İçinde süz olan 6 harfli 23 kelime var. İçerisinde SÜZ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında süz olan kelimeler listesine ya da Sonu süz ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
S Z Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
SÜ, ÜS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SÜZGÜN
-
-
[sıfat]
Biraz zayıflamış, güçsüzleşmiş
- "Dikkat ettim, süzgün bir yüzü, güzel kirpikleri, nemli, şeffaf dudakları vardı." (Orhan Veli Kanık)
-
[sıfat]
Biraz zayıflamış, güçsüzleşmiş
- SÜZENİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kasnağa gerilmiş kumaşa iğne veya tığla yapılan bir tür nakış
-
[isim]
Kasnağa gerilmiş kumaşa iğne veya tığla yapılan bir tür nakış
- YÜKSÜZ
- ...
- SÜTSÜZ
-
-
[sıfat]
İçinde süt bulunmayan, süt katılmadan yapılan
- "Sütsüz irmik helvası."
-
Az süt veren
- "Sütsüz inek."
-
Körpe olmayan, kart
- "Sütsüz mısır."
-
Kötü soydan gelen, sütü bozuk (kimse)
- "Merhametli bir kadın için böyle sütsüz mahluklarla uğraşmak ne uzak!" (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
İçinde süt bulunmayan, süt katılmadan yapılan
- ÜTÜSÜZ
-
-
[sıfat]
Ütülenmemiş veya ütüsü bozulmuş
- "Ütüsüz ve beli oturmamış pantolonunu çekti." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Ütülenmemiş veya ütüsü bozulmuş
- YÖNSÜZ
-
-
[sıfat]
Yönü olmayan
-
Amaçsız
- "O henüz şekilsiz, yönsüz isteklerinin peşinde başıboş bir hayat sürmektedir." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Yönü olmayan
- TÜYSÜZ
-
-
[sıfat]
Tüyü olmayan
- "Tüysüz kollarında bir adale hareketi görülüyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Henüz bıyığı, sakalı çıkmamış
-
[sıfat]
Tüyü olmayan
- YÜZSÜZ
-
-
[sıfat]
Yüzü olmayan
-
Utanmaz, sıkılmaz, çekinmez, arsız
- "Arkasından en yüzsüz tulumbacının ağzından çıkamayacak bir küfür daha..." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Yüzü olmayan
- GÖZSÜZ
-
-
[sıfat]
Gözü olmayan
- "Gözsüz masa."
-
Görme engelli
-
[sıfat]
Gözü olmayan
- GÜÇSÜZ
-
-
[sıfat]
Gücü olmayan, âciz
- "Silahlarından birini elinden bırakmış, güçsüz düşmüştür." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Gücü olmayan, âciz
- SÜZÜCÜ
-
-
[sıfat]
Süzme özelliği olan
-
[sıfat]
Süzme özelliği olan
- KÖKSÜZ
-
-
[sıfat]
Kökü olmayan
-
Temeli, dayanağı veya aslı olmayan
- "Açık seçik bilgilere dayanmayan bir memleket sevgisinin ne kadar köksüz, ne kadar verimsiz olduğunu acı acı düşündüm." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[sıfat]
Kökü olmayan
- KÜPSÜZ
-
-
[sıfat]
Küpü olmayan
-
[sıfat]
Küpü olmayan
- SÜZGEÇ
-
-
[isim]
Sıvıları süzmeye yarayan araç
-
Bir akışkandaki yabancı maddeleri süzüp ayıran alet veya aletlerden oluşan düzenek, filtre
-
Sulama kovasının ucuna takılan, küçük delikli metal parça
-
[isim]
Sıvıları süzmeye yarayan araç
- SÖZSÜZ
-
-
[sıfat]
Konuşmadan yapılan
-
Sözleri olmaksızın çalınan müzik, çalgısal, enstrümantal
-
[sıfat]
Konuşmadan yapılan
- ÜSTSÜZ
-
-
[sıfat]
Belden üst kısmında giysi olmayan
-
[sıfat]
Belden üst kısmında giysi olmayan
- YÜNSÜZ
-
-
[sıfat]
Yünü olmayan
-
[sıfat]
Yünü olmayan
- SÜZMEK
-
-
[-i]
Bir sıvıyı, içindeki katı maddelerden ayırmak için bez veya delikli bir kaptan geçirmek
- "Suyu süzmek. Şerbeti süzmek."
-
Bazı sıvıların yoğunlaşmasına yol açan, katı ve tortulu maddeleri bu sıvılardan ayırmak
- "Sirkenin tortusunu süzmek."
-
Gözle inceleyerek dikkatle bakmak
- "Yarı kapalı, yumuk yumuk gözlerini büsbütün küçülterek nehrin iki kıyısını süzdü." (Samim Kocagöz)
-
Göz baygın ve anlamlı bakmak
- "Bir ara yandaki masada oturan adamın beni süzdüğünü sezinledim." (Erhan Bener)
-
[-i]
Bir sıvıyı, içindeki katı maddelerden ayırmak için bez veya delikli bir kaptan geçirmek
- SÜSSÜZ
-
-
[sıfat]
Süsü olmayan, süslenmemiş, gösterişsiz, yalın, sade
- "Süssüz, boyasız bir genç kız; saçları kısacık kesilmiş." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Süsü olmayan, süslenmemiş, gösterişsiz, yalın, sade
- ÇÖPSÜZ
-
-
[sıfat]
Çöpü olmayan
-
[sıfat]
Çöpü olmayan