İçinde sürük olan 19 kelime var. İçerisinde SÜRÜK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sürük olan kelimeler listesine ya da Sonu sürük ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
SÜRÜKLENEBİLMEK, SÜRÜKLEYEBİLMEK
SÜRÜKLENDİRMEK, SÜRÜKLENEBİLME, SÜRÜKLEYEBİLME, SÜRÜKLEYİCİLİK
SÜRÜKLENDİRME
SÜRÜKLENMEK, SÜRÜKLETMEK, SÜRÜKLEYİCİ
PÜSÜRÜKLÜK, SÜRÜKLEMEK, SÜRÜKLENİŞ, SÜRÜKLENME, SÜRÜKLETME, SÜRÜKLEYİŞ
ÖKSÜRÜKLÜ, SÜRÜKLEME
ÖKSÜRÜK
K R S Ü Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
KÜRSÜ
4 Harfli Kelimeler
KÜSÜ, SÜRÜ, ÜRKÜ
3 Harfli Kelimeler
KÜR, KÜS
2 Harfli Kelimeler
SÜ, ÜS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SÜRÜKLENEBİLMEK
- ...
- SÜRÜKLEYEBİLMEK
- ...
- SÜRÜKLENDİRMEK
-
-
[-i]
Sürüklenmesine yol açmak
-
[-i]
Sürüklenmesine yol açmak
- SÜRÜKLEYİCİLİK
-
-
[isim]
Sürükleyici olma durumu
-
[isim]
Sürükleyici olma durumu
- SÜRÜKLEYEBİLME
- ...
- SÜRÜKLENEBİLME
- ...
- SÜRÜKLENDİRME
-
-
[isim]
Sürüklendirmek işi veya durumu
-
[isim]
Sürüklendirmek işi veya durumu
- SÜRÜKLEYİCİ
-
-
[sıfat]
Sürükleme niteliği veya gücü olan
-
İlgiyi sürdüren
- "Sürükleyici bir roman."
-
[sıfat]
Sürükleme niteliği veya gücü olan
- SÜRÜKLETMEK
-
-
[-i]
Sürükleme işini yaptırmak
-
[-i]
Sürükleme işini yaptırmak
- SÜRÜKLENMEK
-
-
[-e]
Sürükleme işi yapılmak veya sürükleme işine konu olmak
- "Akşama doğru ayaklar evlere doğru sürüklenirdi." (Falih Rıfkı Atay)
-
Kendi kendini sürüklemek
-
[nsz]
Bir iş, sonuçlanıncaya kadar boş yere gecikmelere uğramak
- "Bu dava iki yıl sürüklendi."
-
[nsz]
Tekne, akıntı ve rüzgârın etkisiyle gelişigüzel dolaşmak
-
[-e]
Sürükleme işi yapılmak veya sürükleme işine konu olmak
- SÜRÜKLENİŞ
-
-
[isim]
Sürüklenme işi veya biçimi
-
[isim]
Sürüklenme işi veya biçimi
- SÜRÜKLEYİŞ
-
-
[isim]
Sürükleme işi veya biçimi
-
[isim]
Sürükleme işi veya biçimi
- SÜRÜKLETME
-
-
[isim]
Sürükletmek işi
-
[isim]
Sürükletmek işi
- PÜSÜRÜKLÜK
-
-
[isim]
Pısırıklık
- "Ben bir akşamüzeri köşeciğimde oturmuş bir ıslanmış tavuk püsürüklüğüyle elimde bir kitap okuyorum" (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
[isim]
Pısırıklık
- SÜRÜKLENME
-
-
[isim]
Sürüklenmek işi
-
[isim]
Sürüklenmek işi
- SÜRÜKLEMEK
-
-
[-i]
Bir şeyi yerden kaldırmadan iterek veya çekerek götürmek
- "Prenses koluma girdi, sürüklercesine büfeye götürdü." (Aka Gündüz)
-
Akarsu alıp götürmek
- "Sakarya nehri kırılmış söğüt dallarını, saman çöplerini sürüklüyordu." (Atilla İlhan)
-
İstekli olmayan birini bir yere götürmek, getirmek
- "Seni bırakmam vallahi diyor ve bazen gittiği yerlere bile onu sürükleyip götürmek istiyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[-i]
Bir kimseyi, bir işi yapmaya zorlamak
-
[-i]
Kötü bir duruma, sona doğru götürmek
- "Kız kardeşini kötü yola sürükledi diye babası reddetmişti." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
İlgi uyandırarak bırakamayacak duruma getirmek, çok ilgilendirmek
- "... benim çağdaşlarımdan kim bilir kaç bin genci bahtiyar rüyalara sürüklemiştir." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[-i]
Bir şeyi yerden kaldırmadan iterek veya çekerek götürmek
- SÜRÜKLEME
-
-
[-i]
Sürüklemek işi
-
[-i]
Sürüklemek işi
- ÖKSÜRÜKLÜ
-
-
[sıfat]
Öksürüğü olan, sürekli öksüren
-
Yaşlı ve hasta
- "Ekseriyeti öksürüklü ise de henüz rey verecek kadar kolunu oynatabilir." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Öksürüğü olan, sürekli öksüren
- ÖKSÜRÜK
-
-
[isim]
Ciğerlerdeki havanın, solunum organlarının kasılması ve zorlanmasıyla ağızdan gürültü ile çıkması
- "Trende herkes uyuyor, uzun bir öksürük silsilesi ve bazı iniltilerden başka ses yok." (Halide Edip Adıvar)
-
Üşütme gibi bir sebeple ortaya çıkan göğüs hastalığı
- "Sancılı bir öksürükle öksürerek ağlamaya başladım." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Ciğerlerdeki havanın, solunum organlarının kasılması ve zorlanmasıyla ağızdan gürültü ile çıkması