İçinde sür olan 7 harfli 33 kelime var. İçerisinde SÜR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sür olan kelimeler listesine ya da Sonu sür ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
R S Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
SÜ, ÜS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÖKSÜRÜK
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Ciğerlerdeki havanın, solunum organlarının kasılması ve zorlanmasıyla ağızdan gürültü ile çıkması
                    
                    
- "Trende herkes uyuyor, uzun bir öksürük silsilesi ve bazı iniltilerden başka ses yok." (Halide Edip Adıvar)
 
 - 
                    
                        Üşütme gibi bir sebeple ortaya çıkan göğüs hastalığı
                    
                    
- "Sancılı bir öksürükle öksürerek ağlamaya başladım." (Aka Gündüz)
 
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Ciğerlerdeki havanın, solunum organlarının kasılması ve zorlanmasıyla ağızdan gürültü ile çıkması
                    
                    
 - SÜRMELİ
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Sürme ile boyanmış olan
                    
                    
- "Kirpikleri kudretten sürmelidir." (Sait Faik Abasıyanık)
 
 - 
                    
                        Sürgü ile kapatılmış olan, sürmelenmiş olan
                    
                    
- "Yavaşça vitrinin sürmeli camını açtı." (Sait Faik Abasıyanık)
 
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Sürme ile boyanmış olan
                    
                    
 - SÜRÜTME
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Sürütmek işi
                    
                    
 - 
                    
                        Deniz dibini taramaya yarar, demir bir çerçeveye geçirilmiş ağ
                    
                    
 - 
                    
                        Deniz içinde çekilerek balık avlamaya yarar bir tür olta
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Sürütmek işi
                    
                    
 - SÜRÜCÜL
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Sürü durumunda yaşayan
                    
                    
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Sürü durumunda yaşayan
                    
                    
 - SÜRATLE
 - 
    
- 
                        [zarf]
                    
                        Çabucak
                    
                    
- "Gözlerinin bir şeyden ürkmüş gibi korkunç bir süratle birkaç defa oynadığını ve iki yana gidip geldiğini gördüm." (Reşat Nuri Güntekin)
 
 
 - 
                        [zarf]
                    
                        Çabucak
                    
                    
 - SÜREMLİ
 - ...
 - ÖKSÜRÜŞ
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Öksürme işi veya biçimi
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Öksürme işi veya biçimi
                    
                    
 - SÜRESİZ
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Süresi belirli olmayan
                    
                    
- "Süresiz tatil."
 
 - 
                        [zarf]
                    
                        Süresi belli olmayarak
                    
                    
- "Gazete süresiz kapatıldı."
 
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Süresi belirli olmayan
                    
                    
 - SÜREKLİ
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Kesintisiz olarak süren, kalıcı, devamlı, baki, daimî
                    
                    
 - 
                        [zarf]
                    
                        Uzun süreli olarak, daima
                    
                    
 - 
                    
                        Ötümlü
                    
                    
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Kesintisiz olarak süren, kalıcı, devamlı, baki, daimî
                    
                    
 - SÜRPRİZ
 - 
    
Kelime Kökeni : Fransızca
- 
                        [isim]
                    
                        Beklenmeyen ve insanı şaşırtarak sevindiren veya üzen olay, beklenmedik durum
                    
                    
- "Kocam bugün gazeteci arkadaşlarına bir sürpriz parti vermek istiyor." (Burhan Felek)
 
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Beklenmeyen ve insanı şaşırtarak sevindiren veya üzen olay, beklenmedik durum
                    
                    
 - SÜRYANİ
 - ...
 - SÜRÜNME
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Sürünmek işi
                    
                    
 - 
                    
                        Çoğunlukla uzun gövdeli bir hayvanın, bacaklarının yardımı olmaksızın katı bir yüzeyde ilerlemesi
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Sürünmek işi
                    
                    
 - SÜRGÜLÜ
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Sürgü kolu olan
                    
                    
- "Sürgülü kapı. Sürgülü pencere."
 
 - 
                    
                        Sürgüsü itilmiş, sürgülenmiş olan
                    
                    
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Sürgü kolu olan
                    
                    
 - SÜREYYA
 - ...
 - SÜRMENE
 - ...
 - SÜRŞARJ
 - 
    
Kelime Kökeni : Fransızca
- 
                        [isim]
                    
                        Bir sayının, kelimenin yerine geçmek için üzerine başka bir sayı veya kelime basma işi
                    
                    
- "Çoğu kez pullara sürşarj yapılır."
 
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Bir sayının, kelimenin yerine geçmek için üzerine başka bir sayı veya kelime basma işi
                    
                    
 - TEESSÜR
 - 
    
Kelime Kökeni : Arapça
- 
                        [isim]
                    
                        Üzülme, üzüntü
                    
                    
- "Bunun üzerine Naim Efendi ikide bir teessürden boğulan bir sesle söylemeye başladı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
 - "Artık gözümün önünde ölse teessür göstermek istemiyordum." (Reşat Nuri Güntekin)
 
 - 
                    
                        Duygulanım
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Üzülme, üzüntü
                    
                    
 - PÜSÜRLÜ
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Püsürü olan, pürüzlü
                    
                    
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Püsürü olan, pürüzlü
                    
                    
 - SÜRTMEK
 - 
    
- 
                        [-i]
                    
                        Bir şeyi bastırarak diğer bir şeyin üzerinden geçirmek
                    
                    
- "Cemal ellerini hızlı hızlı birbirine sürttü." (Sait Faik Abasıyanık)
 - "Galiba bu tarihî günün yüzü suyu hürmetine, Beyoğlu'nda sürtüp durdukları yanlarına kâr kaldı idi." (Haldun Taner)
 
 - 
                    
                        Dokundurmak
                    
                    
 - 
                        [nsz]
                    
                        Başıboş dolaşmak, yararsız dolaşmak
                    
                    
- "Çocukçağız birkaç gün sokaklarda sürtmüş." (Sait Faik Abasıyanık)
 
 
 - 
                        [-i]
                    
                        Bir şeyi bastırarak diğer bir şeyin üzerinden geçirmek
                    
                    
 - ÖKSÜRME
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Öksürmek işi
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Öksürmek işi