İçinde sür olan 7 harfli 33 kelime var. İçerisinde SÜR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sür olan kelimeler listesine ya da Sonu sür ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

R S Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

SÜ, ÜS

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TEESSÜR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Üzülme, üzüntü
    • "Bunun üzerine Naim Efendi ikide bir teessürden boğulan bir sesle söylemeye başladı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Artık gözümün önünde ölse teessür göstermek istemiyordum." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Duygulanım

SÜRŞARJ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir sayının, kelimenin yerine geçmek için üzerine başka bir sayı veya kelime basma işi
    • "Çoğu kez pullara sürşarj yapılır."

SÜRÜCÜL

  1. [sıfat] Sürü durumunda yaşayan

SÜRÜNME

  1. [isim] Sürünmek işi
  2. Çoğunlukla uzun gövdeli bir hayvanın, bacaklarının yardımı olmaksızın katı bir yüzeyde ilerlemesi

SÜRÜSÜZ
...
SÜRÜMEK

  1. [-i] Bir şeyi yerden kaldırmaksızın çekerek, iterek götürmek, sürüklemek
  2. Hafif bir şeyi sürüklemek
    • "Eteğini sürümek. Duvağını sürümek."
  3. Herhangi bir sebepten dolayı güçlükle yürümek
  4. Bir şeyi peşine takmak, alıp götürmek
    • "Diyar diyar beni aldı / Sürüdü gönlüm sürüdü." (Âşık Veysel)

SÜRYANİ
...
SÜRGÜLÜ

  1. [sıfat] Sürgü kolu olan
    • "Sürgülü kapı. Sürgülü pencere."
  2. Sürgüsü itilmiş, sürgülenmiş olan

SÜRTMEK

  1. [-i] Bir şeyi bastırarak diğer bir şeyin üzerinden geçirmek
    • "Cemal ellerini hızlı hızlı birbirine sürttü." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Galiba bu tarihî günün yüzü suyu hürmetine, Beyoğlu'nda sürtüp durdukları yanlarına kâr kaldı idi." (Haldun Taner)
  2. Dokundurmak
  3. [nsz] Başıboş dolaşmak, yararsız dolaşmak
    • "Çocukçağız birkaç gün sokaklarda sürtmüş." (Sait Faik Abasıyanık)

SÜREMLİ
...
SÜRÇMEK

  1. [nsz] Yürürken yanlış adım atıp dengesini yitirmek
  2. Dalgınlıkla yanlış bir iş yapmak, yanılmak

SÜRESİZ

  1. [sıfat] Süresi belirli olmayan
    • "Süresiz tatil."
  2. [zarf] Süresi belli olmayarak
    • "Gazete süresiz kapatıldı."

SÜRFİLE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Seyrek ve çapraz (dikiş)

SÜRATLE

  1. [zarf] Çabucak
    • "Gözlerinin bir şeyden ürkmüş gibi korkunç bir süratle birkaç defa oynadığını ve iki yana gidip geldiğini gördüm." (Reşat Nuri Güntekin)

SÜRMELİ

  1. [sıfat] Sürme ile boyanmış olan
    • "Kirpikleri kudretten sürmelidir." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Sürgü ile kapatılmış olan, sürmelenmiş olan
    • "Yavaşça vitrinin sürmeli camını açtı." (Sait Faik Abasıyanık)

SÜRÜLME

  1. [isim] Sürülmek işi
  2. Piyasaya çıkarılma
    • "Yeni paraların piyasaya sürülmesi için hazırlıklar yapılıyor."

SÜRÜLÜŞ

  1. [isim] Sürülme işi veya biçimi

SÜRREAL
...
SÜREKLİ

  1. [sıfat] Kesintisiz olarak süren, kalıcı, devamlı, baki, daimî
  2. [zarf] Uzun süreli olarak, daima
  3. Ötümlü

SÜRÜNTÜ
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü