İçinde sö olan 9 harfli 34 kelime var. İçerisinde SÖ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sö olan kelimeler listesine ya da Sonu sö ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SÖYLEŞMEK
-
-
[nsz]
Karşılıklı konuşmak, hasbihâl etmek, sohbet etmek
- "Tanıdıklardan biri rast gelirse durup konuşmak, söyleşmek, dedikodu etmek de var." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bir işin nasıl yapılması gerektiği konusunda konuşmak, müzakere etmek
-
[nsz]
Karşılıklı konuşmak, hasbihâl etmek, sohbet etmek
- SÖVÜCÜLÜK
- ...
- SÖMÜRGECİ
-
-
[isim]
Sömürgesi olan, sömürge elde etmek amacında olan kimse veya ülke, müstemlekeci, kolonyalist
- "Şöyle olmuşuz, böyle olmuşuz ama hiçbir zaman sömürgeci olmamışız." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[sıfat]
Sömürgecilikle ilgili olan
-
[isim]
Sömürgesi olan, sömürge elde etmek amacında olan kimse veya ülke, müstemlekeci, kolonyalist
- SÖMÜRÜLME
-
-
[isim]
Sömürülmek işi veya durumu
-
[isim]
Sömürülmek işi veya durumu
- SÖZLEŞMEK
-
-
[nsz]
Herhangi bir iş konusunda birbirine karşılıklı söz vermek
-
Belli bir yerde, belli bir saatte buluşmayı kararlaştırmak
-
[nsz]
Herhangi bir iş konusunda birbirine karşılıklı söz vermek
- SÖYLETMEK
-
-
[-i]
Söylemesine yol açmak
-
Söylemek zorunda bırakmak, itiraf ettirmek
- "Öldüreceği, laf söyleteceği adamı diri diri fırına kor, gözünün önünde yakardı." (Ömer Seyfettin)
-
[-i]
Söylemesine yol açmak
- SÖRFÇÜLÜK
-
-
[isim]
Sörfçü olma durumu
-
[isim]
Sörfçü olma durumu
- SÖVEBİLME
- ...
- SÖZSÜZLÜK
- ...
- SÖZCÜKSÜZ
- ...
- SÖZLENMEK
-
-
[nsz]
Evlenmek için anlaşarak kesin karar vermek
-
[nsz]
Evlenmek için anlaşarak kesin karar vermek
- SÖNDÜRMEK
-
-
[-i]
Ateş ve ışığın yanmasına, aydınlatmasına son vermek
- "Parmağının ucuna kadar gelen alevi yere atıyor, terliğiyle basarak söndürüyor." (Peyami Safa)
-
Hava veya gaz ile şişirilmiş bir şeyin havasını veya gazını boşaltmak
- "Çocuk balonu söndürdü."
-
Tutku ve duyguları yatıştırmak, etkisiz duruma getirmek
- "Böyle zamanlarda Hacı'da ateşi ateşle söndürmekten başka çare olmadığını bilirim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-i]
Ateş ve ışığın yanmasına, aydınlatmasına son vermek
- SÖNÜVERME
- ...
- KALENSÖVE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sivri tepeli külah
-
Yüksük
-
[isim]
Sivri tepeli külah
- AMORTİSÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Motorlu araçlarda sarsıntı, sallantı vb. hareketleri en aza indiren, yayların gereksiz hareketlerini gidermeye yarayan düzen
-
Bu düzeni kuran öge, cihaz, yumuşatmalık
-
[isim]
Motorlu araçlarda sarsıntı, sallantı vb. hareketleri en aza indiren, yayların gereksiz hareketlerini gidermeye yarayan düzen
- SÖYLENMEK
-
-
[nsz]
Söyleme işi yapılmak
- "Suçluların ikisini de sağ bırakmayacağı söylenmekteydi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Kendi kendine konuşmak, kendi kendine bir şeyler söylemek
-
Çıkışmak, azarlamak, eleştirmek
- "Benim kırdığımı anlayınca bana söylenmeye başladı." (Memduh Şevket Esendal)
-
Sızlanmak, yakınmak
-
[nsz]
Söyleme işi yapılmak
- SÖNDÜRTME
- ...
- SÖYLEŞİCİ
- ...
- BOKSÖRLÜK
-
-
[isim]
Boksörün işi veya mesleği
-
[isim]
Boksörün işi veya mesleği
- SÖĞÜŞLEME
-
-
[isim]
Dolandırma
-
[isim]
Dolandırma