İçinde sö olan 8 harfli 41 kelime var. İçerisinde SÖ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sö olan kelimeler listesine ya da Sonu sö ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SÖZCÜKLÜ
- ...
- KONKASÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yapıcılıkta yol, yapı vb. yapımında kullanılacak çakıl veya taşları elde etmek için, büyük kayaları kırıp ufalamaya yarayan makine, kırma makinesi
-
[isim]
Yapıcılıkta yol, yapı vb. yapımında kullanılacak çakıl veya taşları elde etmek için, büyük kayaları kırıp ufalamaya yarayan makine, kırma makinesi
- SÖKÜLMEK
-
-
[nsz]
Sökme işine konu olmak
- "Duvardaki bir pencerenin sökülüp alınamayacak kadar kuvvetle yerleştirilmiş demir parmaklıkları." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-i]
Parayı istemeyerek vermek, harcamak
-
[nsz]
Sökme işine konu olmak
- SÖNDÜRÜŞ
- ...
- SÖLPÜMEK
-
-
[nsz]
Şişmanken zayıflamak
-
Gevşemek, pörsümek
-
[nsz]
Şişmanken zayıflamak
- MUMSÖNDÜ
-
-
[isim]
Cem ayinlerinde, aydınlatmak için kullanılan mumun tören bitiminde söndürülmesinin yanlış yorumlanmasıyla ortaya çıkmış bir inanış
-
[isim]
Cem ayinlerinde, aydınlatmak için kullanılan mumun tören bitiminde söndürülmesinin yanlış yorumlanmasıyla ortaya çıkmış bir inanış
- SÖYLEYİŞ
-
-
[isim]
Bir kelimenin ses, hece, ton ve vurgu bakımından söylenme biçimi, söyleniş, sesletim, telaffuz
-
[isim]
Bir kelimenin ses, hece, ton ve vurgu bakımından söylenme biçimi, söyleniş, sesletim, telaffuz
- SÖMESTİR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yarıyıl
- "Birinci sömestir."
-
[isim]
Yarıyıl
- SÖZCELEM
- ...
- SÖĞÜŞLÜK
-
-
[isim]
Söğüş yapmaya elverişli et veya sebze
-
[isim]
Söğüş yapmaya elverişli et veya sebze
- SÖNÜKLÜK
-
-
[isim]
Sönük olma durumu
- "Bir yaz gününün pırıl pırıl güneşli havası içinde bu sönüklük nereden geliyordu?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Sönük olma durumu
- SÖZLÜKÇÜ
-
-
[isim]
Sözlük yazarı veya hazırlayanı, lügatçi, leksikograf
-
[isim]
Sözlük yazarı veya hazırlayanı, lügatçi, leksikograf
- SÖZCÜLÜK
-
-
[isim]
Bir kurul, bir topluluk veya kişi adına konuşma görevi, raportörlük
- "Bana sözcülük etmişsiniz, onun elçisine karşı benim elçim olmuşsunuz." (Turan Oflazoğlu)
-
[isim]
Bir kurul, bir topluluk veya kişi adına konuşma görevi, raportörlük
- SÖNDÜRME
-
-
[isim]
Söndürmek işi
-
[isim]
Söndürmek işi
- PROFESÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yükseköğretim kuruluşlarında en üst aşamada olan öğretim üyesi
- "Bu kırk yaşını geçmiş profesörleri ve ressamları kapıcı tanıyor." (Peyami Safa)
-
[isim]
Yükseköğretim kuruluşlarında en üst aşamada olan öğretim üyesi
- SÖĞÜTLÜK
-
-
[isim]
Söğüt ağacı bol olan yer
- "Uzakta çay kenarında söğütlük içinde küçük bir köy vardı." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Söğüt ağacı bol olan yer
- SÖZLÜKÇE
-
-
[isim]
Herhangi bir bilim dalının söz varlığını içeren sözlük
-
[isim]
Herhangi bir bilim dalının söz varlığını içeren sözlük
- SÖYLENİŞ
-
-
[isim]
Söyleyiş, telaffuz
-
[isim]
Söyleyiş, telaffuz
- SÖMÜRÜCÜ
-
-
[isim]
Sömürüyü gerçekleştiren, sömürgen, istismarcı
-
[isim]
Sömürüyü gerçekleştiren, sömürgen, istismarcı
- SÖYLEŞME
-
-
[isim]
Söyleşmek işi
-
[isim]
Söyleşmek işi