İçinde suz olan 7 harfli 37 kelime var. İçerisinde SUZ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında suz olan kelimeler listesine ya da Sonu suz ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
S U Z Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
SU, US, UZ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TAPUSUZ
-
-
[sıfat]
Tapusu olmayan
-
[sıfat]
Tapusu olmayan
- KONUSUZ
-
-
[sıfat]
Konusu olmayan, mevzusuz
-
[sıfat]
Konusu olmayan, mevzusuz
- BUUTSUZ
-
-
[sıfat]
Boyutu olmayan
-
[sıfat]
Boyutu olmayan
- UYUMSUZ
-
-
[sıfat]
Uyumu olmayan, ahenksiz
-
[sıfat]
Uyumu olmayan, ahenksiz
- ARZUSUZ
-
-
[sıfat]
İsteği, hevesi olmayan
-
[sıfat]
İsteği, hevesi olmayan
- UYKUSUZ
-
-
[sıfat]
Uyumamış veya uykusunu alamamış
- "Benim de mi düşüncelerim olacaktı / Ben de mi böyle uykusuz kalacaktım?" (Orhan Veli Kanık)
-
[zarf]
Uyumadan, uykusunu almadan
- "Dün geceyi uykusuz geçirdiği odaya dönmek fikri onu âdeta ürkütüyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Uyumamış veya uykusunu alamamış
- VİDOSUZ
-
-
[sıfat]
Vido ile oynanmayan
-
[sıfat]
Vido ile oynanmayan
- UFUKSUZ
-
-
[sıfat]
Ufku olmayan
-
[sıfat]
Ufku olmayan
- POSTSUZ
-
-
[sıfat]
Postu olmayan
-
[sıfat]
Postu olmayan
- SUZİDİL
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir birleşik makam
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir birleşik makam
- ARGOSUZ
-
-
[zarf]
Argo kullanmayarak (konuşmak)
-
[zarf]
Argo kullanmayarak (konuşmak)
- ŞUURSUZ
-
-
[sıfat]
Bilinçsiz
- "Bir darağacı önünde gibi şuursuz, dilsiz, külçe hâlindeyim." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Bilinçsiz
- BORÇSUZ
-
-
[sıfat]
Borcu olmayan
-
[sıfat]
Borcu olmayan
- SUZİNAK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir basit makam
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir basit makam
- POŞUSUZ
-
-
[sıfat]
Poşusu olmayan
-
[sıfat]
Poşusu olmayan
- DOSTSUZ
-
-
[sıfat]
Dostu olmayan
-
[sıfat]
Dostu olmayan
- KULPSUZ
-
-
[sıfat]
Kulpu olmayan
- "Kulpsuz iri fincanı avucunun içine alarak kahveyi içti." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Kulpu olmayan
- BORUSUZ
-
-
[sıfat]
Borusu olmayan
-
[sıfat]
Borusu olmayan
- DOKUSUZ
-
-
[sıfat]
Dokusu olmayan
-
[sıfat]
Dokusu olmayan
- UMUTSUZ
-
-
[sıfat]
Umudu olmayan, hiç umudu kalmayan, ümitsiz, nevmit
- "Pamuk tarlaları kavrulmuş, çocuklar hasta, kadınlar güçsüz, erler umutsuzdu." (Nezihe Araz)
-
Düzeleceği veya iyileşeceği sanılmayan, ümitsiz
- "Hasta umutsuz. Umutsuz bir durum."
-
[sıfat]
Umudu olmayan, hiç umudu kalmayan, ümitsiz, nevmit