İçinde ste olan 8 harfli 56 kelime var. İçerisinde STE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ste olan kelimeler listesine ya da Sonu ste ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E S T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
SET
2 Harfli Kelimeler
ES, ET, SE, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MÜSTERİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bütün kaygılardan kurtulup gönlü rahata kavuşan, içi rahat olan
- "Müsterih ol, artık hiç korkmayacak, mesut olacaksın." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Bütün kaygılardan kurtulup gönlü rahata kavuşan, içi rahat olan
- OSTEOLOG
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kemik bilimci
-
[isim]
Kemik bilimci
- ÜSTEĞMEN
-
-
[isim]
Orduda rütbesi teğmenle yüzbaşı arasında olan subay
-
[isim]
Orduda rütbesi teğmenle yüzbaşı arasında olan subay
- STENOTİP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Stenografi için yapılmış yazı makinesi
-
[isim]
Stenografi için yapılmış yazı makinesi
- KÖSTEBEK
-
-
[isim]
Köstebekgillerden, toprak altında oyduğu yuvalarda yaşayan, gözleri hemen hiç görmeyen, derisinden kürk yapılan küçük bir hayvan, sokur, yer sıçanı, kör sıçan (Talpa)
-
Bir iş yerinden, kurumdan özellikle gizli servisten bilgi sızdıran kimse
-
[isim]
Köstebekgillerden, toprak altında oyduğu yuvalarda yaşayan, gözleri hemen hiç görmeyen, derisinden kürk yapılan küçük bir hayvan, sokur, yer sıçanı, kör sıçan (Talpa)
- MÜSTEBİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Zorba
- "Müstebit bir hükümdar."
-
[sıfat]
Zorba
- KASTETME
-
-
[isim]
Kastetmek işi
-
[isim]
Kastetmek işi
- KÖSTEKLİ
-
-
[sıfat]
Kösteği olan
- "Köstekli saatini çıkarıp bakan ırgatbaşı işçileri yirmi beş dakika fazla çalıştırmış olduğunu gördü." (Haldun Taner)
-
Ayağına köstek vurulmuş olan
-
[sıfat]
Kösteği olan
- MERİSTEM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sürgen doku
-
[isim]
Sürgen doku
- MÜSTEŞAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kendisinden bilgi alınan, kendisine danışılan kimse
-
Bakanlıklarda, elçiliklerde bakan veya büyükelçiden sonra gelen en büyük yönetici
-
[isim]
Kendisinden bilgi alınan, kendisine danışılan kimse
- HİSTERİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Histeriye tutulmuş olan, isterik
-
[sıfat]
Histeriye tutulmuş olan, isterik
- MÜSTECİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kira karşılığında bir yeri tutan kimse, kiracı
-
[isim]
Kira karşılığında bir yeri tutan kimse, kiracı
- GÖSTERGE
-
-
[isim]
Bir şeyi belirtmeye yarayan şey, belirti, im, işaret
-
Bir durumla ilgili çeşitli aşamaları gösteren liste, icmal
-
Bir gelişimi gösteren nicelikler veya değerler arasındaki ilişki, endeks
-
Anlamla biçimin, gösterenle gösterilenin kaynaşmasından oluşan dil birimi, belirtke
-
Bir aracın işlemesiyle ilgili bazı ölçümlerin sonucunu kendiliğinden gösteren araç, müşir (II), indikatör
- "Göstergesi gece gündüz İstanbul üzerinde duran hayli eski ama sağlam radyoyu açtı." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Bir şeyi belirtmeye yarayan şey, belirti, im, işaret
- İSTEŞMEK
-
-
[nsz]
Karşılıklı sevgi belirtileri göstermek, flört etmek
- "Daha kızken, isteşirlerken, Hasan bahçeye girer, pencerenin altına girer, bir iki kere Kezban diye seslenirdi." (Muzaffer Buukçu)
-
[nsz]
Karşılıklı sevgi belirtileri göstermek, flört etmek
- SİSTEMLİ
-
-
[sıfat]
Düzenli
-
Belli ilkelere, kurallara uyan, dizgeli, sistematik
-
[sıfat]
Düzenli
- MÜSTESNA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir bütünün veya kuralın dışında olan, kural dışı, şaz
-
Benzerlerinden üstün olan, benzerleri az bulunan
- "Kendisi bu resimlerin hepsinden daha sevimli, daha canlı, daha müstesna bir simaydı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Kural dışı
-
[zarf]
Dışındaki, ayrı tutularak, hariç
- "Bir iki gazete müstesna, bütün İstanbul basını da Serbest Fıkra taraflısı idi." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Bir bütünün veya kuralın dışında olan, kural dışı, şaz
- GÖSTERİM
-
-
[isim]
Görüntülerin gösterici yardımıyla bir yüzeye yansıtılması işi, projeksiyon
-
Sinema salonlarında filmin gösterilmeye başlaması, vizyon
-
Sinema, tiyatro, konser vb. sanat dallarında verilen gösterilerden her biri, seans
-
[isim]
Görüntülerin gösterici yardımıyla bir yüzeye yansıtılması işi, projeksiyon
- SİSTEMİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Sayısal ve ekonomik konulara belli sistemler çerçevesinde bakan
-
[sıfat]
Sayısal ve ekonomik konulara belli sistemler çerçevesinde bakan
- MÜSTEBAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Olacağı sanılmayan, uzak görülen
-
[sıfat]
Olacağı sanılmayan, uzak görülen
- GÜLDESTE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Seçki
-
[isim]
Seçki