İçinde ste olan 7 harfli 40 kelime var. İçerisinde STE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ste olan kelimeler listesine ya da Sonu ste ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E S T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
SET
2 Harfli Kelimeler
ES, ET, SE, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GÖSTERİ
-
-
[isim]
İlgi, dikkat çekmek için bir topluluk önünde gösterilen beceri veya oyun
- "Uçakların uçuş gösterileri."
-
Bir istek veya karşı görüşün, halkın ilgisini çekecek biçimde topluca ve açıkça yapılması, nümayiş
-
Sinema veya tiyatroda film, oyun gösterme işi
- "Sinematekte film gösterileri başladı."
-
Bir şeyi tanıtmak amacıyla yapılan sunum, demonstrasyon, demo
-
Birinin, bir topluluğun kendi duygusunu gösteren sözü veya davranışı, tezahürat
-
[isim]
İlgi, dikkat çekmek için bir topluluk önünde gösterilen beceri veya oyun
- PÖSTEKİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Koyun veya keçi postu
- "Bir siyah koyun pöstekisinin üzerine diz çöktü." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Aman, bir karı ki görme... Maymun mu maymun, biçimsiz mi biçimsiz, pis mi pis... Ne yaparsın... Pöstekiyi kurtarmak lazım." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Koyun veya keçi postu
- PLASTER
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Yara üzerine yapıştırılan, genellikle ilaçlı özel bant
-
[isim]
Yara üzerine yapıştırılan, genellikle ilaçlı özel bant
- İSTENİŞ
- ...
- TESTERE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Ağaç, demir vb. şeyleri kesmeye yarayan, genellikle üçgen biçiminde dişleri olan, dar ve uzunca çelik araç
- "Ağaç testeresi. Demir testeresi."
-
[isim]
Ağaç, demir vb. şeyleri kesmeye yarayan, genellikle üçgen biçiminde dişleri olan, dar ve uzunca çelik araç
- ŞİKESTE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Kırılmış, kırık
-
Yenilmiş, yenik düşmüş
-
Gücenmiş, kırgın, kederli
-
[sıfat]
Kırılmış, kırık
- İSTETME
-
-
[isim]
İstetmek işi
-
[isim]
İstetmek işi
- VABESTE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Bağlı
- "Düşünmemek, biraz değil birçok içmeye vabeste idi." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Bağlı
- ŞAYESTE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Uygun, yakışır
-
[sıfat]
Uygun, yakışır
- STEYŞIN
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Arkasında kapısı ile bir veya iki koltuğu ve eşya konacak yeri aracın içine dâhil edilmiş binek otomobili
-
[isim]
Arkasında kapısı ile bir veya iki koltuğu ve eşya konacak yeri aracın içine dâhil edilmiş binek otomobili
- İSTENME
-
-
[isim]
İstenmek işi
-
[isim]
İstenmek işi
- KERESTE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tomrukların boyuna biçilmesiyle elde edilen ve marangozlukla inşaatta kullanılan nitelikli ağaç
- "Dağdan kestim kereste / Kuş besledim kafeste." (Halk türküsü)
-
Ayakkabı yapımında kullanılan gereç
-
Kaba saba kimse, kalas
- "Gözünü oyarım vallahi kereste!" (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Tomrukların boyuna biçilmesiyle elde edilen ve marangozlukla inşaatta kullanılan nitelikli ağaç
- ÜSTELİK
-
-
[zarf]
Ayrıca, bir de, bundan başka
- "Üstelik bu sene dimağımda büyük bir yorgunluk duyuyorum." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Güçlü, kuvvetli, sağlam
- "Benim sesim ondan daha üsteliktir!" (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Üste verilen şey, fark
- "Saatimi bu kalemle değiştirdim, bin lira da üstelik aldım."
-
[zarf]
Ayrıca, bir de, bundan başka
- LİSTECİ
-
-
[isim]
Liste yapan kimse
-
İnternet aracılığıyla, alıcıya gönderilen mesaj, mektup veya dosyaları düzenli bir biçimde listeleyen düzenek
-
[isim]
Liste yapan kimse
- STEARİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bitkisel ve özellikle hayvansal stearin durumunda bulunan stearik asit (CH3-(CH2)16-CO2H)
-
[isim]
Bitkisel ve özellikle hayvansal stearin durumunda bulunan stearik asit (CH3-(CH2)16-CO2H)
- DESTECİ
-
-
[isim]
Desteleyici
-
[isim]
Desteleyici
- İSTEMLİ
-
-
[sıfat]
Yapılıp yapılmaması insanın kendi isteğine bağlı olan
-
Bir istek üzerine veya isteyerek yapılan
-
[sıfat]
Yapılıp yapılmaması insanın kendi isteğine bağlı olan
- ÜSTENCİ
-
-
[isim]
Yüklenici
-
[isim]
Yüklenici
- ESTETİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sanatsal yaratının genel yasalarıyla sanatta ve hayatta güzelliğin kuramsal bilimi, güzel duyu, bedii, bediiyat
- "Boğaziçi'nin, Sarayburnu yarımadasını, tarihî üslup ve estetiklerini korumak için çok iyi hazırlanmış projeler var." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Güzellik duygusu ile ilgili olan
-
[sıfat]
Güzellik duygusuna uygun olan
- "Estetik duygu. Estetik bir yapı."
-
Güzelliği ve güzelliğin insan belleğindeki ve duygularındaki etkilerini konu olarak ele alan felsefe kolu, güzel duyu, bedii
-
[sıfat]
Kusurlu bir organı düzeltmek veya güzelleştirmek amacıyla uygulanan (yöntemler)
- "Estetik cerrahi."
-
[isim]
Sanatsal yaratının genel yasalarıyla sanatta ve hayatta güzelliğin kuramsal bilimi, güzel duyu, bedii, bediiyat
- İSTEŞME
-
-
[isim]
İsteşmek işi veya durumu
-
[isim]
İsteşmek işi veya durumu