İçinde st olan 5 harfli 52 kelime var. İçerisinde ST bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında st olan kelimeler listesine ya da Sonu st ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÜSTLÜ

  1. [sıfat] Üstü olan

HASTA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Sağlığı bozuk olan, esenliği yerinde olmayan, hastalanmış, rahatsız
    • "Annem o evin önü sofalı bir odasında hasta yatıyordu." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Aşırı düşkün, tutkun
    • "Maç hastası."
  3. Parasız, züğürt
  4. Zihinsel yetenekleri bozulmuş olan

ASİST

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Sayı veya gol pası

STRES

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Ameliyat şoku, travma, soğuk, coşku vb. etkenlerin organizmada oluşturduğu bozuklukların tümü, ruhsal gerilim

LASTA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kuzey Avrupa'da kullanılan, 2000 kg'a yakın gemi yüklerine ve büyük miktardaki ticaret mallarına değer biçmeye yarayan kütle ölçü birimi

PASTA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] İçine katılmış türlü maddelerle özel bir tat verilmiş, fırında veya başka bir yolla pişirilerek hazırlanmış bir tür hamur tatlısı

STANT

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] At yarışlarında seyirci tribünü
  2. Sergilik
    • "Kitap standı."

TRÖST

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Aynı alanda iş yapan çeşitli ortaklıkların hisse senetlerinin, bir denetim teşkilatına teslim edilmesi ve yönetimin bir teşkilatı yöneten gruba aktarılmasıyla oluşan, tekelci sermayedarlığa dayanan ortaklıklar birliği

İSTEK

  1. [isim] Bir şeye duyulan eğilim, arzu, şevk
    • "Yanıma yaklaşan gölge, o eski şarkıyı gerçek bir istekle tekrarlıyordu." (Çetin Altan)
    • "İnsanda ille de saçını, yanağını okşamak isteğini uyandıran güzel kız çocuklarını andırırdı." (Necati Cumalı)
  2. Yerine getirilmesi başkasından istenilen şey, talep
    • "Bu adamın istekleri bitmiyor."
  3. İstek ve niyet kavramı veren isteme kipi
    • "Göreyim, göresin, göre."
  4. Belirli bir gereksinimi karşılayacağı düşünülen nesne veya duruma karşı duyulan özlem, arzu

İSTOP

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Ebenin topu havaya atması, diğerlerinin kaçışması ve ebe tarafından topla vurulması biçiminde oynanan bir oyun
    • "Arabanız birden istop etti."

ASTİK

Kelime Kökeni : Ermenice

  1. [isim] Pezevenk

POSTA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Bir yere gelen veya bir yerden gönderilen mektup ve emanetlerin tümü
    • "Eşyalarımı ilk posta ile bir denk yapıp İstanbul'a gönderdim." (Ömer Seyfettin)
    • "Daha dün Kel Mahmut'u yıkayıp yağlayan yavşak bugün kalkmış ona posta koyuyor." (Rıfat Ilgaz)
    • "Araba şehre günde üç posta yapar."
    • "Evet. Dilekçeyi de şimdi verdim postaya." (Tarık Buğra)
  2. Genellikle bu emanetleri götüren taşıt
    • "Ben postayı kestim, artık toplantılara gitmeyeceğim."
  3. Bu emanetleri toplayan ve dağıtan kuruluş ve bu kuruluşun bulunduğu yer
    • "Yazısı silinmiş, kâğıdı sarı / Mektubunu geri getirdi / Dünya postaları." (Arif Nihat Asya)
  4. Takım, kol
    • "Sağa sola postalar çıkarıldı. İşçi postaları nöbetleşe çalışırlar."
  5. Kez, defa, sefer
    • "Bu araba bütün eşyayı dört postada taşır."
  6. Yirmi dört saatlik çalışma gününün, çalışma bölümlerinden her biri, vardiya
  7. Bir sanayi veya ticaret işletmesinde aynı süre içinde çalışanların tümü
  8. Hizmet nöbetinde bulunan er
    • "Posta, şu zarfı komutana götür."
  9. Tatar
  10. Vapur, tren, uçak vb. taşıtlarla yapılan yolculuk
    • "Karadeniz postası. Avrupa postası."

ROSTO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Haşlandıktan sonra veya doğrudan doğruya kızartılarak pişirilen, dilim dilim kesilen et

İSTEM

  1. [isim] Bir kimseden bir şeyi yapmasını veya yapmamasını isteme, talep, arzu
  2. Tüketicinin piyasadan mal çekmesi
  3. İrade veya isteğin eylem durumunda belirmesi

ÜSTÜN

  1. [sıfat] Benzerlerine göre daha yüksek bir düzeyde olan, onları geride bırakan
    • "Zekâsının işlek, hatasız ve çok üstün olduğunu bir daha anlıyorum." (Refik Halit Karay)
    • "Aşk, hayatın bütün zevklerine üstün gelen ruhani bir varlıktır." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Birine veya bir şeye göre nitelik bakımından daha yüksek, daha elverişli olan, faik
    • "Aliço'nun bir gömlek üstün olduğu iyice belirlenmiştir." (Salâh Birsel)

STİLO

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Dolma kalem

FİSTO

Kelime Kökeni : İspanyolca

  1. [isim] Elde veya makinede işlenmiş süslü şerit
  2. Dantele benzer süsleri olan bir tür kumaş
  3. [sıfat] Bu kumaştan yapılmış
    • "Fisto bluz."

ASTIM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bronşların daralmasından ileri gelen nefes darlığı

STATÜ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir kimsenin, bir kurum veya bir toplum içindeki durumu
  2. Kadro bakımından bağlı olduğu durum, pozisyon
    • "Kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri siyasi partilere giremezler." (Anayasa)
  3. Tüzük
  4. Heykel
    • "Köyün evlerinin toprağından yapılmış, canlı, ilkel bir statü düşündüm." (Halide Edip Adıvar)

OTİST

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İçine kapanık, psikolojik sorunları olan kimse

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü