İçinde stü olan 62 kelime var. İçerisinde STÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında stü olan kelimeler listesine ya da Sonu stü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ELTİELTİYEKÜSTÜ, GERÇEKÜSTÜCÜLÜK, TABİATÜSTÜCÜLÜK
DENEYÜSTÜCÜLÜK
DOĞAÜSTÜCÜLÜK, OLAĞANÜSTÜLÜK
GERÇEKÜSTÜCÜ, MASTÜRBASYON, TABİATÜSTÜCÜ
KOSTÜMCÜLÜK, KÜLÜSTÜRLÜK, ÜSTÜNLEŞMEK, ÜSTÜPÜLEMEK
BAYRAMÜSTÜ, DOĞAÜSTÜCÜ, GERÇEKÜSTÜ, İKİNDİÜSTÜ, KALBURÜSTÜ, NORMALÜSTÜ, OLAĞANÜSTÜ, TABİATÜSTÜ, ÜSTÜNLEŞME, ÜSTÜNSEMEK, ÜSTÜPÜLEME
AKŞAMÜSTÜ, BAŞÜSTÜNE, BİREYÜSTÜ, DENEYÜSTÜ, İNSANÜSTÜ, KOSTÜMLÜK, KOSTÜMSÜZ, KÜSTÜRMEK, ÜSTÜNKÖRÜ, ÜSTÜNSEME, YAŞAMÜSTÜ
AYAKÜSTÜ, DOĞAÜSTÜ, DUYUÜSTÜ, KOSTÜMCÜ, KOSTÜMLÜ, KÜLÜSTÜR, KÜSTÜRME, MASAÜSTÜ, ÖĞLEÜSTÜ, SIRTÜSTÜ, TEPEÜSTÜ, ÜSTÜNLÜK, ÜSTÜVANE, ÜSTÜVANİ
DİZÜSTÜ, FİKSTÜR, KIÇÜSTÜ, SUÇÜSTÜ, ÜSTÜBEÇ, YÜZÜSTÜ
FİSTÜL, KOSTÜM, PÜSTÜL, STÜDYO, ÜSTÜNE, ÜSTÜPÜ
ÜSTÜN
S T Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
SÜT, ÜST
2 Harfli Kelimeler
ÜS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GERÇEKÜSTÜCÜLÜK
-
-
[isim]
Aklın, geleneklerin, alışkanlıkların denetiminden uzak bilinçaltı gerçeklerini yansıtan yani bilinen gerçekle bağını kesip kendince bir gerçek yaratmak amacını güden edebiyat ve sanat akımı, sürrealizm
- "Gerçeküstücülük, kendini sürekli olarak irdeleyen ve oluşturan bilincin bir serüveni olarak da görülebilir." (Selâhattin Hilav)
-
[isim]
Aklın, geleneklerin, alışkanlıkların denetiminden uzak bilinçaltı gerçeklerini yansıtan yani bilinen gerçekle bağını kesip kendince bir gerçek yaratmak amacını güden edebiyat ve sanat akımı, sürrealizm
- ELTİELTİYEKÜSTÜ
-
-
[isim]
Bir tür bitki
-
[isim]
Bir tür bitki
- TABİATÜSTÜCÜLÜK
-
-
[isim]
Doğaüstücülük
-
[isim]
Doğaüstücülük
- DENEYÜSTÜCÜLÜK
-
-
[isim]
İnsan bilgisinin niteliğini ve ilkelerini akıl yoluyla çözmek amacıyla deney alanının ötesine gitmeye çalışan anlayış, mütealiye, transandantalizm
-
Ahlakta belli bir gizemciliği savunan, Tanrı, doğa ve insanı kaynaştırmaya çalışan Amerikan felsefe okulu, mütealiye, transandantalizm
-
[isim]
İnsan bilgisinin niteliğini ve ilkelerini akıl yoluyla çözmek amacıyla deney alanının ötesine gitmeye çalışan anlayış, mütealiye, transandantalizm
- DOĞAÜSTÜCÜLÜK
-
-
[isim]
Doğa yasalarıyla açıklanamayan olayların ve gerçeklerin varlığına inanmak gerektiğini ileri süren öğreti, tabiatüstücülük, sürnatüralizm
-
[isim]
Doğa yasalarıyla açıklanamayan olayların ve gerçeklerin varlığına inanmak gerektiğini ileri süren öğreti, tabiatüstücülük, sürnatüralizm
- OLAĞANÜSTÜLÜK
-
-
[isim]
Olağanüstü olma durumu
- "Bu yalılarda da hıdırellezi belirtir hiçbir olağanüstülük görülmüyordu." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Olağanüstü olma durumu
- MASTÜRBASYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Cinsel bölgelere dokunarak orgazm sağlama, istimna, onanizm
-
[isim]
Cinsel bölgelere dokunarak orgazm sağlama, istimna, onanizm
- TABİATÜSTÜCÜ
-
-
[isim]
Doğaüstücü
-
[isim]
Doğaüstücü
- GERÇEKÜSTÜCÜ
-
-
[isim]
Gerçeküstücülükten yana olan kimse, sürrealist
-
Gerçeküstücülükle ilgili olan görüş, eser vb., sürrealist
-
[isim]
Gerçeküstücülükten yana olan kimse, sürrealist
- KOSTÜMCÜLÜK
-
-
[isim]
Kostümcü olma durumu
-
[isim]
Kostümcü olma durumu
- KÜLÜSTÜRLÜK
-
-
[isim]
Külüstür olma durumu
-
[isim]
Külüstür olma durumu
- ÜSTÜNLEŞMEK
-
-
[nsz]
Üstün duruma gelmek
- "Uzun ve boğum boğum kollarında kılıç, kocaman ellerinde yay üstünleştikçe üstünleşiyor." (Tarık Buğra)
-
[nsz]
Üstün duruma gelmek
- ÜSTÜPÜLEMEK
-
-
[-i]
Üstüpü ile silmek veya temizlemek
-
[-i]
Üstüpü ile silmek veya temizlemek
- GERÇEKÜSTÜ
-
-
[isim]
Gerçeği aşan, gerçeğin üstündeki gerçek, sürrealite
-
[isim]
Gerçeği aşan, gerçeğin üstündeki gerçek, sürrealite
- OLAĞANÜSTÜ
-
-
[sıfat]
Alışılmıştan, benzerlerinden farklı olan, fevkalade
- "Bazı kentlerin, insanın üstünde olağanüstü bir etkisi oluyor." (Halide Edip Adıvar)
-
Beklenmedik bir zamanda yapılan, önceden tasarlanmamış olan, fevkalade
- "İlk önemli dedikodu, olağanüstü vergiler yüzünden çıkmış." (Kemal Tahir)
-
Büyük bir hayranlığa yol açan, harikulade
- "Kadın milletinin bu gibi ince hesaplarda olağanüstü bir kabiliyeti var." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Alışılmıştan, benzerlerinden farklı olan, fevkalade
- ÜSTÜNSEMEK
-
-
[-i]
Üstün, iyi, yeğlenir olduğuna inanmak
- "Belki de loşluğu üstünseyen Zeyno, mumu yakmış, yorganın üstünde hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştı." (Halide Edip Adıvar)
-
[-i]
Üstün, iyi, yeğlenir olduğuna inanmak
- NORMALÜSTÜ
-
-
[sıfat]
Olağan dışı
-
[sıfat]
Olağan dışı
- ÜSTÜPÜLEME
-
-
[isim]
Üstüpülemek işi
-
[isim]
Üstüpülemek işi
- KALBURÜSTÜ
-
-
[sıfat]
Seçkin, sivrilmiş, önde gelen
- "Beylerbeyi, eski Boğaziçi'nin en kalburüstü bürokratlarını barındıran güngörmüşlüğünün simgesi, bir köşesidir." (Haldun Taner)
- "Merkez azaları, âyandan birkaç kişi, mebusların hatırlıları ile ateşlilerden kalburüstüne gelenleri oradaydı." (Memduh Şevket Esendal)
-
Değerli, güzel
- "Bugün dahi kalburüstü üç dört oyunu hâlâ, başta Viyana ve Peşte olmak üzere, oynanır durur." (Haldun Taner)
-
Başarılı
-
[sıfat]
Seçkin, sivrilmiş, önde gelen
- İKİNDİÜSTÜ
-
-
İkindiye doğru, ikindiüzeri
-
İkindiye doğru, ikindiüzeri