İçinde ss olan 9 harfli 27 kelime var. İçerisinde SS bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ss olan kelimeler listesine ya da Sonu ss ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YASSILAMA
-
-
[isim]
Yassılamak işi
- "Selim Sırrı, yirmi senedir cüce uzatmaya, kambur yassılamaya çalışıyor." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Yassılamak işi
- KASSIZLIK
- ...
- RESSAMLIK
-
-
[isim]
Ressam olma durumu
- "Ressamlığı hayatta kendime bir mefkûre diye kabul ediyordum." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Resim yapma sanatı
-
[isim]
Ressam olma durumu
- ULUSSEVER
-
-
Ulusunu seven (kimse), milliyetperver
-
Ulusunu seven (kimse), milliyetperver
- MUHASSALA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Elde edilen sonuç
-
Bileşke
-
[isim]
Elde edilen sonuç
- MUTAASSIP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bağnaz
- "Mutaassıptır, okuduğu birkaç esere saplanmıştır." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Bağnaz
- HASSASLIK
-
-
[isim]
Duyarlık
-
[isim]
Duyarlık
- LATEKSSİZ
-
-
[sıfat]
Özünde lateks bulundurmayan
-
[sıfat]
Özünde lateks bulundurmayan
- SÜSSÜZLÜK
-
-
[isim]
Süssüz olma durumu
-
[isim]
Süssüz olma durumu
- TEESSÜRAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Acılar, üzüntüler, sıkıntılar
-
[isim]
Acılar, üzüntüler, sıkıntılar
- GASSALLIK
- ...
- KAPRİSSİZ
-
-
[sıfat]
Kaprisi olmayan
-
[sıfat]
Kaprisi olmayan
- YASSILMAK
-
-
[nsz]
Yassı duruma gelmek, yassılaşmak
-
[nsz]
Yassı duruma gelmek, yassılaşmak
- MÜTEESSİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Üzülmüş, üzüntülü
- "Hatta çirkin yaradılışımdan bile / O kadar müteessir değildi." (Orhan Veli Kanık)
- "Onun fazla müteessir ve telaşlı olduğunu görünce birdenbire boynuna sarıldı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Etkilenmiş
-
[sıfat]
Üzülmüş, üzüntülü
- HİSSETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Fiziksel bir uyarıyı duymak
- "Ben öyle dalmış düşünürken, omuzumda bir el hissettim." (Haldun Taner)
-
Bir şeyden etkilenmek, duymak
-
Sezmek, farkına varmak, anlamak
- "Bu yıkılışın ona geldiğini hep hissediyorduk." (Falih Rıfkı Atay)
-
[-i]
Fiziksel bir uyarıyı duymak
- PAYDOSSUZ
- ...
- SESSİZLİK
-
-
[isim]
Sessiz olma durumu
- "Karanlık, içinden bir süre fısıltılar geldi, sonra her şey derin bir sessizliğe gömüldü." (Yahya Kemal)
-
Ortalıkta gürültü olmama durumu, sükût
- "Bilmez yalnız yaşayanlar / Nasıl korku verir sessizlik insana." (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Sessiz olma durumu
- MÜTEESSİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Üzülen, acınan, yerinen, esef eden
-
[sıfat]
Üzülen, acınan, yerinen, esef eden
- ALESSABAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Sabah erkenden
-
[zarf]
Sabah erkenden
- MÜESSESAT
- ...