İçinde soğu olan 41 kelime var. İçerisinde SOĞU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında soğu olan kelimeler listesine ya da Sonu soğu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
SOĞUKLAŞTIRMAK
SOĞUKKANLILIK, SOĞUKLAŞTIRMA
BELSOĞUKLUĞU, SOĞUTABİLMEK
SOĞUKLAŞMAK, SOĞURGANLIK, SOĞUTABİLME, SOĞUTUCULUK
SOĞUKKANLI, SOĞUKLAMAK, SOĞUKLAŞMA, SOĞUMÖLÇER, SOĞURULMAK, SOĞUTULMAK
SOĞUKLAMA, SOĞURMALI, SOĞURULMA, SOĞUTULMA
SOĞUKLUK, SOĞULMAK, SOĞURGAN, SOĞURMAK, SOĞURUCU, SOĞUŞMAK, SOĞUTKAN, SOĞUTMAÇ, SOĞUTMAK, SOĞUTUCU, SOPSOĞUK
SOĞUKÇA, SOĞULMA, SOĞUMAK, SOĞURMA, SOĞURUŞ, SOĞUŞMA, SOĞUTMA, SOĞUTUŞ, SOĞUYUŞ
SOĞUMA
SOĞUK
O S U Ğ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
SU, US
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SOĞUKLAŞTIRMAK
-
-
[-i]
Soğuk duruma getirmek
-
[-i]
Soğuk duruma getirmek
- SOĞUKLAŞTIRMA
-
-
[isim]
Soğuklaştırmak işi
-
[isim]
Soğuklaştırmak işi
- SOĞUKKANLILIK
-
-
[isim]
Soğukkanlı olma durumu, serinkanlılık
- "Soğukkanlılığımı kaybetmek, terbiyesizlik etmek üzereyim." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Soğukkanlı olma durumu, serinkanlılık
- BELSOĞUKLUĞU
-
-
[isim]
Üreme organlarının akıntılı ve bulaşıcı bir hastalığı
- "Ta eskiden, yirmi sene evvel bir belsoğukluğu geçirdimdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Üreme organlarının akıntılı ve bulaşıcı bir hastalığı
- SOĞUTABİLMEK
- ...
- SOĞUTABİLME
- ...
- SOĞUTUCULUK
- ...
- SOĞUKLAŞMAK
-
-
[nsz]
Soğumak
-
İlgisiz, isteksiz, sevimsiz bir durum almak, soğuk davranmak
-
[nsz]
Soğumak
- SOĞURGANLIK
-
-
[isim]
Bir madde veya enerjiyi soğurma gücü, yeteneği
-
[isim]
Bir madde veya enerjiyi soğurma gücü, yeteneği
- SOĞUMÖLÇER
-
-
[isim]
Soğuma durumunu ölçmeye yarayan alet
-
[isim]
Soğuma durumunu ölçmeye yarayan alet
- SOĞUKKANLI
-
-
[sıfat]
Olaylara ve gelişmelere sakin, ılımlı ve temkinli yaklaşan (kimse), serinkanlı, itidal sahibi
- "Atatürk, gündelik politika işlerinde, işte böylesine soğukkanlı, telaşsız, hesaplı ve hatta hoş görür bir insandı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Büyük kumandanların harp zamanı soğukkanlı olmasını tavsiye ederler fakat elde değil, diyordu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Olaylara ve gelişmelere sakin, ılımlı ve temkinli yaklaşan (kimse), serinkanlı, itidal sahibi
- SOĞUKLAMAK
-
-
[nsz]
Üşüterek hastalanmak, soğuk almak
- "Yetmişi geçmiş, o hâline bakmadan geçende kahveye gitmiş, soğuklamış mı sana." (Aka Gündüz)
-
[nsz]
Üşüterek hastalanmak, soğuk almak
- SOĞUTULMAK
-
-
[nsz]
Soğutma işine konu olmak
-
[nsz]
Soğutma işine konu olmak
- SOĞUKLAŞMA
-
-
[isim]
Soğuklaşmak işi
-
[isim]
Soğuklaşmak işi
- SOĞURULMAK
-
-
[nsz]
Soğurma işi yapılmak, absorbe olmak
-
[nsz]
Soğurma işi yapılmak, absorbe olmak
- SOĞURMALI
-
-
[sıfat]
Soğurma yoluyla çalışan
-
[sıfat]
Soğurma yoluyla çalışan
- SOĞURULMA
-
-
[isim]
Soğurulmak işi
-
[isim]
Soğurulmak işi
- SOĞUTULMA
-
-
[isim]
Soğutulmak işi
-
[isim]
Soğutulmak işi
- SOĞUKLAMA
-
-
[isim]
Üşüterek hastalanma, soğuk algınlığı
-
[isim]
Üşüterek hastalanma, soğuk algınlığı
- SOĞUTUCU
-
-
[sıfat]
Soğutma özelliği olan, frigorifik
-
[isim]
Buzdolabı
-
[isim]
Bir makine veya yapıda, aşırı ısınmayı önlemek için yer alan düzen, soğutmaç
-
[sıfat]
Soğutma özelliği olan, frigorifik