İçinde sl olan 9 harfli 98 kelime var. İçerisinde SL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sl olan kelimeler listesine ya da Sonu sl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YASLANMAK
-
-
[nsz]
Dayanmak
- "Kendi dükkânının kirli kepengine yaslandı." (Ömer Seyfettin)
-
Güvenmek
-
[nsz]
Dayanmak
- ŞANSLILIK
-
-
[isim]
Talihli olma durumu
-
[isim]
Talihli olma durumu
- MÜFLİSLİK
- ...
- PASLATMAK
-
-
[-i]
Paslanmasına sebep olmak, paslandırmak
-
[-i]
Paslanmasına sebep olmak, paslandırmak
- PRESLEMEK
-
-
[-i]
Presle sıkıştırmak
-
[-i]
Presle sıkıştırmak
- ASLANAĞZI
-
-
[isim]
Sıracagillerden, türlü renkte, güzel, kokusuz çiçekleri olan bir bitki, danaburnu
-
[isim]
Sıracagillerden, türlü renkte, güzel, kokusuz çiçekleri olan bir bitki, danaburnu
- SLAVLAŞMA
- ...
- SESLENMEK
-
-
[nsz]
Uzaktan bağırarak çağırmak, ünlemek
- "Birkaç adım yürüdü, seslendi.- Yusuf Bey, Yusuf Bey." (Samim Kocagöz)
-
[-e]
Bir şey söylemek için sesini çıkarmak veya cevap vermek
- "Kendisini kurtarmaları için ev sahiplerine seslenecek, işaret edecek oldu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-e]
Sözü birine veya birilerine yöneltmek, birine karşı söylemek, hitap etmek
-
[nsz]
Uzaktan bağırarak çağırmak, ünlemek
- PRESLETME
- ...
- ASLANIMSI
-
-
[sıfat]
Aslansı
-
[sıfat]
Aslansı
- PİSLETMEK
-
-
[-i]
Pis duruma getirmek, kirletmek
- "Ortalığı pisletmekten başka bir işe yaramayan kediler..." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Kötü bir duruma sokmak
- "Dikkat et, bu işi de pisletme."
-
[-i]
Pis duruma getirmek, kirletmek
- İSLAMABAD
- ...
- SÜSLETMEK
-
-
[-i]
Süsleme işini yaptırmak
-
[-i]
Süsleme işini yaptırmak
- TERSLEŞME
-
-
[isim]
Tersleşmek işi
-
[isim]
Tersleşmek işi
- MESLEKTAŞ
-
-
[isim]
Aynı meslekten olan kimse
- "Avrupa'daki yeni tıp hareketlerini, bazı meslektaşlar gibi büsbütün ihmal etmiş değilimdir." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Aynı meslekten olan kimse
- KIYASLAMA
-
-
[isim]
Kıyaslamak işi, mukayese
- "Brüksel'de bir de Alman darlığı ile müttefiklerin ferahlığı ve rahatı arasında bir kıyaslama yapmaya fırsat buldum." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Kıyaslamak işi, mukayese
- FAKSLATMA
-
-
[isim]
Belgegeçerletme işi
-
[isim]
Belgegeçerletme işi
- BESLENMEK
-
-
[nsz]
Kendini beslemek
-
Besleme işine konu olmak
-
[nsz]
Kendini beslemek
- FISLANMAK
-
-
[nsz]
Fıslama işi yapılmak
-
[nsz]
Fıslama işi yapılmak
- BODOSLAMA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Bodoslamak işi
-
[zarf]
Doğrudan, pervasızca
-
Gemi omurgasının baş tarafından yukarıya uzanan ağaç veya demir direklerden her biri
- "Bir motorun beyaz bodoslaması karanlığı yırtıyor." (Zeyyat Selimoğlu)
-
[isim]
Bodoslamak işi