İçinde sl olan 5 harfli 24 kelime var. İçerisinde SL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sl olan kelimeler listesine ya da Sonu sl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ASLIK
-
-
[sıfat]
Kısır olan (kadın veya dişi hayvan)
-
[sıfat]
Kısır olan (kadın veya dişi hayvan)
- SÜSLÜ
-
-
[sıfat]
Süsü olan, süslenmiş, bezenmiş
- "Geniş, süslü karyola köşede duruyordu." (Memduh Şevket Esendal)
-
Süslenmeye, süse çok düşkün olan
- "Süslü bir kadın."
-
[sıfat]
Süsü olan, süslenmiş, bezenmiş
- ESLAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Bizden öncekiler, geçmişler, öncel, ahlaf karşıtı
-
Bizden öncekiler, geçmişler, öncel, ahlaf karşıtı
- SESLİ
-
-
[sıfat]
Sesi olan, ses çıkaran
-
[zarf]
Ses çıkararak
-
Ünlü
-
[sıfat]
Sesi olan, ses çıkaran
- SLASH
- ...
- ISLAK
-
-
[sıfat]
Suya batırılmış, üzerine su dökülmüş veya yağmurdan ıslanmış olan
- "İkisi de gözlerinin ıslak, kalplerinin hüzünlü olduğunu anlamışlardı." (Halide Edip Adıvar)
-
Herhangi bir nedenle yaşarmış, sulanmış
- "Hastanın soğuk terle ıslak alnına avucunu koyarak durdu." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Suya batırılmış, üzerine su dökülmüş veya yağmurdan ıslanmış olan
- İSLAM
- ...
- SLAYT
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Saydam bir yüzey üzerine alınmış, projeksiyonda kullanılmaya özgü pozitif görüntü, saydam, diyapozitif
-
[isim]
Saydam bir yüzey üzerine alınmış, projeksiyonda kullanılmaya özgü pozitif görüntü, saydam, diyapozitif
- PASLI
-
-
[sıfat]
Üzerinde pas oluşmuş, pas tutmuş, paslanmış
- "Duvarlarında ağır ve büyük paslı kılıçlar, kalkanlar, zincirler asılı dururdu." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Hastalık dolayısıyla beyaz tabakayla kaplanmış (dil)
-
Huzursuz, sıkıntılı, üzgün, kararsız
- "Bir haftadan fazla süren yağmurlardan, rutubetten içinde paslı, kapanık ve sıkıntılı bir duygu belirmiş." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Üzerinde pas oluşmuş, pas tutmuş, paslanmış
- ASLEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Kök veya soy bakımından
-
[zarf]
Kök veya soy bakımından
- ESLEK
-
-
Başkasının buyruk ve dileklerini yerine getiren, söz tutan, yumuşak başlı, itaatli, muti
-
Başkasının buyruk ve dileklerini yerine getiren, söz tutan, yumuşak başlı, itaatli, muti
- FASLI
- ...
- ÜSLUP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anlatma, oluş, deyiş veya yapış biçimi, tarz
- "Akşam içinde en büyük üstatların eserleri kadar mükemmel ve muhteşem olan tabiat bize bir eda ve üslup dersi verir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Bir sanatçıya, bir çağa veya bir ülkeye özgü teknik, renk, biçimlendirme ve söyleyiş özelliği, biçem, stil
- "Bu üslup ruhumun yazıma akseden hâletini gösteriyor." (Refik Halit Karay)
-
Sanatçının görüş, duyuş, anlayış ve anlatıştaki özelliği veya bir türün, bir çağın kendine özgü anlatış biçimi, biçem, tarz, stil
- "Üslup beyan aynıyla insandır." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Anlatma, oluş, deyiş veya yapış biçimi, tarz
- PUSLU
-
-
[sıfat]
Puslanmış, pusarık, hafif sisli
- "Bu soğukta gök puslu, yerler beyaz." (Haldun Taner)
-
Üzerinde pus bulunan
-
[sıfat]
Puslanmış, pusarık, hafif sisli
- MİSLİ
- ...
- ISLIK
-
-
[isim]
Dudakların büzülerek veya parmağın dil üzerine getirilmesiyle çıkarılan ince ve tiz ses
- "Her tarafta yükseklik, her tarafta ıssızlık / Yalnız arabacının dudağında bir ıslık." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
- "Kocası kapıyı çekmiş, ıslık çalarak merdivenleri inip gitmişti." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Bir şeyin çıkardığı ince ve tiz ses
- "Söz dişlerinin arasından keskin bir ıslık şiddetiyle çıktı." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Dudakların büzülerek veya parmağın dil üzerine getirilmesiyle çıkarılan ince ve tiz ses
- YASLI
-
-
[sıfat]
Yas tutan (kimse), matemli
- "Ben bir hasta hâli almış, susmuş, sade, yaslı gözlerle etrafıma bakınıyordum." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Yas tutan (kimse), matemli
- KASLI
-
-
[sıfat]
Kasları sıkı, gelişmiş, adaleli
-
[sıfat]
Kasları sıkı, gelişmiş, adaleli
- HİSLİ
-
-
[sıfat]
Duygulu, içli
- "Gayet hisli bir adam olduğundan hasretini birlikte çekmiştik." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Duygulu, içli
- İSLİM
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Gücünden yararlanmak için elde edilen buhar, istim
-
[isim]
Gücünden yararlanmak için elde edilen buhar, istim