İçinde sk olan 6 harfli 58 kelime var. İçerisinde SK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sk olan kelimeler listesine ya da Sonu sk ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BASKİL
- ...
- BASKIN
-
-
[isim]
Suç işlediği veya suçluların bulunduğu sanılan bir yere ansızın girme
- "İbiş'in odasına cennet kuşları baskın vermişti." (Tarık Buğra)
-
Kısa süreli, beklenmedik saldırı
- "Bu dört kişi güç bela baskından kurtulup bana sığınmış." (Refik Halit Karay)
-
Su basması, sel
- "Behçet'e bu evin merdiven altındaki bakla gibi odasında baskın yaparlar." (Salâh Birsel)
-
Ansızın çıkagelme
-
[sıfat]
Sertlik, zorluk bakımından üstün
- "Belli bir şey ki bu genç ikisinden de baskın, çekemiyorlar." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Benzerleri arasında güç ve önem bakımından başta gelen, hâkim, dominant
-
[isim]
Suç işlediği veya suçluların bulunduğu sanılan bir yere ansızın girme
- ÇİSKİN
-
-
[isim]
Çiseleyen yağmur
-
[sıfat]
Çiseleyen yağmurdan hafifçe ıslanmış
-
[isim]
Çiseleyen yağmur
- KASKET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Genellikle erkeklerin giydiği, önü siperli başlık
-
[isim]
Genellikle erkeklerin giydiği, önü siperli başlık
- BASKÜL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ağırlıkları tartmaya yarayan alet, kantar
-
İki kolu sıra ile kalkıp inebilen, ortasından veya uçlarından birine az çok yakın değişmez bir noktaya dayanan kaldıraç
-
[isim]
Ağırlıkları tartmaya yarayan alet, kantar
- TESKİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Acı, öfke, heyecan vb. duyguları yatıştırma, dindirmeye çalışma
- "Ev sahibi erkek beni, kadın da onu teskine uğraşıyordu." (Burhan Felek)
- "Gönlüme teselli kendimde buldum / Sabır ile teskin ettim özümü." (Âşık Veysel)
-
[isim]
Acı, öfke, heyecan vb. duyguları yatıştırma, dindirmeye çalışma
- KESKİN
-
-
[sıfat]
Çok kesici, iyi kesen
- "Sonunda keskin bir taşı testere gibi kullanarak ipi incelte incelte kopardı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Tiz (ses)
- "Bir kadın sesiydi bu. İnce ve keskin, dikkati hemen kapan ve bırakmayan bir ses." (Peyami Safa)
-
Kırıcı, incitici
- "En yakın dostlarının bile kusurlarını keskin bir dille yüzlerine vururmuş." (Haldun Taner)
-
Etkili, sert
- "Nihayet güneş doğdu, sis ve duman içinde çölün sabahlarında esen serin ve keskin rüzgârla üşüdük." (Falih Rıfkı Atay)
-
Acı, üzüntü veren
- "Öyle de keskinmiş ki bu kadın, yaptığı tüm kocakarı ilaçları her hastalığı şıp diye kesiyormuş." (Muammer İzgü)
-
Zampara
-
[sıfat]
Çok kesici, iyi kesen
- MESKEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Konut, ikametgâh
- "Bu acayip meskeninde yaz kış kalın kepeneğe sarılmış otururdu." (Memduh Şevket Esendal)
- "Yârim İstanbul'u mesken mi tuttun / Gördün güzelleri beni unuttun." (Halk türküsü)
-
[isim]
Konut, ikametgâh
- SUSKUN
-
-
[sıfat]
Çok az konuşan, sessiz, sakin olan, sükûti
- "Suat, karım. Suskun, çok az konuşan..." (Atilla İlhan)
-
[zarf]
Sessiz, sakin bir biçimde
-
[sıfat]
Çok az konuşan, sessiz, sakin olan, sükûti
- ESKİCE
-
-
Biraz eski, çok yeni olmayan
- "Biraz eskicelerinden seçilmiş olmakla beraber bana yakıştığını küçük kızı bile itiraf etti." (Memduh Şevket Esendal)
-
Biraz eski, çok yeni olmayan
- KÜSKÜN
-
-
[sıfat]
Küsmüş olan, gücenik, dargın, muğber
- "Hamdune Hanım, aksi, küskün bir kadındı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Küstüm otu
-
Gelişmemiş, küçük kalmış
-
[sıfat]
Küsmüş olan, gücenik, dargın, muğber
- ISKOTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Büyük yelkenleri yönetmek için kullanılan ip
-
[isim]
Büyük yelkenleri yönetmek için kullanılan ip
- ASKERİ
- ...
- İSKOTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yelkenleri açmak ve tutmak için alt köşelerine bağlanan halat, zincir ve palangadan oluşan donanım
- "Suların kaburgalarındaki serinliği / iskotada uğuldayan rüzgâr." (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Yelkenleri açmak ve tutmak için alt köşelerine bağlanan halat, zincir ve palangadan oluşan donanım
- ASKIDA
- ...
- HASKÖY
- ...
- MENİSK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir yüzü içbükey, öbür yüzü dışbükey olan mercek
-
Bazı eklemlerde kemik arasında bulunan kıkırdak bölüm
-
[isim]
Bir yüzü içbükey, öbür yüzü dışbükey olan mercek
- DİSKÇİ
-
-
[isim]
Disk atan kimse
-
[isim]
Disk atan kimse
- MİSKET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Mis üzümünden yapılan şarap
-
[isim]
Mis üzümünden yapılan şarap
- İSKETE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Serçegillerden, gagaları dişli, zararlı böcek ve kurtlarla beslenen, güzel sesli bir kuş (Parus ater)
-
[isim]
Serçegillerden, gagaları dişli, zararlı böcek ve kurtlarla beslenen, güzel sesli bir kuş (Parus ater)