İçinde siy olan 8 harfli 30 kelime var. İçerisinde SİY bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında siy olan kelimeler listesine ya da Sonu siy ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

S Y İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

İS, Sİ

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KUTSİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kutsallık

SİYONİST

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Siyonizmle ilgili
    • "Siyonist hareket."
  2. [isim] Siyonizm yanlısı olan kimse

SEKSİYON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bölüm

GARSİYAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ağaç dikmeler, ağaçlandırmalar
    • "Ruslar arazinin tabiatından istifade ettiler, nihayetsiz garsiyat sayesinde sıtmayı tamamen öldüremedilerse bile şiddetini pek çok kırdılar." (Ruşen Eşref Ünaydın)

KALSİYUM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Atom numarası 20, atom ağırlığı 40,80, yoğunluğu 1,55 olan, 845° C'de eriyen, kireç ve alçının birleşimine giren, sarımtırak beyaz bir element (simgesi Ca)

MANSİYON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir yarışmada konulan ödüle yeterli nitelikte görülmemekle birlikte, anılmaya değer bulunan kimseye veya esere verilen derece
    • "Yapıtına oylama, tartışma sonucu ancak mansiyon verebildik." (Selim İleri)

SİYAHLIK

  1. [isim] Siyah olma durumu, kara renk
  2. Karanlık veya koyuluk

ŞAHSİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zamir] Kişilik, belirgin özellik
    • "Ben birer şahsiyetleri olan bu yalıların çoğunu dostlarım gibi tanırım." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Kişi
    • "Artık okuyucular için mühim bir şahsiyet olmaya başlamıştım." (Halide Edip Adıvar)

PORSİYON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Herhangi bir yemekten bir kimseye verilen belirli miktar
    • "Sosisin ekmeği ve hardalı o kadar boldur ki bir porsiyonla iki kişi bile doyar." (Salâh Birsel)

PANSİYON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bütünü veya bir bölümü sürekli veya belli bir zaman için kiraya verilen, isteğe göre yemek de veren ev
    • "Avrupa'da dolaştığı müddetçe ... kâh orta hâlli pansiyonlarda ve bazen küçük köy misafirhanelerinde kalmıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Ücretli öğrenci yurdu

ELMASİYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dondurulmuş meyve suyundan yapılan bir tür pelte

CÜLUSİYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hükümdarların cülus törenlerinde dağıttığı bahşiş
  2. Şairlerin tahta çıkan padişah için yazdığı şiir
    • "Tevfik Fikret, Abdülhamit için bir cülusiye yazmışmış." (Nurullah ataç)

VERSİYON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sürüm
    • "Üç versiyon hâlinde işleyen bir oyunuma 'Lütfen Dokunmayın' adını boşuna koymamıştım." (Haldun Taner)

TERSİYER

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Üçüncül

HASSİYUM

  1. [isim] Atom numarası 108, atom ağırlığı 269 olan, 25 °C'de katı olduğu, gümüş renginde veya gri renkte olduğu tahmin edilen yapay bir element (simgesi Hs)

DİKSİYON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Seslerin, sözlerin, vurguların, anlam ve heyecan duraklarını kurallarına uygun olarak söyleme biçimi
    • "Müfredat programlarında kıraat yani diksiyon dersi yok." (Burhan Felek)
  2. Konuşulan dilin incelenmesi ve kullanılması
  3. Duru, açık vurgulama ve çıkaklara tam uyarak konuşma

SİYONİZM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] XIX. yüzyıl sonlarında çeşitli ülkelerde Yahudilerce ortaya atılan, Filistin'de bağımsız bir Yahudi devleti kurmayı amaçlayan akım

TANSİYON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kanın damarlara içeriden yaptığı basınç, kan basıncı
    • "Kocasının hiddetten tansiyonu yükseldi." (Haldun Taner)
    • "Yüreği dinledi, kaygısı arttı. Tansiyonu ölçtü, telaşa düştü." (Atilla İlhan)
  2. Gerilim
    • "Hiç değilse önde gelen fırkacıların tansiyonunu düşürmeyi de ümit etmişti." (Tarık Buğra)

POLİSİYE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Konusu polisin ilgilendiği alanlarda olan (olay, roman, film vb.)
    • "Bu öyküleri polisiye tekniği açısından gözden geçirmeden içinin rahat etmeyeceği ortadaydı." (Tomris Uyar)

SİMSİYAH

  1. [sıfat] Çok kara, her yanı kara, kapkara
    • "Karşımdaki karanlık odanın kapısı aralandı, simsiyah iki el dışarıya doğru uzandı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü