İçinde siy olan 8 harfli 30 kelime var. İçerisinde SİY bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında siy olan kelimeler listesine ya da Sonu siy ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

S Y İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

İS, Sİ

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ŞAHSİYAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kişiye ait işler
  2. Bir kimsenin özel hayatı üzerinde söylenen sözler

ELMASİYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dondurulmuş meyve suyundan yapılan bir tür pelte

HAYSİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Değer, saygınlık, itibar
    • "Kendinden dinlediğine göre, çekilmenin sebebi bir haysiyet meselesi idi." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Bu söz haysiyetine dokundu."
  2. Öz saygı

CİNSİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bireye, üreme işinde ayrı bir rol veren ve erkekle dişiyi ayırt ettiren yaradılış özelliği, eşey, cinslik, seks
    • "Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir." (Anayasa)

GARSİYAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ağaç dikmeler, ağaçlandırmalar
    • "Ruslar arazinin tabiatından istifade ettiler, nihayetsiz garsiyat sayesinde sıtmayı tamamen öldüremedilerse bile şiddetini pek çok kırdılar." (Ruşen Eşref Ünaydın)

HİSSİYAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Duygular, sezişler
    • "Üç senedir günü gününe hissiyatımı yazıyorum." (Ömer Seyfettin)

SİYONİST

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Siyonizmle ilgili
    • "Siyonist hareket."
  2. [isim] Siyonizm yanlısı olan kimse

HASSİYUM

  1. [isim] Atom numarası 108, atom ağırlığı 269 olan, 25 °C'de katı olduğu, gümüş renginde veya gri renkte olduğu tahmin edilen yapay bir element (simgesi Hs)

TERSİYER

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Üçüncül

BURSİYER
...
SİMSİYAH

  1. [sıfat] Çok kara, her yanı kara, kapkara
    • "Karşımdaki karanlık odanın kapısı aralandı, simsiyah iki el dışarıya doğru uzandı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

KUTSİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kutsallık

KURSİYER

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kurs öğrencisi

ŞAHSİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zamir] Kişilik, belirgin özellik
    • "Ben birer şahsiyetleri olan bu yalıların çoğunu dostlarım gibi tanırım." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Kişi
    • "Artık okuyucular için mühim bir şahsiyet olmaya başlamıştım." (Halide Edip Adıvar)

MANSİYON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir yarışmada konulan ödüle yeterli nitelikte görülmemekle birlikte, anılmaya değer bulunan kimseye veya esere verilen derece
    • "Yapıtına oylama, tartışma sonucu ancak mansiyon verebildik." (Selim İleri)

CÜLUSİYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hükümdarların cülus törenlerinde dağıttığı bahşiş
  2. Şairlerin tahta çıkan padişah için yazdığı şiir
    • "Tevfik Fikret, Abdülhamit için bir cülusiye yazmışmış." (Nurullah ataç)

PORSİYON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Herhangi bir yemekten bir kimseye verilen belirli miktar
    • "Sosisin ekmeği ve hardalı o kadar boldur ki bir porsiyonla iki kişi bile doyar." (Salâh Birsel)

SİYAHLIK

  1. [isim] Siyah olma durumu, kara renk
  2. Karanlık veya koyuluk

TANSİYON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kanın damarlara içeriden yaptığı basınç, kan basıncı
    • "Kocasının hiddetten tansiyonu yükseldi." (Haldun Taner)
    • "Yüreği dinledi, kaygısı arttı. Tansiyonu ölçtü, telaşa düştü." (Atilla İlhan)
  2. Gerilim
    • "Hiç değilse önde gelen fırkacıların tansiyonunu düşürmeyi de ümit etmişti." (Tarık Buğra)

VERESİYE

  1. [zarf] Karşılığı sonra ödenmek üzere, peşin karşıtı
    • "Bunların içinde Nihat'a istediği kadar veresiye alabileceğini söyleyenler de var." (Peyami Safa)
    • "Mütemadiyen veresiye veriyor ve müşteriler ay başında borç ödeyeceklerine Tevfik'e dert yanıyorlar." (Halide Edip Adıvar)
  2. Özensiz, gönülsüz, önem vermeden
    • "Çok veresiye iş görüyor."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü