İçinde si olan 6 harfli 160 kelime var. İçerisinde Sİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında si olan kelimeler listesine ya da Sonu si ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
S İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İS, Sİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- VESİLE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sebep, bahane
- "Arkadaşlar birer vesile ile dağıldılar ve beni Besim Bey'le yalnız bıraktılar." (Memduh Şevket Esendal)
- "İkide birde içimizden birine çatmak için vesile arıyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Bir vesile bulup size takdim edilmek pek kolay bir iş oldu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
- "Evinde bazen namaz kılar ancak bir vesile olursa camiye giderdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Elverişli durum, fırsat
- "Muhasebeci, yerden temennalar, gevrek kahkahalar arasında bir vesile ile, kuru üzümden iki çekilmiş yirmi iki grado sert rakısını methetti." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Sebep, bahane
- BOKSİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Korindon
-
[isim]
Korindon
- SİYMEK
-
-
[nsz]
Kedi, köpek işemek
-
[nsz]
Kedi, köpek işemek
- TEKSİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çoğaltma
-
[isim]
Çoğaltma
- NERESİ
-
-
[zamir]
Hangi yönü
- "Bunun neresi güzel?"
-
[zarf]
Nerede, hangi yerde
- "İlkokul neresi?"
-
[zamir]
Hangi yönü
- VESİKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Belge
- "Meydana çıkarılacak yeni vesikalar olsa olsa asıl hakikati tevsik ederler fakat değiştiremezler." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Aynı teşkilat yünlüden, pamukludan giyecek eşyasını da vesikaya bağlamıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Belge
- TEMSİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birinin veya bir topluluğun adına davranma
-
Belirgin özellikleri ile yansıtma, sembolü olma, simgeleme
- "Ayağa kalktı, ezberlediği bir sahneyi temsil etti." (Peyami Safa)
-
Sahnede oynanmak için hazırlanmış eser, oyun
- "Çarşamba akşamı Tepebaşı'nda bir temsil verdim." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Sizin temsil ettiğiniz zümre bu sahada belli başlı bir rol oynayacak kudrette değildir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[edat]
Söz gelişi
-
Özümleme
-
[isim]
Birinin veya bir topluluğun adına davranma
- GİBİSİ
-
-
[sıfat]
Benzeri
- "Ahmet gibisi yok."
- "Öyle gibime geliyor ki bu işin içinden kolay çıkamayacağız."
- "Bu teklifi doğru bulmamış gibisine getirdi."
-
[sıfat]
Benzeri
- SİNLİK
-
-
[isim]
Mezarlık, kabristan, gömütlük
-
[isim]
Mezarlık, kabristan, gömütlük
- TOKSİK
- ...
- DAKSİL
- ...
- SİESTA
- ...
- BESİLİ
-
-
[sıfat]
Semiz, semirtilmiş
- "Avludan atlar geçmeye başladı. Hepsi besili ve bakımlı idi." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Semiz, semirtilmiş
- HAMASİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yiğitlerden ve yiğitliklerden söz eden (destan, şiir)
- "Başladığı uzun ve hamasi söylevleri gün ağarırken son bulurdu." (Murathan Mungan)
-
[sıfat]
Yiğitlerden ve yiğitliklerden söz eden (destan, şiir)
- TELSİZ
-
-
[sıfat]
Teli olmayan
-
[sıfat]
Teli olmayan
- MUSİKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Müzik
- "Musikisinde bir taraftan din / Bir taraftan bütün hayat akmış." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Kulağa hoş gelen sesler dizisi
- "Şiirin musikisi demek, resmin musikisi demek gibi bir şeydir." (Nurullah ataç)
-
[isim]
Müzik
- TEKSİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yoğunlaştırma, sıklaştırma, koyulaştırma
-
[isim]
Yoğunlaştırma, sıklaştırma, koyulaştırma
- TENSİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yaraştırma
- "Benim tensip edeceğim yerde, bir yüzümü görsün, kâfiymiş." (Sermet Muhtar Alus)
-
[isim]
Yaraştırma
- SİLGEÇ
-
-
[isim]
Silecek
-
[isim]
Silecek
- KESİCİ
-
-
[isim]
Kesme işini yapan kimse
- "Yol kesici."
-
Kasaplık hayvanları kesen kimse
-
Kesme işinde kullanılan araç
-
[isim]
Kesme işini yapan kimse