İçinde si olan 5 harfli 139 kelime var. İçerisinde Sİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında si olan kelimeler listesine ya da Sonu si ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
S İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İS, Sİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SİHİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyü
-
[isim]
Büyü
- APSİS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yönlü bir eksen üzerinde bir noktanın, başlangıç noktasına olan uzaklığının cebirsel değeri
- "Bir eksen üzerindeki her nokta, apsisi ile belirtilir."
-
Koordinat
-
[isim]
Yönlü bir eksen üzerinde bir noktanın, başlangıç noktasına olan uzaklığının cebirsel değeri
- SİLAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Savunmak veya saldırmak amacıyla kullanılan araç
- "Üç serseri birbirleriyle silah silaha girmişler." (Refik Halit Karay)
-
Savunmak veya saldırmak için kullanılan nesne, etken araç
-
Bir konuda etkili her şey
- "Bir maddi menfaate dayanmayan meselelerde rica ve niyaz en kuvvetli bir silahtır." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Savunmak veya saldırmak amacıyla kullanılan araç
- İKSİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hayatı ölümsüzleştirme, madenleri altına çevirme vb. olağanüstü etkileri olduğuna inanılan sıvı
- "İşte şimdi damarlarımda bu iksirin alevleri dolaşıyor." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
İç ferahlatıcı ilaç veya içki
-
Aşk ilham eden büyülü içki
-
[isim]
Hayatı ölümsüzleştirme, madenleri altına çevirme vb. olağanüstü etkileri olduğuna inanılan sıvı
- SİİRT
- ...
- EŞSİZ
-
-
[sıfat]
Eşi benzeri olmayan veya eşi benzeri görülmemiş olan
- "Güzelliğine hayran olduğum bu eşsiz şehre karşı, onun bir insanı olmak borcumu bir derece yerine getirip sevinmiştim." (Haldun Taner)
-
Eş bulamamış, eşinden ayrılmış veya yanında eşi olmayan
-
[sıfat]
Eşi benzeri olmayan veya eşi benzeri görülmemiş olan
- SİVİL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Askerî olmayan
- "Sivil savunma."
-
Asker sınıfından olmayan (kimse)
-
Özel bir biçimde olmayan, üniforma olmayan (giysi)
- "Arkasında siyah şayaktan bir sivil elbise vardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Üniforma veya özel giysi giymemiş olan (kimse)
- "Çoğunlukla sivil insanları yadırgardım." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Sivil polis
-
Çıplak, çırçıplak
-
[sıfat]
Askerî olmayan
- TİRSİ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Hamsigillerden, yumurtalarını tatlı sulara bırakan bir balık türü (Alosa alosa)
-
[isim]
Hamsigillerden, yumurtalarını tatlı sulara bırakan bir balık türü (Alosa alosa)
- MAKSİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Uzun
-
[isim]
Maksi etek
-
[sıfat]
Uzun
- MESİH
- ...
- NEFSİ
- ...
- PASİF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Edilgin
- "Yalnız müdafaa hâlinde ve pasif bir mücadeleyi sevdiğini zannettim." (Peyami Safa)
-
Çekingen, durgun
- "Dolmabahçe, bir sis bulutu gibi silik, sessiz ve pasif, âdeta varlığından utanır gibi uzanmaktadır." (Haldun Taner)
-
Edilgen
-
[isim]
Bir mal varlığı üstünde etki yapan, para ile değerlendirilebilir borç ve yükümlülüklerin toplamı
-
[sıfat]
Edilgin
- SİLİŞ
-
-
[isim]
Silme işi veya biçimi
-
[isim]
Silme işi veya biçimi
- NASİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birinin payına düşen şey
- "Acaba İstanbul'u bir daha görmek nasip olacak mı?" (Halide Edip Adıvar)
- "Herkes ondan haz veya hüzün, kendi nasibini alırdı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Bir kimsenin elde edebildiği, sahip olabildiği şey
- "Türk'e ve Türk vatanına bir kurtuluş nasip ise onu gene Mehmetçiklerden beklemeliyiz." (Aka Gündüz)
- "Konaktaki hamamlardan halayıklar, hizmetçiler de nasiplerini alırmış." (Salâh Birsel)
- "Allah bana o rezaletle gelmeyi nasip etmesin, ölmek daha iyi." (Halide Edip Adıvar)
- "Hiçbir erkeğe nasip olmadığını iddia edeceğim hayat, hep kaçamaklarla dolu idi." (Refik Halit Karay)
-
Kısmet, talih, baht
- "Tembellerin nasibi aç kalmaktır."
-
Günlük kazanç
-
[isim]
Birinin payına düşen şey
- SİNÜS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Organların veya dokuların arasında bulunan boşluklar
-
Trigonometrik bir çember üzerine taşınmış bir yayın ucunun ve bu yaya karşılık olan merkez açısının ordinatı
-
[isim]
Organların veya dokuların arasında bulunan boşluklar
- ERSİZ
-
-
[sıfat]
Kocasız
-
[sıfat]
Kocasız
- SİPSİ
-
-
[isim]
Ağaç dallarından yapılan düdük
-
Gemici düdüğü
-
Zurnanın dudaklara gelen kamış bölümü
-
[isim]
Ağaç dallarından yapılan düdük
- SEKSİ
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[sıfat]
Cinsel çekiciliği olan
-
[sıfat]
Cinsel çekiciliği olan
- GASİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ölü yıkama
-
[isim]
Ölü yıkama
- FİLSİ
-
-
[sıfat]
Fili andıran, file benzeyen, fil gibi
-
[sıfat]
Fili andıran, file benzeyen, fil gibi