İçinde si olan 4 harfli 31 kelime var. İçerisinde Sİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında si olan kelimeler listesine ya da Sonu si ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
S İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İS, Sİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İRSİ
- ...
- SİGA
- ...
- AKSİ
-
-
[sıfat]
Ters, zıt, karşıt, olumsuz, menfi
- "Salıncağın ipini sallandığı istikametin aksine çekti." (Osman Cemal Kaygılı)
- "Aksi gibi benim hiç durmadan esneyeceğim geliyor, hapşırmak istiyordum." (Ömer Seyfettin)
-
Uygun olmayan
- "Kusura bakma abla! Aksi zamana rastladı. Gazozları yetiştiremedik." (Ahmet Kutsi Tecer)
-
İnatçı, hırçın, huysuz
- "Ben bu aşçı kadar çılgın ve aksi insan görmedim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Ters, zıt, karşıt, olumsuz, menfi
- ESİŞ
- ...
- SİNE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Göğüs
- "Onlar hızla geçer veya düşer; musibeti sineye çekmek millete düşer." (Talât Halman)
-
Gönül, yürek
- "Elif kaşlarını çatar / Gamzesi sineme batar." (Karacaoğlan)
-
Bağır, iç
- "Hangi semtin eczanesi bu kadar değerli insanı sinesinde toplayabilmiştir?" (Haldun Taner)
-
[isim]
Göğüs
- SİYA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Kürekleri tersine kullanarak sandalı geriye yürütme
-
[isim]
Kürekleri tersine kullanarak sandalı geriye yürütme
- BESİ
-
-
[isim]
Yaşatmak ve geliştirmek için gereken besinleri yedirip içirme işi
-
Bir şeyi istenilen durumda tutmak veya oturtmak için kullanılan takoz vb. şeyler
-
[isim]
Yaşatmak ve geliştirmek için gereken besinleri yedirip içirme işi
- İSİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ad
- "Ama siz ecnebiler ismi çıkmış yerlerden hoşlanırsınız." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Fabrika sahibinin ismini cismini aldı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Kişi, insan
- "Biz eskidikçe yaşlarımız yirmiden yirmi bire, yirmi birden yirmi ikiye bastıkça yeni yüzler, yeni isimler katılıyor aramıza." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Ad
-
[isim]
Ad
- ESİM
-
-
[isim]
Yelin esişi
-
[isim]
Yelin esişi
- ESİN
-
-
[isim]
Etkilenme, çağrışım veya içe doğmayla akla gelen yaratıcı duygu, düşünce, ilham
- "Mitoloji, sanat ve edebiyat eserlerine esin kaynağı olan bir alanı yakınımıza getirir." (Haldun Taner)
-
Sabah yeli
-
[isim]
Etkilenme, çağrışım veya içe doğmayla akla gelen yaratıcı duygu, düşünce, ilham
- EĞSİ
-
-
[isim]
Ucu yanmış odun, köseği
-
[isim]
Ucu yanmış odun, köseği
- SİLİ
-
-
[isim]
Kilim, yünden dokunmuş yaygı
-
[isim]
Kilim, yünden dokunmuş yaygı
- PİSİ
-
-
[isim]
Çocuk dilinde kedi
-
[isim]
Çocuk dilinde kedi
- İĞSİ
- ...
- EKSİ
-
-
[isim]
Çıkarma işleminde - işaretinin adı, nakıs
-
[sıfat]
Sıfırdan küçük, önünde eksi işareti bulunan (sayı), negatif, nakıs, artı karşıtı
-
Eksiklik
- "Alışkanlıklarımız artılarıyla eksileriyle nelerdir, aktarılmıyor çocuklarımıza." (Nezihe Meriç)
-
[isim]
Çıkarma işleminde - işaretinin adı, nakıs
- SİLO
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tahıl vb. ürünlerin korunduğu, saklandığı veya depolandığı, genellikle silindir biçiminde ambar
-
[isim]
Tahıl vb. ürünlerin korunduğu, saklandığı veya depolandığı, genellikle silindir biçiminde ambar
- ASİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Turnusolün mavi rengini kırmızıya çevirmek özelliğinde olan ve birleşimindeki hidrojenin yerine maden alarak tuz oluşturan hidrojenli birleşik, hamız
-
[isim]
Turnusolün mavi rengini kırmızıya çevirmek özelliğinde olan ve birleşimindeki hidrojenin yerine maden alarak tuz oluşturan hidrojenli birleşik, hamız
- ESİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tutsak
- "Beyhude ölmektense esir düşüp yaşamayı tercih ettikleri için teslim oldular." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Düşman başkumandanı ... esir oldu." (Aka Gündüz)
-
Köle
-
Bir düşünceye veya bir kimseye körü körüne bağlı olan kimse
- "Onun güzelliğinin esiri oldular."
-
[isim]
Tutsak
- KESİ
- ...
- SİMA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yüz (II)
- "Beni bu sima altında tanımazsın." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Kimse, insan, tip
- "Eski tanıdığımız simalar bize şimdi, ne kadar uzak görünüyorlar." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Yüz (II)