İçinde ser olan 7 harfli 30 kelime var. İçerisinde SER bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ser olan kelimeler listesine ya da Sonu ser ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E R S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

SER

2 Harfli Kelimeler

ER, ES, RE, SE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ESERMEK

  1. [-i] Bakmak, beslemek, yetiştirmek

KAYSERİ
...
BAŞESER

Kelime Kökeni : Türkçe

  1. [isim] Şaheser

DROSERA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Droseragillerden, topuz biçimindeki yapraklarının üst yüzeyi, böcekleri yakalayan yapışkan tüyler ile örtülü otsu bir bitki (Drosera rotundifolia)

SERGİCİ

  1. [isim] Mallarını sergileyerek satan kimse

KOMİSER

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Güvenlik teşkilatının meslek aşamaları içinde yer alan, en az lise öğrenimi görmüş veya polis okullarının orta ve yüksek bölümlerini bitirmiş, il, ilçe veya bucaklarda bulundukları yerin emniyet ve asayişine ait işleri yöneten, üniformalı veya sivil memur
    • "Komiser, çatkın bir çehre ile anlatmaya başladı." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Hükûmet komiseri
  3. Saha komiseri

SERTLİK

  1. [isim] Sert, katı olma durumu
    • "Derinin altında bir sertlik hissettim."
  2. Sert, kırıcı, katı davranış, şiddet, husumet
    • "Fazla içliliği erkekliğe yakıştıramadığından kendini her zaman yapma bir sertliğin arkasına gizlerdi." (Haldun Taner)
  3. Minerallerin çizilmeye karşı gösterdikleri direnç

SERSERİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Belli bir işi ve yeri olmayan başıboş kimse, kabadayı, hayta, holigan (kimse)
    • "Hayran Baba'yı bir serseri ile birlikte temizlemişlerdi." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Tutarsız, beğenilmeyen davranışları olan kimse
  3. Belli bir hedefi olmayan, belli bir hedefe atılmamış olan, rastlantıyla gelen (kurşun, mayın vb.)
    • "Köpüklü denizin üstünde serseri martılar uçuşuyor, yanımızdan yelkenli bir mavna geçiyordu." (Ömer Seyfettin)

SERİLİŞ

  1. [isim] Serilme işi veya biçimi

SERAMİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Yüksek ısıda pişirilmiş toprak, fayans, porselen yapımıyla ilgili olan
  2. [isim] Yüksek ısıda pişirilmiş topraktan yapılan vazo, çanak, çömlek vb. nesne

RENKSER

  1. [sıfat] Renklerle ilgili olan, kromatik

ŞAHESER

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Kendi türünde mükemmel olan, üstün ve kalıcı nitelikte eser, başyapıt, başeser
    • "Herkes, mektep müdürü dâhil, bu resmin bir şaheser olduğuna kaniydi." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Şu millî savaş içinde köy kadını başlı başına bir tarih, bir şaheser yaratıyor." (Aka Gündüz)
  2. [sıfat] Değeri üstün olan, üstün nitelikli

SERETAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yengeç

SERMEST

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Sarhoş
    • "O okurdu, ben dinlerdim; o muharebe hikâyeleriyle sermest olurdum." (Yahya Kemal Beyatlı)

SERÜVEN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Macera

SERBEST

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, erkin
    • "Elde hiçbir delil olmadığı için serbest bıraktık."
  2. Tutuklu veya bağımlı olmayan, özgür, hür
    • "Akli muvazenesi pek sağlam bulunmadığı için serbest bırakıldı." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Zamanını istediği gibi kullanabilen, yapacak bir işi olmayan
    • "Öğleyin serbestim, gelebilirsin."
  4. Bazı kurallara bağlı olmayan
    • "Serbest ticaret. Serbest nazım."
  5. Sıkılmadan, şaşırmadan konuşan ve davranan
  6. Ağırbaşlı olmayan, hoppa (kadın)
  7. Hareketi herhangi bir biçimde engellenmeyen
    • "Geçiş serbest."
  8. [zarf] Rahat, özgür, bağımsız bir biçimde
    • "Ötekilere de pek serbest davranır isem de onlar benden utanırlar." (Memduh Şevket Esendal)

SERİLME

  1. [isim] Serilmek işi

ESERSİZ
...
SERMAYE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bir ticaret işinin kurulması, yürütülmesi için gereken anapara ve paraya çevrilebilir malların tamamı, anamal, başmal, kapital, meta
    • "Komisyoncu demek, metelik sermayesi olmayan tüccar demektir." (Aka Gündüz)
    • "Üç yüz lirayı alırlarsa bunun yüz lirasını çocuğa sermaye yapacaktı." (Halide Edip Adıvar)
    • "Köyden kopup, yabancı işçi olup, beş altı yılda sermayeyi doğrultup, yurtta özel teşebbüsçü bir yarım yamalak kapitalist olma özlemi görülüyor çoğunda." (Haldun Taner)
  2. Varlık, servet
  3. Konu
    • "Bu lakırtı, bir hafta havuzlu kahvenin sermayesi oldu." (Refik Halit Karay)
  4. Genelev kadını

NEVESER

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Klasik Türk müziğinde birleşik bir makam

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü