İçinde ser olan 6 harfli 29 kelime var. İçerisinde SER bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ser olan kelimeler listesine ya da Sonu ser ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E R S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
SER
2 Harfli Kelimeler
ER, ES, RE, SE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SERDAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Başkomutan
-
[isim]
Başkomutan
- KANSER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir organ veya dokudaki hücrelerin düzensiz olarak bölünüp çoğalmasıyla beliren kötü urların yol açtığı hastalık, amansız hastalık, incitmebeni, dokunmabana
- "Doktorlar, kendisinde ilerlemiş bir kanser bulmuşlardır." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Bir organ veya dokudaki hücrelerin düzensiz olarak bölünüp çoğalmasıyla beliren kötü urların yol açtığı hastalık, amansız hastalık, incitmebeni, dokunmabana
- SERAPA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Baştan başa, bütün olarak
- "İniverdik uyumuşların önüne karadan gemilerle / Kesildiler serapa nur, serapa hayret." (Fazıl Hüsnü Dağlarca)
-
[zarf]
Baştan başa, bütün olarak
- SERYUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 58, atom ağırlığı 140,1, yoğunluğu 6,7 olan, 810 °C'de eriyen, birleşme değeri bazı birleşiklerde 3, bazılarında 4 olan, gümüş parlaklığında, akkor temeline dayanan lambaların yapımında kullanılan bir element (simgesi Ce)
-
[isim]
Atom numarası 58, atom ağırlığı 140,1, yoğunluğu 6,7 olan, 810 °C'de eriyen, birleşme değeri bazı birleşiklerde 3, bazılarında 4 olan, gümüş parlaklığında, akkor temeline dayanan lambaların yapımında kullanılan bir element (simgesi Ce)
- SERVER
- ...
- SERPUŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Başlık
-
[isim]
Başlık
- SERHAT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Sınır boyu
- "Keşke, yolum bir yalıya değil, bir serhat kışlasına gitseydi!" (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Sınır boyu
- SERÇİN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Mekiğin parçalarından her biri
-
[sıfat]
Seçme, seçkin olan
-
[isim]
Mekiğin parçalarından her biri
- KONSER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sanatçıların müzik eserlerini bir topluluk önünde çalması veya söylemesi
-
Sürekli gürültü
-
[isim]
Sanatçıların müzik eserlerini bir topluluk önünde çalması veya söylemesi
- SERPME
-
-
[isim]
Serpmek işi
-
[sıfat]
Serpilmiş durumda olan
- "Serpme benli."
-
Koni biçiminde, ucuna bir sıra kurşun dizilmiş balık ağı, serpme ağ
- "Derenin oturduğumuz yerinden görünmeyen bir tarafında, serpmeyle derede avlanan bir adamın zaman zaman ağını derenin durgun sularına attığı işitiliyordu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Serpmek işi
- SERGEN
-
-
[isim]
Raf
-
Nesnelerin, insanlara gösterilmek, satılmak için sergilendiği camlı bölme veya yer, camekân, vitrin
-
[isim]
Raf
- SERGİN
-
-
[sıfat]
Serilmiş olan
-
Yatan (hasta)
-
[sıfat]
Serilmiş olan
- KEVSER
- ...
- SERİLİ
-
-
[sıfat]
Serilmiş, yayılmış
- "Başını, masanın üzerine serili bir plana eğdi." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Serilmiş, yayılmış
- KAYSER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Roma, Bizans ve Alman imparatorlarına verilen unvan
-
[isim]
Roma, Bizans ve Alman imparatorlarına verilen unvan
- SERSEM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Herhangi bir sebeple bilinci ve duyguları zayıflamış olan
- "Gürültüden sersem oldum."
-
Düşünmeden hareket eden, ne yaptığının farkında olmayan
-
[sıfat]
Herhangi bir sebeple bilinci ve duyguları zayıflamış olan
- ESERME
-
-
[isim]
Esermek işi veya durumu
-
[isim]
Esermek işi veya durumu
- SERTÇE
- ...
- SERMEK
-
-
[-i]
Kurutmak için asmak
- "Kar gibi çamaşırları serip eve döndü." (Oktay Rifat)
-
Göstermek amacıyla asmak veya yaymak
- "Çeyiz sermek."
-
Düz bir yere yaymak
- "Üzüm sermek. Bulgur sermek."
-
Açarak yaymak veya döşemek
- "Çerçeveli çerçevesiz bir sürü fotoğraf çıkarıp masanın üzerine serdi." (Aka Gündüz)
-
Boylu boyunca yere yatırmak, düşürmek veya hırpalamak
- "Onun için bir an önce leşlerini köpek leşi gibi İstanbul'un çamurlu kaldırımlarına sermek zamanı gelmişti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Boşlamak, savsamak
-
[-i]
Kurutmak için asmak
- SERACI
-
-
[isim]
Sera yapan kişi
-
Serada turfanda sebze ve çiçek yetiştirip satan kimse
-
[isim]
Sera yapan kişi