İçinde saçma olan 14 kelime var. İçerisinde SAÇMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında saçma olan kelimeler listesine ya da Sonu saçma ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
SAÇMALAYABİLMEK
SAÇMALAŞTIRMAK, SAÇMALAYABİLME
SAÇMALAŞTIRMA
SAÇMALAŞMAK
SAÇMACILIK, SAÇMALAMAK, SAÇMALAŞMA, SAÇMALAYIŞ
SAÇMALAMA
SAÇMALIK
SAÇMACI
SAÇMAK
SAÇMA
A A M S Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
SAÇMA
4 Harfli Kelimeler
AÇMA, AMAÇ, ASMA, MAÇA, MASA, SMAÇ
3 Harfli Kelimeler
AMA, ASA, ÇAM, MAÇ, MAS, SAÇ, SAM
2 Harfli Kelimeler
AÇ, AM, AS, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SAÇMALAYABİLMEK
- ...
- SAÇMALAYABİLME
- ...
- SAÇMALAŞTIRMAK
-
-
[-i]
Saçmalaşmasını sağlamak, saçma duruma getirmek, abuklaştırmak
-
[-i]
Saçmalaşmasını sağlamak, saçma duruma getirmek, abuklaştırmak
- SAÇMALAŞTIRMA
-
-
[isim]
Saçmalaştırmak işi
-
[isim]
Saçmalaştırmak işi
- SAÇMALAŞMAK
-
-
[nsz]
Saçma davranışlarda bulunmak, abuklaşmak
-
[nsz]
Saçma davranışlarda bulunmak, abuklaşmak
- SAÇMALAYIŞ
- ...
- SAÇMACILIK
-
-
[isim]
Saçmacı olma durumu
-
[isim]
Saçmacı olma durumu
- SAÇMALAMAK
-
-
[nsz]
Anlamsız, gereksiz, tutarsız, saçma sapan sözler söylemek veya bu tür davranışlarda bulunmak, abuklamak
- "Konuşması büsbütün dağıldı, tutarsızlaştı. Artık saçmalıyor." (Atilla İlhan)
-
[nsz]
Anlamsız, gereksiz, tutarsız, saçma sapan sözler söylemek veya bu tür davranışlarda bulunmak, abuklamak
- SAÇMALAŞMA
-
-
[isim]
Saçmalaşmak durumu veya işi
-
[isim]
Saçmalaşmak durumu veya işi
- SAÇMALAMA
-
-
[isim]
Saçmalamak işi
-
[isim]
Saçmalamak işi
- SAÇMALIK
-
-
[isim]
Saçma konulan yer
-
Yeri ve değeri olmayan söz, davranış içinde olma, abukluk, abuk sabukluk, abuk subukluk
-
Yeri ve değeri olmayan söz, davranış
- "Bazen çekip gitmeyi kuruyordu fakat bunun saçmalığını kendi de idrak ediyordu." (Haldun Taner)
-
[isim]
Saçma konulan yer
- SAÇMACI
-
-
[isim]
Saçma sapan söz söyleyen kimse
-
[isim]
Saçma sapan söz söyleyen kimse
- SAÇMAK
-
-
[-i]
Bir şeyi ortalığa dağıtmak, dökmek
- "Oraya birikmiş sulara basarak çamurları etrafa saçtı." (Memduh Şevket Esendal)
-
Işık ve ısı yaymak
- "Büyümüş gözler örste dövülen kızgın demir gibi kıvılcımlar saçtı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Belli bir görüşü, düşünceyi yaymak
-
[-i]
Bir şeyi ortalığa dağıtmak, dökmek
- SAÇMA
-
-
[isim]
Saçmak işi
-
Bir tür balık ağı, serpme ağ
-
Avda kullanılan fişeklerin içine konulan, türlü boylardaki küçük ve yuvarlak kurşun tanesi
- "Ben fişeklerin barutunu, tapasını, saçmasını koyarım, beybaba!" (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Akla uygun olmayan, yersiz bulunan, pestenkerani, absürt
- "Saçma bir iş."
-
Yersiz, akla aykırı, tutarsız söz
- "Bırak şu saçmaları! Bir daha bahsini etme." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Böyle söz söyleyen veya iş yapan
- "Saçma adam."
-
[isim]
Saçmak işi