İçinde sar olan 6 harfli 36 kelime var. İçerisinde SAR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sar olan kelimeler listesine ya da Sonu sar ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A R S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AR, AS, RA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SARMAK

  1. [-i] Çevresini çevirmek, çepeçevre dolanmak, çevrelemek
    • "Bak o zaman nasıl yakınlaşacaksınız. Güven nasıl sarıp sarmalayacak ikinizi." (Adalet Ağaoğlu)
  2. Kuşatmak, çevirmek, ihata etmek
    • "Ordu düşmanı sardı."
  3. Dolayında yer almak
  4. Yayılıp etkisi altına almak, kaplamak
    • "Kültür düşüklüğündeki çöküş, yaygın bir hastalık gibi sarar toplumu." (Necati Cumalı)
  5. Örtmek
  6. Kucaklamak
  7. Yumak yapmak
    • "İpliği sarmak."
  8. Şerit, ip vb. şeyler dolaşmak
  9. Kâğıt veya bir bitki yaprağıyla dürmek
    • "Dolma sarıyorum diye yaprağı parmağıma doladım." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "Sardığı sigarayı tabakasına yerleştiriyor." (Tarık Buğra)
  10. [-e] Sarılıp tırmanmak
    • "Asma çardağı sardı."
  11. [-i] Bir şeyi başka bir şeyin içine koyup onunla kaplamak
    • "Kitabı kâğıda sarmak."
  12. Taşıt tırmanmak, yükseğe doğru çıkmak
  13. Saldırmak, hücum etmek
    • "Faik Efendi biliyordu ki saracaklar hem de fena saracaklar." (Memduh Şevket Esendal)
  14. Bir görev veya işin yerine getirilmesini başkasına yüklemek
  15. Sözle saldırmak, tedirgin etmek
    • "Evdekilerin hepsi bana sarıyor."
  16. Hoşuna gitmek, zevkini okşamak
    • "Bu canlılık, insanı on yıl önce görmüş olduğum muhteşem yazdan daha başka türlü sarıyordu." (Ahmet Hamdi Tanpınar)

SARHOŞ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Alkollü içki veya keyif verici bir madde sebebiyle kendini bilmeyecek durumda olan (kimse), esrik, mest, sermest, başı dumanlı, kafası iyi, kafası dumanlı, kafası kıyak
    • "Sarhoştum aydım, böyle yaşamaktan caydım, diyerek birdenbire yeniden gazeteciliğe dönmek olacak iş değildi." (Ahmet Ümit)
  2. Bir şeyden çok fazla mutluluk duyan
    • "Zafer sarhoşu."
  3. [zarf] Hoşa giden bir etki ile kendinden geçmiş olarak
    • "Arılar bahar çiçekleriyle sarhoş dolaşıyorlar."

SARSIM

  1. [isim] Sarsma işi
  2. Tedirginlik

SARALI

  1. Sara hastalığı olan (kimse)
    • "Çocuklar beni görünce saldırırlardı: Sıska, deli, saralı sıska ... diye." (Sait Faik Abasıyanık)

SANSAR

  1. [isim] Postları değerli türlü etçil hayvanların ortak adı (Martes martes)
    • "Ağaç sansarı. Kaya sansarı."

SARILI

  1. [sıfat] Üstünde sarı renk bulunan

SARMAN

  1. [sıfat] Azman, iri
  2. [isim] Sarı tüylü kedi

SARICA

  1. [sıfat] Sarıyı andıran, sarıya yakın
  2. [isim] Yaban arısı
  3. [isim] Eyalet valileri buyruğundaki başıbozuk asker

SARKAÇ

  1. [isim] Durağan bir nokta çevresinde ağırlığının etkisiyle salınım yapan hareketli katı cisim, rakkas, pandül

TASARI

  1. [isim] Olması veya yapılması istenen bir şeyin zihinde aldığı biçim, proje
    • "Kafamdaki hayaller ve tasarılar epeyce açık saçık şeylerdi." (Halide Edip Adıvar)
  2. Hukuki bir işlemin, o işlemi yapmakla yetkili kurul veya organ önüne getirildiği andaki durumu, üstünde görüşme ve oylama yapılabilir durumdaki metin, layiha
    • "Bütçe Kanunu tasarısı üzerine yazdığım bir yazı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

SARSIŞ

  1. [isim] Sarsma işi veya biçimi

SARSAK

  1. [sıfat] Yaşlılık, hastalık vb. sebeplerle güçsüz kalarak vücudu titrer gibi sarsılan (kimse)
  2. Değişken, doğru dürüst olmayan
    • "Gittiği yerden habersiz, kendi sarsak ahlak değerlerine bağlı yaşamaktadır." (Selim İleri)

SİMSAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Komisyoncu
    • "Bu adam kıyafet itibarıyla öbür sandaldaki simsar tercüman, satıcı, gezdirici vesaireden farklı değildi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

SARKOM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kötücül bağ dokusu uru

SARDUN

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Balıkçıların kullandığı bir tür halat

SARKMA

  1. [isim] Sarkmak işi

SARSIK

  1. [sıfat] Sarsılmış

SARBAN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Deveci

SARGIN

  1. [zarf] İçten, yürekten

SARMAL

  1. [sıfat] Dolana dolana oluşmuş, birbirini izleyen, helisel, helezoni
  2. İçinden çıkılmaz (durum)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü