İçinde sap olan 5 harfli 11 kelime var. İçerisinde SAP bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sap olan kelimeler listesine ya da Sonu sap ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A P S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

PAS, SAP

2 Harfli Kelimeler

AS, PA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SAPIŞ

  1. [isim] Sapma işi veya biçimi

MUSAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Başına bir kötülük, felaket gelmiş olan
  2. Hastalığa yakalanmış, tutulmuş, uğramış
    • "Herkes, hastalığın cinsine göre, aşağı yukarı musap sayılır." (Sait Faik Abasıyanık)

SAPAN

  1. [isim] İki ucu ip, ortası örme veya meşin olan bir taş atma aracı
    • "Gökçe Bacı, bağrına saplanan bir okla, sapan sallayan eli havada, yere düşüyor." (Tarık Buğra)
  2. Genellikle çocukların kuş vurmak için kullandıkları, iki ucuna lastik ve lastiklerin arasına da geniş bir meşin parçası bağlı bulunan çataldan oluşan araç
    • "Cebine sakız gibi kuru üzümü doldurdun mu elde sapan, incir kuşu avına çıkarsın." (Atilla İlhan)
  3. Kaldırılacak bir şeyin üzerine geçirmek için halattan yapılan çember
  4. Makarayı bir yere bağlamak için tablaların çevresine geçirilen halat veya demir kuşaklar

HESAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Aritmetik
    • "Oraya çıkınca hamallara onar kuruştan hesap göreceksin." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Hesap verin bakalım, nerelerde sürtüyordunuz bu saatlere kadar?" (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Meclis kapanacak ve orada hükûmeti hesaba çekeceklermiş." (Atatürk)
    • "Hem benim avukat veya yargıç olmak isteyip istemediğimi de hesaba kattıkları yoktu." (Necati Cumalı)
  2. Matematiksel işlem
    • "Bu karanlık işlerin hesabını sorarlar." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Evvela, sana birkaç haftadır mektup yazamayışımın hesabını vereyim." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. Alacaklı veya borçlu olma durumu
    • "Al eline kalemi, şu benim hesapları görüver." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Kemeraltı Caddesi'ne varınca arabadan inerek hesabını gördüm." (Halit Ziya Uşaklıgil)
  4. Ödenecek ücretin dökümünü ve tutarını gösteren kâğıt, hesap pusulası, adisyon
  5. Oranlama, tahmin
    • "Evdeki hesap çarşıya uymamak."
  6. Bir girişimin, bir işin başarıya ulaşması için alınan önlemlerin bütünü
    • "Harbe nasıl, niçin ve ne hesapla girmiştik?." (Falih Rıfkı Atay)
  7. Tutum, durum, anlayış
    • "İnsana daha insanca ortamlar yaratmak için bütün hesaplarımız." (Azra Erhat)
  8. Bankadaki işlemlerin yapılabilmesi için kişi, kurum ve kuruluşlar adına düzenlenen çizelge

SAPMA

  1. [isim] Sapmak işi
  2. Serbest bir mıknatıslı iğnenin denge konumundayken gösterdiği doğrultudan geçen düşey düzlemle, bulunulan noktanın meridyen düzlemi arasındaki açı
  3. Bir ışının saydam bir biçmeden geçtikten sonraki doğrultusu arasında oluşan açı
  4. Bazı kelimelerin kurallara göre almaları gereken biçimlerden uzaklaşması durumu: Ben-ge > bene yerine bana, sen-ge > sene yerine sana olması gibi

KASAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sığır, koyun gibi eti yenecek hayvanları kesen veya dükkânında perakende olarak satan kimse
  2. Et satılan dükkân
  3. [sıfat] Kan dökücü, hunhar

SAPLI

  1. [sıfat] Sapı olan
  2. [zarf] Saplanmış olarak
    • "Bıçak karpuza saplı duruyor."
  3. [isim] Büyük kepçe

SAPKI

  1. [isim] Bir görevin ve özellikle bir fizyoloji görevinin ters bir yön alması

NİSAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yeter sayı

SAPIK

  1. [sıfat] Tavır ve davranışları normal olmayan veya geleneklerden, törelerden ayrılan, anormal (kimse), gayritabii, anormal
    • "Sapık düşünce."
  2. Delice davranışları olan, meczup

SAPAK

  1. [sıfat] Sapaklığı olan
  2. [isim] Bir ana yoldan ayrılan yolun başlangıç noktası
  3. [isim] Akarsuyun kollara ayrıldığı yer

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü