İçinde sam olan 7 harfli 23 kelime var. İçerisinde SAM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sam olan kelimeler listesine ya da Sonu sam ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A M S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
MAS, SAM
2 Harfli Kelimeler
AM, AS, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- CESAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyüklük, irilik
- "Dağdan baktığınızda her biri beş altı fil cesametinde." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Büyüklük, irilik
- AKSAMAK
-
-
[nsz]
Hafifçe topallamak
-
Bir iş gereği gibi yürümemek, geri kalmak
-
[nsz]
Hafifçe topallamak
- SAVSAMA
-
-
[isim]
Savsaklama, ihmal
-
[isim]
Savsaklama, ihmal
- BARSAMA
-
-
[isim]
Güzel kokulu yaprakları yemeklere konulan, nane ve yaban kekiğinin ortak adı
-
[isim]
Güzel kokulu yaprakları yemeklere konulan, nane ve yaban kekiğinin ortak adı
- ASAMBLE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kurul
-
[isim]
Kurul
- SUSAMSI
-
-
[sıfat]
Susamı andıran, susama benzeyen, susam gibi
-
[sıfat]
Susamı andıran, susama benzeyen, susam gibi
- ÇOKSAMA
-
-
[isim]
Çoksamak işi
-
[isim]
Çoksamak işi
- GALSAME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Solungaç
-
[isim]
Solungaç
- SUSAMAK
-
-
[nsz]
Su içme gereksinimi duymak
- "Yazın susamışken, birdenbire bir soğuk su içtiniz mi, bir sancı, bir ağırlık oturuverir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-e]
Çok istemek, özlemek
- "Sinemaya susamış bir mevsim başı kalabalığı." (Atilla İlhan)
-
[nsz]
Su içme gereksinimi duymak
- İNKISAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bölünme, taksim edilme
-
Parçalanma
-
[isim]
Bölünme, taksim edilme
- SAMANLI
-
-
[sıfat]
Samanı olan
-
[sıfat]
Samanı olan
- SAMBACI
-
-
[isim]
Samba yapan kimse
-
Brezilyalı futbolcu
-
[isim]
Samba yapan kimse
- MESAMAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gözenekler
-
[isim]
Gözenekler
- SUSAMLI
- ...
- KAPSAMA
-
-
[isim]
Kapsamak işi
-
[isim]
Kapsamak işi
- TAVSAMA
-
-
[isim]
Tavsamak işi
- "Hafif bir tavsama karşısında sanat ve kültürü canlandıracak önlemleri almayı hayati bir ödev sayıyorlar." (Haldun Taner)
-
[isim]
Tavsamak işi
- YASAMAK
-
-
[-i]
Düzen vermek
-
[nsz]
Yasa koymak
-
[-i]
Düzen vermek
- BASAMAK
-
-
[isim]
Bir yere çıkarken veya bir yerden inerken basılan ve art arda gelen, birbirine belirli aralıkları olan düz yüzeylerden her biri
- "Koşarak basamaklara yürüdü, merdivenleri bir solukta çıktı." (Peyami Safa)
-
Derece, aşama, kerte, evre
-
Bir amaca ulaşmak için yararlanılan kişi, durum veya yer
- "Bunlar memleketin edebiyat tarihinde beni yavaş yavaş yükselten birer basamak." (Halide Edip Adıvar)
-
Ondalık sayı sisteminde bir sayının sağdan sola doğru rakamlarının derecelerine göre her birinin bulunduğu yer, hane
- "Onlar basamağı. Yüzler basamağı."
-
Bir tam denklemde bulunan bilinmeyenin en yüksek kuvveti
-
[isim]
Bir yere çıkarken veya bir yerden inerken basılan ve art arda gelen, birbirine belirli aralıkları olan düz yüzeylerden her biri
- KUTSAMA
-
-
[isim]
Kutsamak işi, takdis
-
[isim]
Kutsamak işi, takdis
- İRTİSAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Resmi çıkma, resmi çizilme
-
İz düşümü
-
[isim]
Resmi çıkma, resmi çizilme