İçinde sam olan 10 harfli 16 kelime var. İçerisinde SAM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sam olan kelimeler listesine ya da Sonu sam ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A M S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
MAS, SAM
2 Harfli Kelimeler
AM, AS, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KAÇIMSAMAK
-
-
[-den]
Bir işi yapmamak için sözde nedenler ileri sürmek
-
[-den]
Bir işi yapmamak için sözde nedenler ileri sürmek
- YAKINSAMAK
-
-
[-i]
Bir şeyin yakın zamanda olacağını düşünmek, olmasını yakın görmek
-
Değişken bir büyüklük durağan bir büyüklüğe, hiçbir zaman erişmemek şartıyla gittikçe yaklaşmak
-
[-i]
Bir şeyin yakın zamanda olacağını düşünmek, olmasını yakın görmek
- KANIKSAMAK
-
-
[-i]
Çok tekrarlama sebebiyle etkilenmez olmak, alışmak
- "Beriki zaten kanıksadığı cefakâr bir yaşamı kabullenmiş, sürdürüp götürmektedir." (Haldun Taner)
-
Bıkkınlık getirmek, usanmak
-
[-i]
Çok tekrarlama sebebiyle etkilenmez olmak, alışmak
- MÜSAMAHALI
-
-
[sıfat]
Hoşgörülü, toleranslı
- "Bir bakıma hayat, ufak tefek tepkilere rağmen hiç olmazsa münakaşa kabul edecek derecede müsamahalı idi." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[sıfat]
Hoşgörülü, toleranslı
- SOĞRUMSAMA
-
-
[isim]
Yüze soğurma
-
[isim]
Yüze soğurma
- SAYRIMSAMA
-
-
[isim]
Sayrımsamak işi
-
[isim]
Sayrımsamak işi
- YOKUMSAMAK
-
-
[-i]
Var olan bir şeyi yok olarak kabul etmek
-
[-i]
Var olan bir şeyi yok olarak kabul etmek
- ÇOĞUMSAMAK
-
-
[-i]
Bir şeyin düşünülenden daha çok olduğu yargısına varmak, çok görmek, çok bulmak
-
[-i]
Bir şeyin düşünülenden daha çok olduğu yargısına varmak, çok görmek, çok bulmak
- DURAKSAMAK
-
-
[nsz]
Ne yapmak veya ne demek gerektiğini kestiremeyerek duraklamak, tereddüt etmek
- "Silahına karşılık ilk kurşun yüzünü seğirterek geçince duraksadı." (Refik Halit Karay)
-
[nsz]
Ne yapmak veya ne demek gerektiğini kestiremeyerek duraklamak, tereddüt etmek
- BASAMAKSIZ
-
-
[sıfat]
Basamağı olmayan
-
[sıfat]
Basamağı olmayan
- AYRIMSAMAK
-
-
[-i]
Bir şeyi anlamak, bir şeyi görmek, fark etmek
- "Bu kadar yalın bir çizgide, eski konak hayatımızın bütün bir düzenini ayrımsarız." (Selim İleri)
-
[-i]
Bir şeyi anlamak, bir şeyi görmek, fark etmek
- AŞAĞISAMAK
-
-
[-i]
Bir kimseyi veya bir şeyi aşağılık ve değersiz göstermek, hafife almak, hafifsemek, tezyif etmek
-
[-i]
Bir kimseyi veya bir şeyi aşağılık ve değersiz göstermek, hafife almak, hafifsemek, tezyif etmek
- DUYUMSAMAK
-
-
[-i]
Duyular aracılığıyla bir şeyi algılamak
- "Boğaziçi'nde yaşayan bir insan, kendisini kapanmış, bütünleşmiş bir mekânda duyumsar." (Aydın Boysan)
-
[-i]
Duyular aracılığıyla bir şeyi algılamak
- SAMANKAPAN
-
-
[isim]
Kehribar
-
[isim]
Kehribar
- KANITSAMAK
-
-
[-i]
Kanıt, belge veya delil olarak kabul etmek
-
[-i]
Kanıt, belge veya delil olarak kabul etmek
- SAMBACILIK
-
-
[isim]
Sambacı olma durumu
-
[isim]
Sambacı olma durumu