İçinde sah olan 5 harfli 11 kelime var. İçerisinde SAH bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sah olan kelimeler listesine ya da Sonu sah ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A H S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

HAS, SAH

2 Harfli Kelimeler

AH, AS, HA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SAHNE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İzleyicilerin kolayca görebilmeleri için genellikle yerden belli bir ölçüde yüksek yapılan, oyun, müzik vb. gösteri yapmaya uygun yer
    • "Türk kızı, orada sahneye çıktı ilk defa." (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. Görüntü
    • "Resim bir av sahnesini canlandırıyordu."
    • "Almanca yanında ara sıra Hırvatça da sahneye çıkıyor." (Falih Rıfkı Atay)
  3. Tanık olunan, gözlenen olay
    • "Merdivenin başındaki paravanın arkasında garip bir sahne gördüm." (Aka Gündüz)
  4. Bir konu veya çalışma çevresi, çalışma dalı
    • "Politika sahnesinde adları duyulan kişiler."
  5. Bir oyun veya filmin başlıca bölümlerinden her biri

SAHAF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Genellikle kullanılmış ve eski kitap alıp satan kitapçı

SAHAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İçinde yemek ısıtılan veya yumurta gibi şeyler pişirilen, derinliği az metal kap
  2. Derinliği az olan kap
    • "Büyük bir bakır sahan içinde tarhana çorbası vardı." (Necati Cumalı)

SAHİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Gerçek, doğru, sağın, hakiki
    • "Gazeteler bir şey yazmadılar, bize resmî, sahih hiçbir malumat vermiyorlar." (Memduh Şevket Esendal)

SAHİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Herhangi bir şey üstünde mülkiyeti olan, onu yasaya uygun bir biçimde dilediği gibi kullanabilen kimse, iye, malik
    • "Ev sahibinin yanına gidileceğini tavrıyla belli ediyordu." (Refik Halit Karay)
    • "Her hâlde bu kız da evlenecek, çoluk çocuk sahibi olacaktı." (Halide Edip Adıvar)
  2. Herhangi bir niteliği olan kimse, ehil
    • "Bilgi sahibi. Zevk sahibi."
    • "Biri paylayacak olsa öbürü çocuğa sahip çıkıp savunur." (Haldun Taner)
  3. Bir iş yapmış, üstlenmiş veya bir eser ortaya koymuş kimse
    • "Düğün sahipleri gibi adımbaşında bahşiş dağıttığım için hizmetçiler de yüksünmüyorlardı." (Reşat Nuri Güntekin)
  4. Koruyan, arka çıkan, gözeten kimse

SAHRA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kır
  2. Çöl

SAHİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Karanın deniz, göl, ırmak boyunca uzanan bölümü, kıyı, yaka, yalı
    • "Bir gün, adanın sahilinde, bir soğan yüklü kayık gelip demirledi." (Sait Faik Abasıyanık)

ESSAH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Doğru, gerçek

SAHTE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Bir şeyin aslına benzetilerek yapılan, düzme, düzmece
    • "Köylü kadınlar boyunlarında sıra sıra sahte altınlar... taşırlardı." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. İçten olmayan, yapmacık
    • "Öteki çocuklar sahte bir sessizlikle sahte bir hamaratlık gösterisi içinde birer disiplin modeli olmuşlardı." (Çetin Altan)

SAHRE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Külte

SAHUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ramazan ayında oruç tutanların gün doğmadan önce belirli saatte yedikleri yemek
    • "Sonra sahur niyetine iki lokma bir şey yemek için otelin salonuna girdiğinde..." (Atilla İlhan)
  2. Bu yemeğin yendiği vakit

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü