İçinde sabı olan 20 kelime var. İçerisinde SABI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sabı olan kelimeler listesine ya da Sonu sabı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
SABIRSIZLANMAK
SABIRSIZLANIŞ, SABIRSIZLANMA, SABIRSIZLIKLA
SABIKASIZLIK
SABIKALILIK, SABIRSIZLIK
SABIRLILIK, SABIRSIZCA
SABIKASIZ, SARISABIR
HESABINA, SABIKALI, SABIRSIZ
MÜSABIK, SABIRLA, SABIRLI
SABIKA
SABIK, SABIR
A B I S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
BASI
3 Harfli Kelimeler
ASI, BAS
2 Harfli Kelimeler
AB, AS, IS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SABIRSIZLANMAK
-
-
[nsz]
Sabırlı davranmamak, sabır göstermemek
- "Sizi bekleyen zat ... fena hâlde sabırsızlanır sonra." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[nsz]
Sabırlı davranmamak, sabır göstermemek
- SABIRSIZLANMA
-
-
[isim]
Sabırsızlanmak işi
-
[isim]
Sabırsızlanmak işi
- SABIRSIZLANIŞ
-
-
[isim]
Sabırsızlanma işi veya biçimi
-
[isim]
Sabırsızlanma işi veya biçimi
- SABIRSIZLIKLA
-
-
[zarf]
Büyük bir merakla
- "Nihayet herkesin bu kadar sabırsızlıkla beklediği büyük gece gelirdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[zarf]
Büyük bir merakla
- SABIKASIZLIK
-
-
[isim]
Sabıkasız olma durumu
-
[isim]
Sabıkasız olma durumu
- SABIKALILIK
- ...
- SABIRSIZLIK
-
-
[isim]
Sabır göstermeme, sabırlı davranmama, sabırsız olma durumu
- "Donmuş ellerini ısıtarak sabırsızlığını dışa vurmadan yazımı tamamlamamı beklerdi." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Sabır göstermeme, sabırlı davranmama, sabırsız olma durumu
- SABIRLILIK
- ...
- SABIRSIZCA
- ...
- SARISABIR
-
-
[isim]
Zambakgillerden, sıcak bölgelerde yetişen, yaprakları oldukça yüksek bir sapın tepesinde rozet biçiminde toplanmış bulunan bir süs bitkisi, azvay (Aloe vera)
-
Bu bitkinin etli ve kalın yapraklarından çıkarılan, kırmızımtırak esmer renkli, hekimlikte ve boyacılıkta kullanılan bir madde
-
[isim]
Zambakgillerden, sıcak bölgelerde yetişen, yaprakları oldukça yüksek bir sapın tepesinde rozet biçiminde toplanmış bulunan bir süs bitkisi, azvay (Aloe vera)
- SABIKASIZ
-
-
[sıfat]
Sabıkası olmayan
-
[sıfat]
Sabıkası olmayan
- HESABINA
-
-
[zarf]
Yönünden, için, ... adına, yararına
- "Zaten kendi hesabıma üzülüyorum, ortada ciddi bir mesele yok." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Yönünden, için, ... adına, yararına
- SABIKALI
-
-
[sıfat]
Sabıkası olan
- "Bugün medeniyet ve insaniyetin düşmanları olan canileri, sabıkalıları o arıyor, o takip ediyor, o buluyor." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Sabıkası olan
- SABIRSIZ
-
-
[sıfat]
Sabır göstermeyen, sabrı olmayan
-
Aceleci
-
[sıfat]
Sabır göstermeyen, sabrı olmayan
- SABIRLI
-
-
[sıfat]
Sabır gösteren, katlanan, sabreden
- "Halim, adı üstünde sabırlı bir adamdır." (Burhan Felek)
-
[sıfat]
Sabır gösteren, katlanan, sabreden
- SABIRLA
-
-
[zarf]
Sabır göstererek, sabırlı davranarak
-
[zarf]
Sabır göstererek, sabırlı davranarak
- MÜSABIK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yarışçı
-
Yarışmacı
-
[isim]
Yarışçı
- SABIKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Geçmiş bulunan şey, geçmiş bulunan olay
-
Geçmişte işlenmiş, mahkemece ispatlanıp cezalandırılmış olan suç
- "Üstelik sabıkası olduğu için iş bulması daha da güçtür." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Geçmiş bulunan şey, geçmiş bulunan olay
- SABIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Acı, yoksulluk, haksızlık vb. üzücü durumlar karşısında ses çıkarmadan onların geçmesini bekleme erdemi, dayanç
- "İki, üç akşamda bir, odasına uğrar, onun o sonu gelmez askerlik hatıralarını büyük bir sabırla dinlemeye koyulurduk." (Haldun Taner)
- "Sabrı tükenmiş olanlardan birkaçı, birden söze başlamak istedilerse de reis izin vermedi." (Memduh Şevket Esendal)
-
Olacak veya gelecek bir şeyi telaş göstermeden bekleme
-
[isim]
Acı, yoksulluk, haksızlık vb. üzücü durumlar karşısında ses çıkarmadan onların geçmesini bekleme erdemi, dayanç
- SABIK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Geçen, önceki, eski
- "Yorucu çalışmalar sonunda sabık bakanların ne derece hüner sahibi olduklarını tespit etmiştir." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Geçen, önceki, eski