İçinde s olan 6 harfli 1363 kelime var. İçerisinde S harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında s harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu s harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

FASSAL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] İftira atan, gerçek olmayan isnatlarda bulunan (kimse)
    • "Gayet fassal, dedikoducuydu da..." (Refik Halit Karay)

MUSLUK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Takıldığı boru veya kabın içindeki akışkanı, istenildiğinde akıtabilecek bir düzende yapılmış açılır kapanır alet
  2. El yıkamaya yarayan yer, lavabo
    • "Beni musluğa götüren namuslu polisler kurtulduğumu görünce sevindiler." (Aka Gündüz)

TARSUS
...
ALPAKS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kolayca bükülebilen alüminyum ve silisyum karışımı

HASILI

  1. [zarf] Sözün kısası, kısacası
    • "Hasılı ne söyledikse kâr etmedi." (Haldun Taner)

KİLİSE

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Hristiyanların ibadet etmek için toplandıkları yer
    • "Katolik kilisesinin hâkim ve müstevli çanı saat üçü vuruyor." (Ömer Seyfettin)
  2. Hristiyanlıkla ilgili dinî kuruluş
  3. Hristiyanlığın öğretilmesi, dinî işlerin yönetimi vb. ile ilgilenen papa ve piskoposlar topluluğu

NALSIZ
...
SEÇKİN

  1. [sıfat] Benzerleri arasında niteliklerinin yüksekliğiyle göze çarpan, üstün, mümtaz, güzide, mutena, elit
    • "Aralarında yurt çapında ün yapmış bilim adamları vardı, mühendisler vardı, kadın erkek seçkin aydınlar vardı." (Haldun Taner)
  2. Bir toplumda gücü ve saygınlığı olan (kişi veya grup)

SINAMA

  1. [isim] Sınamak işi, deneme, tecrübe

SLOVAK
...
KESMEK

  1. [-i] Bıçak, makas vb. bir araçla bir şeyi ikiye ayırmak, parçalamak, doğramak
    • "İpi kesmek."
    • "Zaman zaman iddiacılığını da bırakamazdı, bu böyledir diye kesip atardı." (Haldun Taner)
  2. Dibinden ayırmak
    • "Ağaçları kesmek. Dalları kesmek."
    • "Mantıki söylenmiş, müdellel söylenmiş, her cihetten işi kesip atmıştı." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Düzgün parçalara ayırmak
    • "Eti kesmek. Patatesi kesmek."
    • "Nasıl sol elimle sağ elimi kesip biçeceğim?" (Reşat Nuri Güntekin)
  4. Kesici bir araçla yaralamak
    • "Nasıl sol elimle sağ elimi kesip biçeceğim?" (Reşat Nuri Güntekin)
  5. [nsz] Ucunu almak
    • "Saç kesmek. Tırnak kesmek."
  6. [nsz] Hayvanın başını gövdesinden ayırmak, boğazlamak
    • "Koyun kesmek. Tavuk kesmek."
  7. Son vermek, gidermek
    • "Bu ilaç baş ağrısını keser."
  8. Ara vermek
    • "Bu üç zavallı bizden rahatsız oldular ve derslerini keserek çekildiler." (Memduh Şevket Esendal)
  9. Bir şeyden yoksun bırakmak, vermemek
    • "Yardımı kestiler. Ücreti ödemeyince telefonu kestiler."
  10. Akımı durdurmak
    • "Şimdi belediye ile anlaşamayan müteşebbis cereyanı kesmiş." (Sait Faik Abasıyanık)
  11. Belirtmek, kararlaştırmak
    • "Gününü daha kesmedik."
  12. [-den] Verilecek şeyin bir bölümünü alıkoyup vermemek
    • "Ücretinden beş lira kesmişler."
  13. Para basmak
  14. Azaltmak, güçleştirmek
    • "Rüzgâr geminin yolunu kesiyor."
  15. İskambil kâğıtlarında destenin üzerinden bir bölümünü kaldırıp öte yana koymak
  16. Geçişi önlemek
    • "Yolu kesmek."
  17. [nsz] Susmak
    • "Kes artık yeter!"
  18. Hasta organı ameliyatla almak
  19. Bölmek, ayırmak
    • "Bulvarı kesen küçük sokaklardan biri."
  20. Yazıyı, filmi kısaltmak
  21. [nsz] Uydurmak, yalan söylemek
  22. Rüzgâr, soğuk vb. çok etkili olmak
    • "Rüzgâr yüzümü kesiyor."
  23. Birini yermek, kötülemek
  24. Karşı cinsten birisini sürekli olarak süzmek, dikkatli bir biçimde bakmak
  25. Oyuncuyu takım kadrosuna almamak

KISMAÇ
...
RUHSAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İzin, müsaade
  2. İzin belgesi, ruhsatname
    • "Belediye doktoru tarafından tasdik edilerek gömülmesine ruhsat verilir." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

SEÇİCİ

  1. [sıfat] Seçme işini yapan (kimse, kurul vb.)

STEPNE

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Yedek lastik

ÇÖPSÜZ

  1. [sıfat] Çöpü olmayan

HASLIK
...
HIRSIZ

  1. [isim] Başkasının malını çalan kimse, arakçı, uğru

KASKET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Genellikle erkeklerin giydiği, önü siperli başlık

PASTİS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Anason kokulu bir tür alkollü içki
    • "Önce evde yapılmış vişne likörü yahut bizdeki rakıya benzeyen pastisler içilir." (Çetin Altan)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü