İçinde olan 5 harfli 7 kelime var. İçerisinde RŞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında rş olan kelimeler listesine ya da Sonu rş ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ARŞIN

  1. [isim] Yaklaşık olarak 68 cm'ye eşit olan uzunluk ölçüsü
    • "Bu duvarlar yerden bir arşın kadar yüksek, üstünde güzel bir parmaklığı olan duvarlardı." (Memduh Şevket Esendal)

ARŞİV

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Belgelik

ÇARŞI

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Dükkânların bulunduğu alışveriş yeri
    • "Elbet çarşıda bir kahve, bir çaycı dükkânı bulurum." (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Her gün çarşı pazar dolaşarak ona küçük bir apartman hazırlamaya çalışıyoruz." (Reşat Nuri Güntekin)

TİRŞE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yeşil ile mavi arası renk
    • "Rıhtım kenarlarında en taze yosunların tirşe çizgisi var." (Ruşen Eşref Ünaydın)
  2. [sıfat] Bu renkte olan
  3. Üzerine yazı yazmak için hazırlanan deri, parşömen

İRŞAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Doğru yolu gösterme, uyarma

TURŞU

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Tuzlu suda, sirkede bırakılarak özel bir kıvama getirilmiş sebze veya meyve
    • "Bütün gün çocukların peşinde koşmaktan turşusu çıkmış ihtiyar lalanın karanlık bir köşede horladığı işitiliyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Bir kısmetin çıkar çıkmaz seni vereceğiz. Turşunu kuracak değiliz ya!" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "Pazartesi günleri üst üste iki dersi olduğundan salıları turşuya dönüyordu." (Haldun Taner)
  2. [sıfat] Bitkin, yorgun
    • "Portakalların turşusu çıkmış."

KARŞI

  1. [isim] Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi
    • "Karşımdaki kitap rafında eserlerim sırayla duruyor." (Halide Edip Adıvar)
    • "Edirne'nin üç şerefelisi de kandillerden kaftanı ile ona karşı çıkmış." (Ruşen Eşref Ünaydın)
    • "Acaba böyle bir meraka uymak perilere karşı gelmek midir?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "Yabancının bu kötü kastına yalnız azmimizle karşı koyduk." (Ruşen Eşref Ünaydın)
  2. Yol, deniz, ırmak vb.nin öbür kıyısı veya yanı
    • "Karşıki kıyıda yün denkleri çıkaran gemiye haykırdık, işaretler ettik." (Refik Halit Karay)
  3. Ön, kat, huzur
    • "İkisi birden müdürün karşısına çıkarlar." (Yusuf Ziya Ortaç)
  4. [sıfat] Bulunan yere göre önde, ileride olan
    • "Karşı evin kızları. Karşı mahalle."
  5. [sıfat] Karşıt, zıt, muhalif
    • "Karşı parti. Karşı takım."
  6. [zarf] Yüzünü bir şeye doğru çevirerek
    • "Bahçeye karşı oturmak."
  7. [zarf] Karşılık olarak, mukabil
    • "Bir ölüm haberine karşı ben, içimde bin ezinti, bin çöküntü duydum." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  8. [zarf] İçin, hakkında
    • "Edebiyata karşı ilk alaka sizde nasıl ve ne zaman başladı?" (Sait Faik Abasıyanık)
  9. [zarf] -e doğru
    • "Bir sabaha karşı yine çakal sesleriyle uyanmıştım." (Sait Faik Abasıyanık)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü