İçinde rış olan 8 harfli 38 kelime var. İçerisinde RIŞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında rış olan kelimeler listesine ya da Sonu rış ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
I R Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
IR
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BAĞRIŞMA
-
-
[isim]
Bağrışmak işi, birlikte bağırma
- "Evde bir gürültü, bir bağrışma oldu."
-
[isim]
Bağrışmak işi, birlikte bağırma
- KANDIRIŞ
-
-
[isim]
Kandırma işi veya biçimi
-
[isim]
Kandırma işi veya biçimi
- HIÇKIRIŞ
-
-
[isim]
Hıçkırma işi veya biçimi
-
[isim]
Hıçkırma işi veya biçimi
- ÇILDIRIŞ
-
-
[isim]
Çıldırma işi veya biçimi
-
[isim]
Çıldırma işi veya biçimi
- BASTIRIŞ
-
-
[isim]
Bastırma işi veya biçimi
-
[isim]
Bastırma işi veya biçimi
- KALDIRIŞ
-
-
[isim]
Kaldırma işi veya biçimi
-
[isim]
Kaldırma işi veya biçimi
- BARIŞÇIL
-
-
[sıfat]
Barışsever
-
[sıfat]
Barışsever
- YARIŞLIK
-
-
[isim]
Pist (II)
-
[isim]
Pist (II)
- AYRIŞMAK
-
-
[nsz]
Birbirinden ayrılmak, birliği bozmak
-
Moleküller, türlü etkenler sebebiyle geçici olarak daha yalın atom veya moleküllere bölünmek
-
[nsz]
Birbirinden ayrılmak, birliği bozmak
- FLORIŞIL
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Florışı özelliği gösteren, floresan
-
[isim]
Florışı özelliği gösteren, floresan
- HAPŞIRIŞ
- ...
- KAPTIRIŞ
- ...
- KARIŞMAK
-
-
[-e]
İki veya ikiden çok şey bir araya gelip birbirinin içinde dağılmak, birbirinin içine girmek
- "Araba sallana sallana içim bağrım birbirine karıştı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Düzensiz, dağınık olmak
- "Yanıma her tarafı titreyerek sapsarı, sakal bıyığa karışmış bir hâlde geldi." (Refik Halit Karay)
-
[nsz]
Bulanmak, duruluğunu yitirmek
- "Hava birden karıştı. Zihnim karıştı."
-
[nsz]
Açıklığını yitirmek, anlaşılması güçleşmek
- "Kaymakam işin karıştığını anlayarak..." (Memduh Şevket Esendal)
-
Müdahale etmek, araya girmek
- "Sokakta herkes kadın kıyafetine karışmak hakkını kendinde görürdü." (Falih Rıfkı Atay)
-
Engellemek, araya girmek
-
Bir araya gelmek, katılmak
- "Bingazi'deki muharebeye karışmak için beraber yola çıktığım arkadaş Kahire'de hastalanmıştı." (Ömer Seyfettin)
-
İlgilenmek, müdahale etmek, el atmak
- "Ben, dedim, başkalarının soy adlarına nasıl karışabilirim?" (Memduh Şevket Esendal)
-
Yetkisinde bulunmak, bakmak, iş edinmek, işi olmak
- "Bu işe belediye karışır."
-
[-e]
İki veya ikiden çok şey bir araya gelip birbirinin içinde dağılmak, birbirinin içine girmek
- YAZDIRIŞ
- ...
- ÇALDIRIŞ
-
-
[isim]
Çaldırma işi veya biçimi
-
[isim]
Çaldırma işi veya biçimi
- SIRTARIŞ
- ...
- ÇIĞRIŞMA
- ...
- FIŞKIRIŞ
-
-
[isim]
Fışkırma işi veya biçimi
-
[isim]
Fışkırma işi veya biçimi
- KAKTIRIŞ
- ...
- KIRIŞMAK
-
-
[nsz]
Bir yüzeyin düzgünlüğü bozulmak, kırışık oluşmak
- "Boynu uzamış, kararmış, yaşlı adamların boynu gibi kırışmıştı." (Yahya Kemal)
-
[nsz]
Birbirini kırmak, yok etmek, öldürmek
-
Karşılıklı kırmak
- "Çocuklar yumurta kırışıyorlar."
-
Pazarlık etmek
-
[-le]
Bahse tutuşmak
-
Bir şeyi eşit olarak paylaşmak
-
[nsz]
Bir yüzeyin düzgünlüğü bozulmak, kırışık oluşmak