İçinde rı olan 6 harfli 61 kelime var. İçerisinde RI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında rı olan kelimeler listesine ya da Sonu rı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
I R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
IR
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AYRICA
-
-
[zarf]
Ayrı olarak, başkaca
- "Devlet konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır, ayrıca toplu konut teşebbüslerini destekler." (Anayasa)
-
Ayrı bir önem verilerek
- "Bu bitki oralarda ayrıca yetiştirilir."
-
Bundan başka
-
[zarf]
Ayrı olarak, başkaca
- YARICI
-
-
[sıfat]
Yarma işini yapan, parçalayan, bölen
-
[sıfat]
Yarma işini yapan, parçalayan, bölen
- AŞIRIŞ
- ...
- RIHDAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yazı kurutmak için kullanılan özel kumun konduğu üzeri delikli kap
-
[isim]
Yazı kurutmak için kullanılan özel kumun konduğu üzeri delikli kap
- FARIMA
-
-
[isim]
Farımak işi
-
[isim]
Farımak işi
- ISIRIŞ
- ...
- ARITMA
-
-
[isim]
Arıtmak işi
-
[isim]
Arıtmak işi
- KARILI
-
-
[sıfat]
Herhangi bir nitelik veya nicelikte karısı olan
-
[sıfat]
Herhangi bir nitelik veya nicelikte karısı olan
- SIYRIK
-
-
[isim]
Çarpma veya vurma sonucunda vücutta hafifçe kazınmış, zedelenmiş, soyulmuş, kanamış yer
-
Sıyrılmış yer
-
[sıfat]
Yüzeyinden bir parça sıyrılmış olan
-
[sıfat]
Utanması olmayan
-
[isim]
Çarpma veya vurma sonucunda vücutta hafifçe kazınmış, zedelenmiş, soyulmuş, kanamış yer
- APAYRI
-
-
[sıfat]
Büsbütün ayrı, bambaşka
- "... o sanat topluluğu içinde duygusu, düşüncesi, anlatış gücüyle apayrı bir şairdi." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Büsbütün ayrı, bambaşka
- ARIKÇI
-
-
[isim]
Su yolu yapan kimse
- "O günlerde on beş liraydı usta bir arıkçının gündeliği." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Su yolu yapan kimse
- ARINMA
-
-
[isim]
Temizlenme
- "Ramazanın bu alışkanlıklardan bir çırpıda arınması düşünülebilir mi?" (Necati Cumalı)
-
Ruhun tutkulardan temizlenmesi
-
Duyguların sanat yoluyla arınması
-
[isim]
Temizlenme
- MAŞRIK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Doğu
-
[isim]
Doğu
- RIHTIM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir akarsu veya deniz kıyısında doldurularak yapılmış, gemilerin indirme bindirme veya yükleme boşaltma yapabileceği yer
- "Gençlik neşesi, bahar güneşi aydınlığı ve şarkı sesleri içinde küçük rıhtımlara yanaşıyoruz." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Bir akarsu veya deniz kıyısında doldurularak yapılmış, gemilerin indirme bindirme veya yükleme boşaltma yapabileceği yer
- YUKARI
-
-
[isim]
Bir şeyin üst bölümü, fevk, aşağı karşıtı
-
Yetkili kimse
- "Emir yukarıdan, çaresiz kaldık."
-
[sıfat]
Benzerleri arasında üstte bulunan
- "Yukarı kat."
-
[sıfat]
Aşama, sınıf, makam bakımından ileride olan
- "O bizden yukarı sınıftandı."
-
[zarf]
Üst tarafa, üstteki kata, üste, yükseğe, yukarıya
- "Yukarı, kocasının odasına çıktı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Bir şeyin üst bölümü, fevk, aşağı karşıtı
- TIRINK
-
-
[isim]
Sert bir yüzeye çarpan para vb. metal bir nesnenin çıkardığı ses
-
[isim]
Sert bir yüzeye çarpan para vb. metal bir nesnenin çıkardığı ses
- KIVRIK
-
-
Eğrilip bükülmüş, yuvarlak bir biçim verilmiş
- "Sarı, uçları az kıvrık bıyıkları vardı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Eğrilip bükülmüş, yuvarlak bir biçim verilmiş
- DIŞARI
-
-
[isim]
Dış çevre, dış yer, hariç, içeri karşıtı
- "Dışarıda yağmur yağıyor." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Nevin ikisini de köpekler gibi kapıdan dışarıya atabilirdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Kişinin konutundan ayrı olan yer
- "Dışarıda, çocuklar birdirbir oynamaya dalmışlardı." (Atilla İlhan)
-
Yurt dışı
- "Dışarıyla iyi geçiniyorduk, Yunanlılarla az kalsın birleşecek kadar sıkı fıkı idik." (Burhan Felek)
-
[zarf]
Dışa, dış çevreye
- "Artık komutanlardan başka hiç kimse dışarı çıkmazdı." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Dış çevre, dış yer, hariç, içeri karşıtı
- BRIÇKA
-
Kelime Kökeni : Rusça
-
[isim]
Üstü kapalı, kışın kızak olarak kullanılan tek atlı, yaylı hafif araba
-
[isim]
Üstü kapalı, kışın kızak olarak kullanılan tek atlı, yaylı hafif araba
- AKDARI
-
-
[isim]
Darı
-
[isim]
Darı