İçinde olan 6 harfli 61 kelime var. İçerisinde RI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında rı olan kelimeler listesine ya da Sonu rı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

I R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

IR

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TIRINK

  1. [isim] Sert bir yüzeye çarpan para vb. metal bir nesnenin çıkardığı ses

DIŞARI

  1. [isim] Dış çevre, dış yer, hariç, içeri karşıtı
    • "Dışarıda yağmur yağıyor." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Nevin ikisini de köpekler gibi kapıdan dışarıya atabilirdi." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Kişinin konutundan ayrı olan yer
    • "Dışarıda, çocuklar birdirbir oynamaya dalmışlardı." (Atilla İlhan)
  3. Yurt dışı
    • "Dışarıyla iyi geçiniyorduk, Yunanlılarla az kalsın birleşecek kadar sıkı fıkı idik." (Burhan Felek)
  4. [zarf] Dışa, dış çevreye
    • "Artık komutanlardan başka hiç kimse dışarı çıkmazdı." (Atilla İlhan)

AĞARIK

  1. [sıfat] Aklaşmış, rengi solmuş
    • "Kırk yaşını aşmış, şakakları ağarık, uysal, eğik." (Tarık Dursun K)

ARINMA

  1. [isim] Temizlenme
    • "Ramazanın bu alışkanlıklardan bir çırpıda arınması düşünülebilir mi?" (Necati Cumalı)
  2. Ruhun tutkulardan temizlenmesi
  3. Duyguların sanat yoluyla arınması

ÇIKRIK

  1. [isim] Kuyudan kovayı çekmeye yarayan ve el ile çevrilen araç
  2. İplik bükme, iplik sarma vb. işlerde kullanılan, el veya ayakla çevrilen dolap
  3. Ağır bir şeyi çekecek ipin sarılmasına yarayan ve bir eksen üzerinde uzunca bir kolla çevrilerek dönen silindir

ONARIM

  1. [isim] Onarma işi, tamirat, tamir
    • "Onarımı yeni bitmiş yapının önünde hayvanın dizginlerini tıpkı tıpkısına bir erkek gibi çekti." (Orhan Kemal)
    • "Ondan sonra da birkaç kez onarım görmüştür." (Salâh Birsel)
  2. Bir yapının, bir heykelin, bir resmin bozulmuş yerlerini yeniden yapma, ilk durumuna getirme, restore etme

ARIKÇI

  1. [isim] Su yolu yapan kimse
    • "O günlerde on beş liraydı usta bir arıkçının gündeliği." (Necati Cumalı)

KIBRIS
...
ARINIK
...
BRIÇKA

Kelime Kökeni : Rusça

  1. [isim] Üstü kapalı, kışın kızak olarak kullanılan tek atlı, yaylı hafif araba

TATARI

  1. [sıfat] Tam pişmemiş

FARIMA

  1. [isim] Farımak işi

HAŞARI

  1. [sıfat] Çok yaramaz, ele avuca sığmayan (çocuk)
    • "Ben azami derecede haşarı ve uçarı bir çocuktum." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Huysuz, azgın (hayvan)

AYKIRI

  1. [sıfat] Alışılmışa, doğru olarak kabul edilmişe uygun olmayan, karşıt, ters, mugayir
    • "Savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hâllerde Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir." (Anayasa)
    • "Yüzük ona biraz aykırı düşen bir parlaklıkla parmağında parlıyordu." (Tarık Buğra)
    • "Temel hak ve hürriyetlerle ilgili genel ve özel sınırlamalar demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olamaz." (Anayasa)
  2. Çapraz, ters
  3. Toplumda görüş ve yaşayış biçimiyle uçlarda bulunan (kimse), marjinal
  4. Gidilen yol üzerinde olmayıp gidiş yönüne ters düşen
    • "Burası Ankara'ya iki günöte, ana yollardan aykırı küçük bir kasabaydı." (Refik Halit Karay)
  5. Bütün noktaları aynı düzlemde bulunmayan

KARILI

  1. [sıfat] Herhangi bir nitelik veya nicelikte karısı olan

RIHTIM

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bir akarsu veya deniz kıyısında doldurularak yapılmış, gemilerin indirme bindirme veya yükleme boşaltma yapabileceği yer
    • "Gençlik neşesi, bahar güneşi aydınlığı ve şarkı sesleri içinde küçük rıhtımlara yanaşıyoruz." (Falih Rıfkı Atay)

YUKARI

  1. [isim] Bir şeyin üst bölümü, fevk, aşağı karşıtı
  2. Yetkili kimse
    • "Emir yukarıdan, çaresiz kaldık."
  3. [sıfat] Benzerleri arasında üstte bulunan
    • "Yukarı kat."
  4. [sıfat] Aşama, sınıf, makam bakımından ileride olan
    • "O bizden yukarı sınıftandı."
  5. [zarf] Üst tarafa, üstteki kata, üste, yükseğe, yukarıya
    • "Yukarı, kocasının odasına çıktı." (Memduh Şevket Esendal)

UYARIM

  1. [isim] Bir uyaran karşısında organizmanın gösterdiği tepki, tembih
  2. Bir uyarma sebebiyle herhangi bir kasta, salgı bezinde olan açık veya gizli değişme

ARILIK

  1. [isim] Temizlik
  2. Katışıksızlık
  3. Günahsızlık
    • "Aynı anda, gözlerini ovuşturduğunu, sonra bir çocuk arılığıyla gülümsediğini gördü." (Tahsin Yücel)

YARICI

  1. [sıfat] Yarma işini yapan, parçalayan, bölen

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü