İçinde rüm olan 7 harfli 14 kelime var. İçerisinde RÜM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında rüm olan kelimeler listesine ya da Sonu rüm ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

GÖRÜMCE

  1. [isim] Bir kadının kocasının kız kardeşi

DÜRÜMCÜ
...
TÜRÜMCÜ
...
KÖTÜRÜM

  1. [sıfat] Yaşlılık veya sakatlık sebebiyle yürüyemeyen, ayağa kalkamayan (kimse), oturak
    • "Duvar diplerinde kötürüm gibi yatıyorlar, uyukluyorlardı." (Ömer Seyfettin)
    • "Mağdurun belinden aşağısını felce uğrattı, bütün hayatı boyunca kötürüm kaldı." (Burhan Felek)
  2. Yürüyemeyecek derecede sakat (bacak)
    • "O vakit, iki yanmış odundan hiç fark edilmeyen kötürüm bacaklarını gördük." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Acılıyım karım öleli / Kalmışım yarı kötürüm." (Behçet Necatigil)
  3. İşleyemeyen, iş yapamayan

YÜRÜMEK

  1. [nsz] Adım atarak ilerlemek, gitmek
    • "Kafası yerde, kamburunu çıkarmış, yürüyordu." (Haldun Taner)
  2. [-e] Karada veya suda, herhangi bir yöne doğru sürekli olarak yer değiştirmek
    • "Buz dağları güneye yürümüş."
  3. Çocuk ayakları üzerinde gezecek duruma gelmek
    • "Çocuk erken yürüdü."
  4. Yayan gezmek, yayan gitmek
    • "Gölgesinde yürüdüğü duvarın arkasından bir horoz sesi fark etti." (Ömer Seyfettin)
  5. Yol almak
    • "Biraz yürüyelim, geç kaldık."
  6. [-e] Bir yere gelmek, bir yere ulaşmak, kaplamak
    • "Dallara su yürümek."
  7. [-e] Üzerine doğru gitmek, akın etmek, saldırmak, hücum etmek
    • "Asker kaleye yürüdü."
  8. Faiz, hesap edilmek, işlemek
    • "Bu paranın faizi yüzde beşten mi yürüyor?"
  9. Geçmek, ilerlemek, değişmek
    • "Doktor o hayatın dışında kalmış. Bu ne demek? Bu, o demek ki hayat yürümüş gitmiş, birlikte yürüyememiş." (Memduh Şevket Esendal)
  10. Bir işte ileri gitmek
  11. Gereği gibi yapılmak veya ilerlemek
    • "Bu evliliğin yürümeyeceği daha başından anlaşılmıştı ama belki yürütürüz demiştim." (Zeyyat Selimoğlu)
  12. Ölmek
    • "O da yürümüş."

ÖLDÜRÜM

  1. [isim] Öldürmek işi
    • "Uzak sesler, çığlıklar, öldürümler. Hep öldürümlerle donandı hayatımız." (Selim İleri)

ÇÜRÜMEK

  1. [nsz] Genellikle mikroorganizmaların etkisiyle, kimyasal değişikliğe uğrayarak bozulup dağılmak
    • "Sen toprakta çürürsün canım kardeşim / Ben ayakta." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  2. Sağlamlığını, dayanıklılığını yitirmek
    • "Onun gelişine kadar da kağşamış, çürümüş, küflenmiş yapı ayakta kalamazdı." (Tarık Buğra)
  3. Vurulma veya sıkışma yüzünden vücutta lekeler oluşmak
  4. İnsan yıpranmak, çökmek
  5. Bir düşünce temelsiz ve kanıtsız kalmak

GÖTÜRÜM

  1. [isim] Dayanma, sabır, tahammül

BÜRÜMEK

  1. [-i] Sarmak, kaplamak, örtmek, basmak, istila etmek
    • "Tarlayı otlar bürümüştü." (Nabizade Nazım)
  2. Çok, güçlü etkilemek
    • "Bir kötümserlik bürümüş sizin içinizi." (Nurullah ataç)

DÜŞÜRÜM

  1. [isim] Düşürme işi veya durumu
  2. Mallarda yapılan genel ucuzluk

SÜRÜMLÜ

  1. [sıfat] Sürümü çok olan, çok sürülen, satılan (mal)

KÜRÜMEK

  1. [-i] Küremek

ÖRÜMCEK

  1. [isim] Örümcekler takımından, ince bir ağ kurarak küçük böcekleri avlayan eklemli bir hayvan (Aranea)
    • "Köşede bir örümcek, ince ipliklerini tavandan duvara atarak ağını örüyor." (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. Bu hayvanın ördüğü ağ
  3. Yürüteç

SÜRÜMEK

  1. [-i] Bir şeyi yerden kaldırmaksızın çekerek, iterek götürmek, sürüklemek
  2. Hafif bir şeyi sürüklemek
    • "Eteğini sürümek. Duvağını sürümek."
  3. Herhangi bir sebepten dolayı güçlükle yürümek
  4. Bir şeyi peşine takmak, alıp götürmek
    • "Diyar diyar beni aldı / Sürüdü gönlüm sürüdü." (Âşık Veysel)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü