İçinde olan 5 harfli 32 kelime var. İçerisinde RÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında rü olan kelimeler listesine ya da Sonu rü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÖRÜLÜ

  1. [sıfat] Örülmüş olan
    • "Üçüncü itiraz, aruza, bütün yüksek şiirimizin örülü olduğunu görüp de sadık kalmak isteyenlerden geliyor." (Yahya Kemal Beyatlı)

YÜSRÜ

  1. [isim] Bazı ince işlerin yapımında kullanılan siyah bir ağaç ve bu ağacın kökü
  2. [sıfat] Bu kökten yapılmış olan
    • "Yüsrü tespih."

RÜSUP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çökelti

RÜKÜN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyin en güçlü ve sağlam yönü
  2. Bir kurulun, bir topluluğun en önemli üyelerinden her biri

VİRÜS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Hastalık yapıcı, bakterilerden daha küçük, yaşamak için bir başka hücrenin içine girmek zorunda olan ve ancak elektron mikroskobunda görülebilen parazit
  2. Veri girişi yoluyla bilgisayarlara yüklenen, sistemin veya programların bozulmasına, veri kaybına veya olağandışı çalışmasına neden olan yazılım

ÜRÜME

  1. [isim] Ürümek işi

SÜRÜŞ

  1. [isim] Sürme işi veya biçimi

TÜRÜM

  1. [isim] Varlıkların oluşumu
  2. Bütün var olanların Allah'tan, ondan hiçbir şey eksiltmeksizin çıkması

ÇÜRÜK

  1. [sıfat] Çürümüş olan
    • "Yabancı, kirli, çürük dişlerini göstererek gülümsüyordu." (Ömer Seyfettin)
  2. Sağlam ve dayanıklı olmayan
    • "Çürükleri barındırmaz yaylaların yaylası." (Haldun Taner)
  3. İş göremez, hastalıklı
  4. Sağlam bir temele veya kanıtlara dayanmayan
    • "Çürük dava. Çürük iddia."
  5. Sakat
  6. [isim] Vurma veya sıkıştırma yüzünden vücutta oluşan mor leke
    • "Hemen her gece sille tokat adamakıllı dayak yiyor, her yanı çürük içinde." (Atilla İlhan)

RÜESA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Başkanlar

YÖRÜK

  1. [sıfat] Yürük
  2. [isim] Yürük

SÜRÜM

  1. [isim] Bir ticaret malının satılır olması, revaç
    • "Bu malın sürümü yoktur."
  2. Bir paranın geçer olması, tedavül
    • "Bu para sürümden kaldırıldı."
  3. Devletçe para, senet ve tahvil çıkarma, piyasaya sürme, emisyon
  4. Değişik biçim, versiyon

RÜSVA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Ayıplanacak durumda olan, rezil

KÖRÜK

  1. [isim] Ateşi canlandırmak için kullanılan ve açılıp kapandıkça içindeki havayı üfleyen araç
    • "Bir taraftan ha bire körüğün ipini çekiyordu." (Reşat Enis)
  2. Bazı araçların açılıp kapanabilir üst üste katlanmış bölümü
    • "Biz faytonun körüğü altında fotoğraf çekmeye uğraşıyorduk." (Nazlı Eray)
  3. Bazı müzik araçlarında hava vermeye yarayan, el veya ayakla işletilen meşin veya kâğıt bölüm
    • "Akordiyon körüğü."

KÖPRÜ

  1. [isim] Herhangi bir engelle ayrılmış iki yakayı birbirine bağlayan veya trafik akımının, başka bir trafik akımını kesmeden üstten geçmesini sağlayan ahşap, kâgir, beton veya demir yapı
    • "Bu camiler, bu çeşmeler, bu köprüler rastgele yapılmadı." (Orhan Seyfi Orhon)
    • "Ama siz öteki kıyıya köprü kurmadan geçtiniz." (Salâh Birsel)
  2. İki şey arasında bağ veya ilişkiyi sağlayan şey
    • "Annesinin yalnız onunla değil, hiç kimseyle bir köprüsü yoktu." (Murathan Mungan)
  3. Geminin önünü iyice görecek bir yükseklikte, sancaktan iskeleye kadar kurulan kumanda yeri
  4. Güreşte omuzları yere değdirmemek için ayakları ve alnı yere dayayıp beli yukarı kaldırarak alınan durum
  5. Vücudun, sırt yere dönük olarak el, baş veya diz yere dayanarak yay biçimi aldığı durum
  6. Olmayan dişlerin yerini tutmak veya takma dişleri ağızdaki dişlere sağlam tutturmak amacıyla yapılan diş protezi

ÖBÜRÜ

  1. [zamir] Öteki, öbür kişi veya şey, diğeri, öbürkü

ÖTÜRÜ

  1. [zarf] Bir şeyden dolayı, bir şey yüzünden, dolayı, naşi
    • "Sonunda biz bu hareketimizden ötürü on bir ay hapse mahkûm olduk." (Sait Faik Abasıyanık)

BÜRÜK

  1. [isim] Çarşaf, baş örtüsü
  2. Duvak
    • "Attan iniyom attan / Bürüğüm yedi kattan." (Halk türküsü)

ÖRÜCÜ

  1. [isim] Örme işi yapan kimse
  2. Kumaş ve örgülerdeki yırtıkları, delikleri onaran kimse veya bu işlerin yapıldığı yer
  3. Duvar yapan veya onaran kimse, yapı ustası

GÖRÜŞ

  1. [isim] Gözle bir şeyi algılama yetisi
  2. Cezaevi ve hastanede yapılan ziyaret
  3. Bir olay, varlık veya düşünce üzerinde varılan yargı, fikir
  4. Benzerlerinden ayıran özellik, konsept

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü