İçinde olan 5 harfli 32 kelime var. İçerisinde RÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında rü olan kelimeler listesine ya da Sonu rü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DÜRÜM

  1. [isim] Dürme, silindir biçiminde kıvırma
  2. İçine türlü katıklar konularak sarılmış yufka ekmeği veya ince pide

RÜKÜN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyin en güçlü ve sağlam yönü
  2. Bir kurulun, bir topluluğun en önemli üyelerinden her biri

RÜSUP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çökelti

SÜRÜŞ

  1. [isim] Sürme işi veya biçimi

RÜKÜŞ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. Gülünç bir biçimde giyinip süslenen (kadın)
    • "Sadece kasabanın adam çekiştirmesinden başka bir şey bilmeyen seviyesiz ve rüküş kadınlarını tenkit ediyordu." (Reşat Nuri Güntekin)

KÖRÜK

  1. [isim] Ateşi canlandırmak için kullanılan ve açılıp kapandıkça içindeki havayı üfleyen araç
    • "Bir taraftan ha bire körüğün ipini çekiyordu." (Reşat Enis)
  2. Bazı araçların açılıp kapanabilir üst üste katlanmış bölümü
    • "Biz faytonun körüğü altında fotoğraf çekmeye uğraşıyorduk." (Nazlı Eray)
  3. Bazı müzik araçlarında hava vermeye yarayan, el veya ayakla işletilen meşin veya kâğıt bölüm
    • "Akordiyon körüğü."

VİRÜS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Hastalık yapıcı, bakterilerden daha küçük, yaşamak için bir başka hücrenin içine girmek zorunda olan ve ancak elektron mikroskobunda görülebilen parazit
  2. Veri girişi yoluyla bilgisayarlara yüklenen, sistemin veya programların bozulmasına, veri kaybına veya olağandışı çalışmasına neden olan yazılım

YÜRÜK

  1. [sıfat] Çok ve çabuk yürüyen, iyi yol alan, hızlı giden, yörük
  2. [isim] Osmanlı İmparatorluğu'nda otuzar kişilik ocaklar olarak Rumeli'ye yerleştirilen ve savaş zamanlarında geri hizmetlerde çalıştırılan tımarlı asker, yörük
  3. Göçebe olan, yörük
    • "Fakat göç ve yürük hayatı hareme ve kapalılığa gelmez." (Falih Rıfkı Atay)

ÖRÜLÜ

  1. [sıfat] Örülmüş olan
    • "Üçüncü itiraz, aruza, bütün yüksek şiirimizin örülü olduğunu görüp de sadık kalmak isteyenlerden geliyor." (Yahya Kemal Beyatlı)

RÜTBE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Mertebe, derece, paye
  2. Subay, astsubay ve polislerin sahip olduğu derece, mevki
    • "Ben de nişancı taburunun subaylarını rütbeleriyle, isimleriyle bilirdim." (Necati Cumalı)

GÖRÜM

  1. [isim] Görme yetisi
    • "Trahom hastalığı, tedavi edilmezse görümü yok etmeye kadar varabilir."

RÜSUM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Vergiler

BÜRÜK

  1. [isim] Çarşaf, baş örtüsü
  2. Duvak
    • "Attan iniyom attan / Bürüğüm yedi kattan." (Halk türküsü)

GÖRÜŞ

  1. [isim] Gözle bir şeyi algılama yetisi
  2. Cezaevi ve hastanede yapılan ziyaret
  3. Bir olay, varlık veya düşünce üzerinde varılan yargı, fikir
  4. Benzerlerinden ayıran özellik, konsept

ÇÜRÜK

  1. [sıfat] Çürümüş olan
    • "Yabancı, kirli, çürük dişlerini göstererek gülümsüyordu." (Ömer Seyfettin)
  2. Sağlam ve dayanıklı olmayan
    • "Çürükleri barındırmaz yaylaların yaylası." (Haldun Taner)
  3. İş göremez, hastalıklı
  4. Sağlam bir temele veya kanıtlara dayanmayan
    • "Çürük dava. Çürük iddia."
  5. Sakat
  6. [isim] Vurma veya sıkıştırma yüzünden vücutta oluşan mor leke
    • "Hemen her gece sille tokat adamakıllı dayak yiyor, her yanı çürük içinde." (Atilla İlhan)

CÜRÜM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Suç
  2. Yanlışlık, kusur veya hata
    • "Onun çalışmasını bozan, hassasiyetini körleten her şey cürümdür." (Haldun Taner)

BÜRÜN
...
ÖRÜCÜ

  1. [isim] Örme işi yapan kimse
  2. Kumaş ve örgülerdeki yırtıkları, delikleri onaran kimse veya bu işlerin yapıldığı yer
  3. Duvar yapan veya onaran kimse, yapı ustası

SÜRÜM

  1. [isim] Bir ticaret malının satılır olması, revaç
    • "Bu malın sürümü yoktur."
  2. Bir paranın geçer olması, tedavül
    • "Bu para sürümden kaldırıldı."
  3. Devletçe para, senet ve tahvil çıkarma, piyasaya sürme, emisyon
  4. Değişik biçim, versiyon

RÜESA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Başkanlar

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü