İçinde rul olan 8 harfli 34 kelime var. İçerisinde RUL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında rul olan kelimeler listesine ya da Sonu rul ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
L R U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
UR
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YORULMAK
-
-
[nsz]
Yorgun duruma gelmek
- "Artık ciddiyetten yorulmuş gibi silkinerek kısa ve gevrek kahkahasını attı." (Peyami Safa)
-
[nsz]
Yorgun duruma gelmek
- KAVRULUŞ
-
-
[isim]
Kavrulma işi veya biçimi
-
[isim]
Kavrulma işi veya biçimi
- DOĞRULUM
-
-
[isim]
Yönelim
-
[isim]
Yönelim
- KURULMAK
-
-
[nsz]
Kurma işine konu olmak veya kurma işi yapılmak
- "Kurulmuştu benim adıma bir saray / Çevresini dolanmış gümüşten bir çay." (Ahmet Muhip Dranas)
-
[-e]
Rahatça oturmak, yerleşmek
- "Yırtık pırtık giysili serserilerin peykelere kurulduğunu görünce çok şaşırmıştır." (Salâh Birsel)
-
Övünür biçimde davranışlarda bulunmak, kasılmak
- "Adam amma da kuruluyor."
-
[nsz]
Kurma işine konu olmak veya kurma işi yapılmak
- SAVRULMA
-
-
[isim]
Savrulmak işi
- "Savrulma hareketini pek ciddi tutmuş olacaktı ki beli kütürdedi ve acıdı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Savrulmak işi
- SOĞRULMA
-
-
[isim]
Soğurulma
-
[isim]
Soğurulma
- KURULAMA
-
-
[isim]
Kurulamak işi
-
[isim]
Kurulamak işi
- BUYRULTU
-
-
[isim]
Sadrazam, vezir, beylerbeyi vb. yüksek devlet görevlileri tarafından yazılan buyruk
-
[isim]
Sadrazam, vezir, beylerbeyi vb. yüksek devlet görevlileri tarafından yazılan buyruk
- DURULMAK
-
-
[nsz]
Duru duruma gelmek
- "Bulanık su duruldu."
-
Gürültü, kımıldanış, karışıklık, yağış, yel dinmek, sükûn bulmak
- "Kar ve fırtına durulmuş, hava birden açıvermişti." (Haldun Taner)
-
Uslanmak, sakinleşmek
- "Canı yanan kısrak acı bir kişneme salıverdikten sonra birdenbire duruldu." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Duru duruma gelmek
- DOĞRULTU
-
-
[isim]
Yön, istikamet
- "Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda ... devletin gözetim ve denetimi altında yapılır." (Anayasa)
-
Tutulan, izlenen yol
-
Paralel olmayan iki sonsuz doğruyu birbirinden ayırt ettiren durum
- "Düz gittiği veya geldiği düşünülen bir okun uzayda kalan izi, okun doğrultusunu gösterir."
-
Belli bir sonsuz doğrunun belirttiği tek yol, istikamet
-
[isim]
Yön, istikamet
- YUMRULUK
-
-
[isim]
Yumru olma durumu
-
[isim]
Yumru olma durumu
- VURULMAK
-
-
[nsz]
Vurma işine konu olmak
- "Yatak odasının kapısı vuruluyordu." (Mithat Cemal Kuntay)
-
[-e]
Âşık olmak, gönül kaptırmak, sevdalanmak
- "Kim söylemiş beni / Süheyla'ya vurulmuşum diye." (Orhan Veli Kanık)
-
[nsz]
Vurma işine konu olmak
- DOĞRULMA
-
-
[isim]
Doğrulmak işi
-
[isim]
Doğrulmak işi
- EBRULAMA
-
-
[isim]
Ebrulamak işi
-
[isim]
Ebrulamak işi
- OTURULMA
-
-
[isim]
Oturulmak işi
-
[isim]
Oturulmak işi
- KAVRULMA
-
-
[isim]
Kavrulmak işi
-
[isim]
Kavrulmak işi
- UĞRULAMA
-
-
[isim]
Uğrulamak işi veya durumu
-
[isim]
Uğrulamak işi veya durumu
- MEŞRULUK
-
-
[isim]
Geçerli olma durumu, meşruiyet
-
[isim]
Geçerli olma durumu, meşruiyet
- YAMRULMA
-
-
[isim]
Yamrulmak işi
-
[isim]
Yamrulmak işi
- YOĞRULMA
-
-
[isim]
Yoğrulmak işi
-
[isim]
Yoğrulmak işi