İçinde rs olan 6 harfli 51 kelime var. İçerisinde RS bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında rs olan kelimeler listesine ya da Sonu rs ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ARSLAN

  1. [isim] Aslan
    • "Öyle ya kardaşlar her yanımız asker kaçağı dolu, arslanın adı çıkmış, çakallar baş keser, denilmiş." (Kemal Tahir)

HIRSLI

  1. [sıfat] Açgözlü, muhteris
  2. Öfkeli, kızgın
    • "Daima hırslı, hırçın, sinirli, hislerine düşkün eniştemiz ..." (Abdülhak Şinasi Hisar)

GÖRSEL

  1. [sıfat] Görme ile, görme duyusuyla ilgili, görmeye dayanan

ŞİİRSİ

  1. [sıfat] Şiiri andıran, şiire benzeyen, şiir gibi, şiirimsi

PÖRSÜK

  1. [sıfat] Gevşeyip sarkmış, yıpranmış
    • "Beni yanımdaki pörsük, sarışın yüze bağlayan başka ortak hatıralar da var." (Halide Edip Adıvar)

OTARSİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir ülkede ekonomik alandaki gereksinimleri kendi kendine karşılamaya yönelen tutum

FERSAH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yaklaşık 5 km'lik bir uzaklık ölçüsü
  2. Çok uzun mesafe, uzaklık

KIRSAL

  1. [sıfat] Kır ile ilgili
  2. [isim] Az insanın barındığı, genellikle kır durumunda olan yer

FIRSAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Uygun zaman, uygun durum veya şart, vesile
    • "İnsan, dedim, kendine bir ad takmak fırsatını bin yılda bir ele geçiremez." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Fırsat bu fırsat deyip gelip görüyorlar, yiyip içiyorlar." (Burhan Felek)
    • "Bir başka tanıdık kayığa daha rast gelerek ... görüşmeye fırsat buluyorlardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
    • "Evet mademki fırsat düşmüştü. Cesaretini göstermek lazımdı." (Ömer Seyfettin)

SARSAK

  1. [sıfat] Yaşlılık, hastalık vb. sebeplerle güçsüz kalarak vücudu titrer gibi sarsılan (kimse)
  2. Değişken, doğru dürüst olmayan
    • "Gittiği yerden habersiz, kendi sarsak ahlak değerlerine bağlı yaşamaktadır." (Selim İleri)

DİRSEK

  1. [isim] Kol ile ön kol arasındaki eklemin arka yanı
    • "Bugünlerde size dirsek çevirmişler, sebebini biliyor musunuz?" (Emine Işınsu)
    • "Dirsek çürütüp emek verdiği kitapları, can vermeden can bulunamayacağını ona hiç söylememişti." (Samiha Ayverdi)
  2. Giysi kolunda bu organa denk gelen bölüm
    • "Dirseği yırtık neftî bir örme ceket giymiş." (Peyami Safa)
  3. Boruların doğrultusunu değiştirmekte kullanılan bağlantı parçası
    • "Bu iki boruyu bir dirsekle birbirine bağlamalı."
  4. Bir direği veya başka bir şeyi sağlamlaştırmak için yanına eğik olarak yerleştirilen ağaç, makas
    • "Elini oturduğu koltuğun dirsek yerine vurunca ben kalktım." (Burhan Felek)

ERSEME

  1. [isim] Ersemek işi veya durumu

KARSAK

  1. [isim] Köpekgillerden, soluk kahverengi, karnı beyaz tüylü, kısa kulaklı, postundan kürk yapılan bir memeli türü (Vulpes corsac)

TARSUS
...
KORSAJ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Küçük, kısa korse
    • "İnce belini önden bağcıklarla bağlanmış bir korsaj sıkmıştı." (Nazlı Eray)

KURSAK

  1. [isim] Kuşların yemek borusu üzerinde bulunan, yiyeceklerin toplandığı torba biçiminde şişkin organ
  2. Böceklerin ve solucanların sindirim kanallarında bulunan, kuşların kursağına benzeyen yapı
  3. Kuş kursağı şişirilip kurutularak yapılan veya ona benzetilen şişkin şey
    • "Düdüğün kursağı patlamış."
  4. Boğaz

AKARSU

  1. [isim] Yeryüzünde, yer altında belirli bir yatak içinde, eğim boyunca sürekli veya zaman zaman akan su
    • "Cevapları pek açık ve akarsu gibi idi." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Tek sıra elmastan gerdanlık

KARSLI
...
PORSUK

  1. [isim] Sansargillerden, su kıyılarında kazdıkları deliklerde yaşayan, ot ve etle beslenen, pis kokulu, memeli bir hayvan (Meles)

TIRSIK
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü