İçinde rpı olan 9 harfli 10 kelime var. İçerisinde RPI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında rpı olan kelimeler listesine ya da Sonu rpı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
I P R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
PIR
2 Harfli Kelimeler
IR
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇIRPILMAK
-
-
[nsz]
Çırpma işine konu olmak
-
[nsz]
Çırpma işine konu olmak
- KIRPIŞMAK
-
-
[nsz]
Göz kapakları çok ışıktan sık sık kırpılmak
-
Işık yanıp söner gibi olmak
-
[nsz]
Göz kapakları çok ışıktan sık sık kırpılmak
- ÇARPIŞMAK
-
-
Birbirine çarpmak, tokuşmak
- "Kompartımana girdi ve eşyalarını raflara koymaya çalışan Pervin'le çarpıştı." (Halide Edip Adıvar)
-
[nsz]
Vuruşmak, savaşmak
- "Karşımıza çıkacak olan kuvvet, kim ve ne olursa olsun, behemehâl çarpışırız ve muvaffak oluruz." (Atatürk)
-
[nsz]
Birbirine üstün gelmeye çalışmak
- "İki düşünce çarpışıyor."
-
Birbirine çarpmak, tokuşmak
- KIRPILMAK
-
-
[nsz]
Kırpma işi yapılmak
- "... benim gözlerim kırpıldıkça, yumuldukça, büyüyüp küçüldükçe onlar da aynı hareketi yapıyorlar." (Peyami Safa)
-
[nsz]
Kırpma işi yapılmak
- ÇARPILMAK
-
-
[nsz]
Çarpma işine konu olmak
-
[-e]
Çarpık duruma gelmek
- "Bu adam, elli beş, altmış yaşlarında, boynu biraz yana çarpılmış, çıkık alınlı, çökük yanaklı, kara kuru bir ihtiyardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Çalınmak, soyulmak
-
Aldatılmak
-
Alınıp gücenmek
- "Tatlı tatlı konuşurken birdenbire çarpıldı."
-
Çekiciliğine kapılmak, etkilenmek
- "Bir bakış, bir gülüşle çarpılmak işten değil." (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
[nsz]
Çarpma işine konu olmak
- ÇARPIKLIK
-
-
[isim]
Çarpık olma durumu, eğrilik
- "Dayımın yüzünde de bir acayiplik, bir çarpıklık hasıl oldu." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Çarpık olma durumu, eğrilik
- ÇARPITMAK
-
-
[-i]
Çarpık duruma getirmek
- "Sağ gözünü şakağa doğru gerip çarpıtarak korkunç bir şekle sokmuştur." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yanlışa ve kötü duruma götürmek
- "Örnek tutarlı olmazsa kimseyi düzeltemez / Tutarlı olmayan örnek herkesi çarpıtır." (Turan Oflazoğlu)
-
Gerçek anlamından saptırmak
-
[-i]
Çarpık duruma getirmek
- ÇIRPIŞMAK
-
-
[nsz]
Kuşlar kanatlarını oynatmak
-
[nsz]
Kuşlar kanatlarını oynatmak
- ÇARPINMAK
-
-
[nsz]
Çırpınmak
-
[nsz]
Çırpınmak
- ÇIRPINMAK
-
-
[nsz]
Acı ile debelenmek
- "Bir oltanın iğnesinde çırpınan bir balık." (Orhan Veli Kanık)
-
Kaslar birdenbire kendiliğinden ve düzensiz bir biçimde kımıldamak, ihtilaç etmek
-
Ses çıkararak hafifçe dalgalanmak
- "Bayrakları arzularımla çırpınan gemiler, bir gün sırtlayıp beni götürdüler." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Ne yapacağını şaşırmış bir durumda üzülmek ve telaşlanmak
- "Beğeniyor musun şu yaptıklarını, ne olacak şimdi, ne yapacağız, diye çırpınıyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Çok istenilen bir şeyi gerçekleştirebilmek için aşırı derecede çaba harcamak
- "Bir hizmetinizde bulunabilmek, işinizde size yardım etmek, size yararlı olmak için çırpınacak, elinden geleni yapacaktır." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Acı ile debelenmek