İçinde rp olan 7 harfli 27 kelime var. İçerisinde RP bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında rp olan kelimeler listesine ya da Sonu rp ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ARPAMSI
-
-
[sıfat]
Arpayı andıran, arpaya benzeyen, arpa gibi
-
[sıfat]
Arpayı andıran, arpaya benzeyen, arpa gibi
- TIRPANA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Öz kedi balığıgillerden, yan kanatları vücuduna yapışık, uzun kuyruklu, iri bir balık, rina (Raja batis)
-
[isim]
Öz kedi balığıgillerden, yan kanatları vücuduna yapışık, uzun kuyruklu, iri bir balık, rina (Raja batis)
- TORPİDO
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Otomobillerde, içinde sürücü için gerekli şeylerin bulunduğu kapaklı küçük bölme, torpido gözü
-
Torpido bot
- "Torpido ile hücum edip de Frenk zırhlısını batıranlar içinde Ahmet de vardı." (Aka Gündüz)
-
Torpil
-
[isim]
Otomobillerde, içinde sürücü için gerekli şeylerin bulunduğu kapaklı küçük bölme, torpido gözü
- SARPLIK
-
-
[isim]
Sarp olma durumu
-
[isim]
Sarp olma durumu
- ARPALIK
-
-
[isim]
Arpa ekilen yer, arpa tarlası
- "Hüseyin'i köyün kenarında, arpalık hendeğinin içinde öldürülmüş buldular." (Memduh Şevket Esendal)
-
Arpa konulan yer
-
Hayvanın dişinde bulunan ve hayvan yaşlandıkça silindiği için yaşını belli eden bir nişan
-
Karşılıksız yarar sağlanılan yer veya kimse, yemlik
-
Başmaklık
-
Müftü, kazasker vb. din görevlilerine aylık yerine verilen giyecek, yiyecek vb. şeyler veya para
-
[isim]
Arpa ekilen yer, arpa tarlası
- ÇARPMAK
-
-
Hızla değmek, vurmak
- "Ahmet şaşkınlığından bir kestane yığınına çarptı, canı acıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[nsz]
Etkisiyle birdenbire hasta etmek
- "Güneş çarpmak. Kömür çarpmak."
-
[-i]
Varlığına inanılan bir gücün öfkesine uğramak
- "Yeşildirek'te yatan evliya hepinizi çarpar." (Kemal Tahir)
-
[-i]
El çabukluğu ile çalmak, dolandırarak elde etmek
- "Köprüden denizi seyredenlerin cüzdanını hep çarparlar." (Burhan Felek)
-
[-i]
Kurnazlıkla, zorla ele geçirmek
- "İhtiyarın üç aylıkları aldığı günler çıkagelir, allem edip kallem edip zavallının yarı maaşını çarpar kaçar." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Kalp, hızlı hızlı vurmak
-
[-i]
Biri çarpılan, öbürü çarpan denilen iki sayı verildiğinde çarpanı çarpılandaki birim kadar çoğaltarak çarpım adı verilen bir üçüncü sayıyı elde etmek, darp etmek
-
[-i]
Çekiciliğiyle etkilemek, şaşırtmak
- "Güzel halk türkülerinde beni çarpan şey bunların hepsinin arkasında bir vaka, bir macera, nihayet bir insan bulunmasıdır." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Hızla değmek, vurmak
- ÜRPERTİ
-
-
[isim]
Ürperme duygusu veya durumu
- "İncir ağacının altında her zamanki isimsiz ürpertiyle titriyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Ürperme duygusu veya durumu
- ARPAĞAN
-
-
[isim]
Yabani arpa
-
[isim]
Yabani arpa
- ÜRPERİŞ
-
-
[isim]
Ürperme işi veya biçimi
- "Bu çamlığın bütün kokularını, seslerini ve ürperişlerini duydum." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Ürperme işi veya biçimi
- ÇIRPICI
-
-
[isim]
Çırpma işini yapan kimse veya şey
-
Yazma kumaş işlerini, boyaları tutsun diye deniz suyunda çırpan kimse
-
Pişirmeden önce malzemeyi çırpan, karıştıran elektrikli alet
-
[isim]
Çırpma işini yapan kimse veya şey
- HIRPANİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Perişan kılıklı, derbeder
- "Yanımıza elleri saygı ile göbeğinin altına bağlı, hırpani bir delikanlı yanaştı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Perişan kılıklı, derbeder
- ARPAÇAY
- ...
- USTURPA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
İnce bir halatın ucuna bir kurşun parçası bağlanarak yapılan bir çeşit kırbaç
- "Hele Üsküdar gibi bıçkını fazla semtlerde on çocuktan üç dördünde bir bıçak, bir sustalı, bir usturpa hatta bir saldırma bulunurdu." (Burhan Felek)
-
[isim]
İnce bir halatın ucuna bir kurşun parçası bağlanarak yapılan bir çeşit kırbaç
- ÜRPERME
-
-
[isim]
Ürpermek durumu
- "Bütün vücudunu bir soğuk ürperme aldı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Ürpermek durumu
- SIRPLIK
- ...
- SERPMEK
-
-
[-i]
Bir şeyi dağılacak biçimde dökmek, saçmak
-
Belli bir yere dağılacak biçimde dökmek
- "Buzlarını atıp karabiberlerini serptikten sonra kadehleri iyice karıştırdım." (Necati Cumalı)
-
[nsz]
Yağmur veya kar azar azar, ince ince yağmak, serpiştirmek
- "Yağmur serpiyor. Kar serpiyor."
-
Vermek, saçmak
-
[-i]
Bir şeyi dağılacak biçimde dökmek, saçmak
- ÇIRPMAK
-
-
[-i]
Halı, kilim vb. şeyleri hızla ve kesik kesik silkelemek
-
[nsz]
Kanatları hızla ve kesik kesik hareket ettirmek
- "Kanat çırparken birden durulur, suya konarlar." (Haldun Taner)
-
İki şeyi birbirine çarpmak
- "Ali Bey ellerini çırptı: -Elif Hanım, hepimize kahve, diye seslendi." (Halide Edip Adıvar)
-
Bir şeyin ucundan bir parça kesmek
- "Ağacın dallarını çırpmak."
-
Sulu yiyecekleri hızla ve sürekli olarak çatal, kaşık vb. ile karıştırmak
-
Çalmak, hırsızlık etmek
-
Güreşte rakibinin kollarını beli hizasında sımsıkı kavrayarak minderde kendi üzerinden sağa ve sola sırtüstü savurmak
-
[-i]
Halı, kilim vb. şeyleri hızla ve kesik kesik silkelemek
- ÇARPICI
-
-
[sıfat]
Etkili
-
[zarf]
Etkili bir biçimde
- "Ne kadar küçük olursa olsun, bu ona pek çarpıcı ve aydınlatıcı geliyordu." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Etkili
- SERPİLİ
- ...
- TÖRPÜLÜ
-
-
[sıfat]
Törpülenmiş
-
[sıfat]
Törpülenmiş