İçinde rma olan 7 harfli 96 kelime var. İçerisinde RMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında rma olan kelimeler listesine ya da Sonu rma ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A M R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
RAM
2 Harfli Kelimeler
AM, AR, MA, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AŞTIRMA
-
-
[isim]
Aştırmak işi
-
[isim]
Aştırmak işi
- OVDURMA
-
-
[isim]
Ovdurmak işi
-
[isim]
Ovdurmak işi
- OYDURMA
-
-
[isim]
Oydurmak işi
-
[isim]
Oydurmak işi
- UÇURMAK
-
-
[-i]
Uçma işini yaptırmak
- "Uçurtmayı uçurmak."
-
Kesip ayırmak, koparmak
- "Kelleni uçurmadıklarına şükür... Geçmiş olsun!" (Refik Halit Karay)
-
Hızlı götürmek, hızlı sürmek
- "Arabayı, kuvvetli atlar tenha yolda uçuruyordu." (Ömer Seyfettin)
-
Gizlice alıp gitmek
-
[-i]
Uçma işini yaptırmak
- ISIRMAK
-
-
[-i]
Dişleri arasına alıp sıkmak
- "Dolu bir kadeh içti ve meze yerine alt dudağını ısırdı." (Aka Gündüz)
- "Isıracak köpek dişlerini göstermezmiş zaten, ne zaman iyisini gördük?" (Emine Işınsu)
-
[nsz]
Dişleriyle koparmak
- "Koparın bir tane de ısırın bakın..." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Rüzgâr sert esmek, keskin bir biçimde etkilemek
- "Ayaz insanın yüzünü ısırıyordu." (Tarık Buğra)
-
Kumaş dalamak, kaşındırmak
-
[-i]
Dişleri arasına alıp sıkmak
- KARMAŞA
-
-
[isim]
Karmaşık olma durumu
-
Hastalıklı davranışları ortaya çıkaran, kişinin bilincini az çok şartlandıran, genellikle çocukluk döneminde kazanılmış, baskı altında tutulmuş hatıra, duygu ve düşüncelerin bütünü, kompleks
-
[isim]
Karmaşık olma durumu
- YAKARMA
-
-
[isim]
Yakarmak işi
-
[isim]
Yakarmak işi
- SORMACA
-
-
[isim]
Anket
-
[isim]
Anket
- UMDURMA
-
-
[isim]
Umdurmak işi veya durumu
-
[isim]
Umdurmak işi veya durumu
- YATIRMA
-
-
[isim]
Yatırmak işi
-
[isim]
Yatırmak işi
- AŞIRMAK
-
-
[-i]
Yüksek veya geçilmesi güç bir yerin üstünden diğer yanına geçirmek
-
[-i]
Çalmak, çalıp götürmek, araklamak
- "Borcunu ödeyemeyecek fakat bavulunu oradan nasıl aşırabilecekti?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[-i]
Tehlike içinde bulunan bir şeyi acele kaçırmak
- "Yangın büyüyünce eşyayı bostana aşırdılar."
-
Başkasının eserinden parçalar alıp kendisininmiş gibi göstermek
-
[-i]
Yüksek veya geçilmesi güç bir yerin üstünden diğer yanına geçirmek
- KIRMACI
-
-
[isim]
Giysilere pili yapan kimse
-
Basılmış formaları katlayan kimse
-
Kırılmış tahıl satıcısı
-
Değirmen işleten kimse, değirmenci
-
[isim]
Giysilere pili yapan kimse
- ZIBARMA
-
-
[isim]
Zıbarmak durumu
-
[isim]
Zıbarmak durumu
- AĞARMAK
-
-
[nsz]
Beyazlaşmak
- "Sakalı ağardı fakat gönlü kocamadı." (Nabizade Nazım)
-
Rengi solmak
-
Şafak sökmek
- "Bir gün ortalık ağarmadan Kadıköy'den vapura bindim." (Nurullah ataç)
-
[nsz]
Beyazlaşmak
- KUDURMA
-
-
[isim]
Kudurmak işi
-
[isim]
Kudurmak işi
- POLARMA
-
-
[isim]
Doğrudan doğruya kendi kaynağından çıkan bir ışığın, yansıdıktan veya kırıldıktan sonra gösterdiği özelliklerin tümü, polarizasyon
-
Kimyasal tepkimeler dolayısıyla bir pildeki gerilimin düşmesi
-
[isim]
Doğrudan doğruya kendi kaynağından çıkan bir ışığın, yansıdıktan veya kırıldıktan sonra gösterdiği özelliklerin tümü, polarizasyon
- KOTARMA
-
-
[isim]
Kotarmak işi
- "Bizim pişirip kotarmaya uğraştığımız işe yabancı eller de mi karışıyordu?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Kotarmak işi
- SERMAYE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir ticaret işinin kurulması, yürütülmesi için gereken anapara ve paraya çevrilebilir malların tamamı, anamal, başmal, kapital, meta
- "Komisyoncu demek, metelik sermayesi olmayan tüccar demektir." (Aka Gündüz)
- "Üç yüz lirayı alırlarsa bunun yüz lirasını çocuğa sermaye yapacaktı." (Halide Edip Adıvar)
- "Köyden kopup, yabancı işçi olup, beş altı yılda sermayeyi doğrultup, yurtta özel teşebbüsçü bir yarım yamalak kapitalist olma özlemi görülüyor çoğunda." (Haldun Taner)
-
Varlık, servet
-
Konu
- "Bu lakırtı, bir hafta havuzlu kahvenin sermayesi oldu." (Refik Halit Karay)
-
Genelev kadını
-
[isim]
Bir ticaret işinin kurulması, yürütülmesi için gereken anapara ve paraya çevrilebilir malların tamamı, anamal, başmal, kapital, meta
- MARMARA
- ...
- UYARMAK
-
-
[-i]
Bir kimseye bir davranışta bulunmamasını söylemek, ikaz etmek
- "Mustafa Kemal Paşa gittikten sonra gelen mebuslar beni uyarıyorlardı." (Falih Rıfkı Atay)
-
Görevini gereği gibi yapmayan kimseye nasıl davranması gerektiğini hatırlatmak, ihtarda bulunmak
-
Bir canlının herhangi bir organını dıştan bir etki ile görev yapmaya zorlamak
-
Öğütle yola getirmeye çalışmak
-
Uyandırmak
- "Demek oluyor ki iş dönüp dolaşıp büyük halk kitlelerini uyarmaya dayanıyor." (Haldun Taner)
-
[-i]
Bir kimseye bir davranışta bulunmamasını söylemek, ikaz etmek