İçinde rm olan 5 harfli 43 kelime var. İçerisinde RM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında rm olan kelimeler listesine ya da Sonu rm ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SARMA

  1. [isim] Sarmak işi
  2. Saran, içine alan şey, zarf
  3. Çevirme
  4. Lahana, pazı ve üzüm yaprağının hazırlanan içle sarılmasıyla yapılan etli veya zeytinyağlı yemek
  5. Bir ayakta alınan paralel veya dik olarak dikmelerin üzerine yerleştirilen direk
  6. [sıfat] Sarılarak yapılan
    • "Sarma yay."

SORMA

  1. [isim] Sormak işi

YİRMİ

  1. On dokuzdan sonra gelen sayının adı
  2. Bu sayıyı gösteren 20, XX rakamlarının adı
  3. [sıfat] İki kere on, on dokuzdan bir artık

ERMEK

  1. [-e] Erişmek, kavuşmak
    • "Nereden geldiğini anlamadığı bir ataklığa ermişti." (Necati Cumalı)
  2. Yetişip dokunmak
    • "Eli tavana ermek."
  3. [nsz] Bitkiler veya bunların ürünleri olgunlaşmak
    • "Ekinler ermeden biçilmez."
  4. [nsz] Kendini Tanrı yoluna vermiş kimse insanüstü kutsal bir aşamaya erişmek

YERME

  1. [isim] Yermek işi, zem
    • "Bir hikâyeciyi övebilmek için ötekilerini ulu orta yermeye başladılar." (Sait Faik Abasıyanık)

GİRME

  1. [isim] Girmek işi

ORMAN

  1. [isim] Ağaçlarla örtülü geniş alan
    • "Bitmez tükenmez bir orman, bir çalılık içinde gidiyorduk." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Bu ağaçların bütünü

ÖRMEK

  1. [-i] İplik, yün, tel, saz vb.ni birbirine dolayarak işlemek veya tezgâhta dokumak
    • "Balık ağı örerken, ağları tamir ederken okur o!" (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Kumaşlardaki delikleri elde iplikle besleyerek kapatmak
    • "Paltonun sırtını güve yemişti de ben örmüştüm." (Burhan Felek)
  3. Saç, yele vb. şeylerin tellerini birkaç bölüme ayırıp birbirine geçirmek yolu ile dağınıklıktan kurtarmak
    • "Kız saçlarını örmüş."
  4. Duvar yapmak veya onarmak
    • "Bu duvarı iki günde ördüler."
  5. Estetik kaygıyla, duygulu biçimde bir güzelliği ortaya koymak
    • "Bu yeni zevke göre, şiir ve nesir örenler yok." (Yahya Kemal Beyatlı)
  6. Müzik, edebiyat vb.nde bir özelliği oluşturmak, ortaya koymak
    • "Yaşadıkça kendi kabuğunu yetiştiren sümüklü böcek gibi talihimizi biz kendimiz öreriz." (Abdülhak Şinasi Hisar)

GERME

  1. [isim] Germek işi
  2. Birbirine yaklaşık bükülü vücut bölümlerini, gerici kasların çalışmasıyla birbirinden iyice uzaklaştırma, bükme karşıtı
  3. Bir yeri bölmek, sınırı belli etmek için yapılan tahta perde

VARMA

  1. [isim] Varmak işi
    • "Küçük kızımın, bir baytara nişanlıyken bir mektep çocuğu ile sevişip ona varmaya kalkıştığından tutturmuş, dedikodu ediyorlar." (Memduh Şevket Esendal)

HURMA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Hurma ağacı
  2. Bu ağacın tatlı meyvesi

SÜRME

  1. [isim] Sürmek işi
  2. Kapı kanadını içeriden kapama, dolap kapağını yerinde tutma vb. işlere yarayan ve yuvası içinde ileri geri sürülebilen sistem, sürgü
    • "Kapıyı kapadı. Üstünde anahtar ve sürme yoktu." (Peyami Safa)
  3. Masa ve dolapta küçük çekmece
  4. [sıfat] Sürülerek kullanılan
    • "Sürme kapı. Sürme kapak."

DURMA

  1. [isim] Durmak işi
  2. Eğleşme, eğlenme, tevakkuf

KIRMA

  1. [isim] Kırmak işi
  2. Kumaşın katlanmasıyla yapılan giysi süsü, pili
  3. Kırılmış veya dövülmüş tahıl
    • "Buğday kırması."
  4. Basılı kâğıtları forma durumuna getirmek için belli yerlerinden bükme ve katlama işi
  5. [sıfat] Ortasından kırılarak doldurulan (tüfek)
    • "Mustafa, kırma tüfeğe bir kurşun sürdü." (Yahya Kemal)
  6. [sıfat] Melez
    • "Arap kırması bir at."
  7. [sıfat] Yabancı etkilerle özgün niteliğini yitirmiş olan

ERMİN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kakım

PERMA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Saçların uzun süre dalgalı kalmasını sağlamak için uygulanan işlem, permanant

DERME

  1. [isim] Dermek işi
  2. Aynı türden bir araya getirilmiş şeylerin hepsi, koleksiyon

GÖRME

  1. [isim] Görmek işi, rüyet

FİRMA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Tüzel kişiliği olsun olmasın bir ekonomik etkinlik birimi

PERMİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yazılı izin belgesi
  2. Kişilere özellikle dış ticaret için devletçe verilen izin
  3. Tren yolculuklarında kullanılan paso

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü