İçinde rlı olan 7 harfli 49 kelime var. İçerisinde RLI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında rlı olan kelimeler listesine ya da Sonu rlı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
I L R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
IR
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TAVIRLI
- ...
- EFKARLI
- ...
- AĞIRLIK
-
-
[isim]
Ağır olma durumu
- "Taşın ağırlığı."
- "Yükün ağırlığı."
- "Kimseye ağırlık olmaz, kimseyi sıkıştırmaz, iyilikten başka bir şey yapmaz." (Ömer Seyfettin)
- "Başsavcının yargıçlar arasında belli bir ağırlığı var kuşkusuz." (Ayşe Kulin)
-
Değerli olma durumu
- "Hediyenin ağırlığı."
- "Yavaş yavaş bir ağırlık çöktü. Bir sakinlik herkesi kapladı." (Memduh Şevket Esendal)
-
Ağırbaşlılık
- "Çocuğa yıllar geçtikçe bir ağırlık geldi."
-
Tehlikeli olma durumu
-
Sıkıcı, bunaltıcı, iç karartıcı durum
- "Havanın ağırlığı."
-
Sıkıntı
-
Çeyizini düzmek için güveyinin geline verdiği para, kalın
-
Uykudayken gelen ve insana boğulur gibi bir duygu veren durum
-
Yük, külfet
- "Bütün ailenin ağırlığı omuzlarındadır."
-
Takı
- "Kadın bütün ağırlığını takıp düğüne gitti."
-
Sorumluluk
- "Bu işin ağırlığını tek başıma yüklendim."
-
Etki, baskı, güçlük
-
Dikkati ve önemi bir şey üzerinde yoğunlaştırmak
- "Şimdi bütün ağırlığı reklama vermeli." (Atilla İlhan)
-
Terazilerde tartma işi yapılırken bir kefeye konulan nesne
-
Değerlendirmelerde herhangi bir konu veya evreye, olağanın üzerinde ve belli oranda tanınan değer
-
Uyuşukluk ve gevşeklik durumu
- "Beynime bir ağırlık peyda olmuştu." (Aka Gündüz)
-
Orduda bir birliğin cephane, yiyecek ve eşya yükleri
- "Akşama doğru, ağırlığın başında bezgin neferlere iş gördürmeye uğraşıyordum." (Falih Rıfkı Atay)
-
Yer çekiminin, bir cismin molekülleri üzerindeki etkisinin oluşturduğu bileşke
-
Güreş, boks, halter, judo vb. spor dallarında, sporcuların kilolarına göre girdikleri kategori
-
[isim]
Ağır olma durumu
- ÇINARLI
-
-
[sıfat]
Çınarı olan
- "Çınarlı köşkün önüne gelince durdu." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Çınarı olan
- ASTARLI
-
-
[sıfat]
Astar geçirilmiş, astarlanmış
- "Astarlı avcı yeleği."
-
[sıfat]
Astar geçirilmiş, astarlanmış
- LİVARLI
-
-
[sıfat]
Livarı olan
-
[sıfat]
Livarı olan
- UYARLIK
-
-
[isim]
Uygun olma durumu, uygunluk
- "Ben o aralık -üçü yirmi geçiyor- deyivermiştim. Bu uyarlığa önce kimse şaşmadı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Uygun olma durumu, uygunluk
- BAHARLI
-
-
[sıfat]
Baharatlı
-
[sıfat]
Baharatlı
- KAŞARLI
-
-
[sıfat]
Kaşarla yapılmış
- "Kaşarlı tost."
-
Hoşa gitmeyen bir harekete veya bir işe alışarak artık ondan üzüntü duymayan
-
Oyunda açıkgöz, kurnaz olan
-
[sıfat]
Kaşarla yapılmış
- FİLARLI
-
-
[sıfat]
Fiları olan
- "Sekiz tane bıçkın, sekiz tane ayağı filarlı pınar başı çocuğuna kim laf dinletebilir ki..." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Fiları olan
- MISIRLI
- ...
- BAKIRLI
-
-
[sıfat]
Bakır içeren (maddeler)
- "Bakırlı metaller."
-
[sıfat]
Bakır içeren (maddeler)
- İHBARLI
-
-
[sıfat]
Önceden bildirilmiş, haber verilmiş
-
[sıfat]
Önceden bildirilmiş, haber verilmiş
- KOÇARLI
- ...
- HASARLI
-
-
[sıfat]
Hasara uğramış
- "Hasarlı araba."
-
[sıfat]
Hasara uğramış
- KARARLI
-
-
[sıfat]
Kesin karar vermiş olan
-
Kararında direnen, kararını değiştirmeyen
- "Eskiden çok kararlıyken şimdi gevşemiş gibi idi." (Memduh Şevket Esendal)
-
Düzenli, dengeli, ölçülü, istikrarlı
-
[sıfat]
Kesin karar vermiş olan
- TUTARLI
-
-
[sıfat]
Aralarında çelişki bulunmayan, her bakımdan uyumlu, insicamlı
-
[sıfat]
Aralarında çelişki bulunmayan, her bakımdan uyumlu, insicamlı
- HATIRLI
-
-
[sıfat]
Hatırı sayılan, etkili, saygın
- "Çok hatırlı adammış belki sana yardımı dokunur." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Hatırı sayılan, etkili, saygın
- HASIRLI
-
-
[sıfat]
Hasırı olan, hasırla kaplanmış olan
- "Geniş hasırlı sofanın bir kenarına da biz büzüşmüştük." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Hasırla kaplanmış şişe
-
[sıfat]
Hasırı olan, hasırla kaplanmış olan
- ARLILIK
-
-
[isim]
Arlı olma durumu
-
[isim]
Arlı olma durumu