İçinde rlü olan 8 harfli 18 kelime var. İçerisinde RLÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında rlü olan kelimeler listesine ya da Sonu rlü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SANSÜRLÜ
-
-
[sıfat]
Sansür edilmiş
-
[sıfat]
Sansür edilmiş
- KÖMÜRLÜK
-
-
[isim]
Kömür saklanan veya konulan yer
-
[isim]
Kömür saklanan veya konulan yer
- KONTÖRLÜ
-
-
[sıfat]
Kontörü bulunan
-
[sıfat]
Kontörü bulunan
- PLANÖRLÜ
- ...
- NERVÜRLÜ
-
-
[sıfat]
Nervürü olan
-
[sıfat]
Nervürü olan
- ÖZGÜRLÜK
-
-
[isim]
Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma, herhangi bir şarta bağlı olmama durumu, serbestî
- "... her çeşit baskı, sanatın özgürlüğünü yok eder." (Yaşar Nabi Nayır)
-
Her türlü dış etkiden bağımsız olarak insanın kendi iradesine, kendi düşüncesine dayanarak karar vermesi durumu, hürriyet
- "Özgürlük görece bir kavramdır, onu oldum olasıya bilmişimdir." (Azra Erhat)
-
[isim]
Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma, herhangi bir şarta bağlı olmama durumu, serbestî
- GÜBÜRLÜK
-
-
[isim]
Çöplük
-
[isim]
Çöplük
- BÜCÜRLÜK
-
-
[isim]
Bücür olma durumu
-
[isim]
Bücür olma durumu
- YÜRÜRLÜK
-
-
[isim]
Gereğinin yapılır olması durumu, meriyet
- "Yürürlükte bulunan kanunlar, usuller, kurallar. Fakat umumi hatlar yine yürürlükte idi." (Falih Rıfkı Atay)
- "Ekonomik, ticari veya teknik ilişkileri düzenleyen ... antlaşmalar ... yayımlanma ile yürürlüğe konabilir." (Anayasa)
- "Kimse, işlediği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz..." (Anayasa)
- "Öte yandan, dünyadaki sorunların çokluğu da uykuyu yürürlükten kaldırmaya yetmez." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Gereğinin yapılır olması durumu, meriyet
- ŞOFÖRLÜK
-
-
[isim]
Şoför olma durumu, sürücülük
- "Şoförlüğü daha on üç yaşındayken öğrenmiş olmakla övünürdüm." (Ahmet Ümit)
-
Şoförün işi
-
[isim]
Şoför olma durumu, sürücülük
- ŞARJÖRLÜ
-
-
[sıfat]
Şarjörü olan
-
[sıfat]
Şarjörü olan
- KÜLTÜRLÜ
-
-
[sıfat]
Kültürü gelişmiş olan
-
[sıfat]
Kültürü gelişmiş olan
- AKTÖRLÜK
-
-
[isim]
Aktörün görevi, aktörün yaptığı iş
- "Tiyatro ve aktörlük onun için biçilmiş kaftandı." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Olduğundan başka türlü görünme, kendini başka türlü gösterme
-
[isim]
Aktörün görevi, aktörün yaptığı iş
- DÜNÜRLÜK
-
-
[isim]
Dünür olma durumu
-
Evlenme sonucu oluşan yakınlık, akrabalık, sıhriyet
-
[isim]
Dünür olma durumu
- BROMÜRLÜ
-
-
[sıfat]
Yapısında bromür bulunan
- "Bromürlü eriyik."
-
[sıfat]
Yapısında bromür bulunan
- SENSÖRLÜ
- ...
- MÜDÜRLÜK
-
-
[isim]
Yönetmenlik, direktörlük, müdüriyet
- "Mülkiyede Osmanlı tarihi alanında hocalık, müdürlük, yazarlık etmiş." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
Yönetmenin, müdürün görevi veya yeri, müdüriyet
-
[isim]
Yönetmenlik, direktörlük, müdüriyet
- BRÜLÖRLÜ
- ...