İçinde ri olan 5 harfli 148 kelime var. İçerisinde Rİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ri olan kelimeler listesine ya da Sonu ri ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TEŞRİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yasama

HARİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Girilmesi yabancıya yasak olan, kutsal tutulan, korunulan yer

CİRİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] At koşturup birbirine değnek atarak takım hâlinde oynanan oyun, cirit oyunu
    • "Fareler evde cirit atıyor."
    • "Bu dallardan kendimize atlar yapar, cirit oynar, yarışa çıkardık." (Ömer Seyfettin)
  2. Bu oyunda atılan değnek

TRİKO

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Örülerek dokunan bir cins yün kumaş
  2. [sıfat] Bu kumaştan yapılmış olan

İFRİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Doğu masal ve efsanelerinde, kötü ve korkunç cin
    • "Masalların ifriti gibi birdenbire içimde korkunç bir çehre canlandı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
    • "Arzuma karşı konulunca ifrit kesildiğimi pek iyi bildiğinden ses çıkarmadı." (Refik Halit Karay)
  2. Öfkeli, ortalığı birbirine katan kimse

BERİL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Doğada altıgen billurlar durumunda bulunan, saydam, çoğu yeşil renkli berilyum ve alüminyum silikat

VERİM

  1. [isim] Çalıştırılan, işletilen, bakılan bir şeyin verdiği sonuç veya bu sonucun niceliği, mahsul, randıman
    • "İşçilerin verimi. Makinenin verimi. Ağacın verimi."
    • "Siyasi amaçlı ... işi yavaşlatma, verim düşürme ve diğer direnişler yapılamaz" (Anayasa)
  2. Ortaya çıkan, istenilen, beklenilen sonuç, semere
    • "Yeni çıkan kitaplar, özellikle yerli yazarların verimleri öne geçiyor hep." (Selim İleri)

SİVRİ

  1. [sıfat] Ucu keskin ve batıcı olan
    • "Sivri gagasından kelimeler çıkarken sanki birer ok oluyordu." (Ömer Seyfettin)
  2. Ucuna doğru gittikçe incelen
    • "Aşağıda gördüğümüz dik ve sivri bir binanın üst katında çay içmeye gideceğiz." (Falih Rıfkı Atay)
  3. [isim] Palamut
  4. Genel tutumun veya geleneklerin dışında kalan, göze batıcı özelliği olan, aşırı
    • "Sivri uçlar. Sivri bir adam."

DEVRİ
...
İÇERİ

  1. [isim] İç yan, iç bölüm, dışarı karşıtı
    • "İçeriden sesler geliyor."
    • "Bu işte bir milyar lira içeri girdim."
    • "Bundan da başka yarın bunu tutar, içeri tıkabilirdi." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Bir taş merdivenden çıkıp yarı açık duran bir tahta kapıdan içeriye dalıyorlardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. İç, iç yüzey
    • "Odanın içerisi bu kadar adam almaz."
  3. [sıfat] İç yüzeyde, iç bölümde olan
    • "İçeri odadan sesler geliyor."
  4. [zarf] İç yana, iç yana doğru
    • "İçeri girmekten korkarak bahçedeki demir kanepeye oturmak istedi." (Peyami Safa)
  5. Gönül, yürek
  6. Hapishane

SERİŞ

  1. [isim] Serme işi veya biçimi

VARİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Olabileceği akla gelen
    • "Bu sizin söylediğiniz varit değil."
    • "İster birinci, ister ikinci ihtimal varit olsun, bunun o kadar önemi yoktur." (Haldun Taner)

VERİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Toplardamar

EKÜRİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Ahırdaş
  2. Sürekli bir arada bulunan, ortak iş yapan kişiler

GERİŞ

  1. [isim] Germe işi
  2. Dağların ve tepelerin üst kısmı, sırt

SARİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. Açık, kolay anlaşılır, belli belirgin, belgin
    • "O zaman Müfit'i sarih bir şüphe yakaladı." (Peyami Safa)

RİYAL

Kelime Kökeni : İspanyolca

  1. [isim] Pesetanın dörtte biri değerinde İspanyol parası
  2. İran, Suudi Arabistan, Umman, Katar ve Yemen'de kullanılan para birimi

ERİNÇ

  1. [isim] Hiçbir eksiği, üzüntüsü ve acısı olmama durumu, dirlik, rahat, huzur
    • "Değiliz, erinç içinde değiliz biz, erinç içinde olmayı da aramıyoruz, dilemiyoruz." (Nurullah ataç)

İLERİ

  1. [isim] Herhangi bir şeye göre daha ötede olan yer, geri karşıtı
    • "O kadar üşümesi trende saatlerce hareketsiz kalmasından ileri geliyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Hatta daha ileriye giderek başka ve daha tuhaf şeyler düşündüm." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Ukalalığı daha da ileri götürmüştü." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Bir şeyin ulaşılacak yönü
    • "Yolun ilerisi düz."
    • "Garajdan tiyatro, gaz sandığından koltuk fikrini de zamanında ileri süren o olmuştu." (Haldun Taner)
  3. Henüz gelmemiş zaman, gelecek, sonra
  4. [sıfat] Önde bulunan
    • "İleri karakol. İleri hat."
  5. [sıfat] Doğrusundan daha çok gösteren (saat)
    • "Saat beş dakika ileridir."
  6. [sıfat] Benzerlerini geride bırakmış
    • "İleri fikirler."
  7. [zarf] Öne doğru, ileri doğru
    • "Masayı biraz ileri çekelim."
  8. [ünlem] "Amaca doğru durmadan yürü" anlamında bir seslenme sözü
    • "Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!" (Atatürk)
  9. Temel duruşta ayak uçlarının gösterdiği yön

BERRİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Karasal

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü