İçinde ri olan 5 harfli 148 kelime var. İçerisinde Rİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ri olan kelimeler listesine ya da Sonu ri ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- APRİL
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Nisan
-
[isim]
Nisan
- ŞERİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kutsal, şerefli
-
Soylu, temiz
-
[sıfat]
Kutsal, şerefli
- MİRİM
-
-
[ünlem]
"Beyim, aziz dostum, arkadaşım" anlamlarında bir seslenme sözü
-
[ünlem]
"Beyim, aziz dostum, arkadaşım" anlamlarında bir seslenme sözü
- GARİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kimsesiz, zavallı
- "Sizin gibi modern bir sosyete adamının böyle düşünmesini garip buluyorum." (Mahmut Yesari)
- "Frankfurt caddelerinde en çok garibime giden insan, dilencisi olmuştur." (Ahmet Haşim)
-
Yabancı, gurbette yaşayan, elgin
-
Acayip
- "Yağmur, ortalığa garip bir kış serinliği getirmişti." (Atilla İlhan)
-
[ünlem]
Şaşılacak bir şey karşısında söylenen söz
- "Demek Bekir böyle utangaç bir çocukmuş. Garip!" (Atilla İlhan)
-
Dokunaklı, hüzün veren
- "Bir yabancı için dünyanın neresinde olursa olsun büyükşehir böyle garip bir yalnızlık duygusu veriyor." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Kimsesiz, zavallı
- ŞERİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dar, uzun dokuma veya kumaş parçası
- "Güzel bir şeritle künyemi göğsüme bağladım ve gittim." (Falih Rıfkı Atay)
-
Dar, uzun kıyı parçası
- "Deniz şeridi. Kara şeridi."
-
Herhangi bir maddenin dar, düz, ince ve uzun parçası
-
Bir kara yolunda trafik çizgileri ile ayrılmış bölümlerden her biri
- "Sol şerit geçişe ayrılmıştır."
-
Şeritgillerden, vücudu yassı, birbirine kenetlenmiş boğumları bulunan ve bazısı metrelerce boyda olan bir bağırsak asalağı, tenya, sığır tenyası, sığır şeridi, abdestbozan
-
[isim]
Dar, uzun dokuma veya kumaş parçası
- FEVRİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Birdenbire, düşünmeden yapan
- "Bir kere fevri, hemen parlar, kızınca gözü dünyayı görmez." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Birdenbire, düşünmeden yapan
- ARİFE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Belirli bir günün, olayın bir önceki günü veya ona yakın günler, ön gün
- "Bazı ramazan ve bayram arifelerinde teyzelerim beni Eyüp'teki aile mezarlığına götürürlerdi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Belirli bir günün, olayın bir önceki günü veya ona yakın günler, ön gün
- ŞERİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ortak
-
[isim]
Ortak
- MAGRİ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Yılan balığıgillerden, Avrupa kıyılarında yaşayan, eti lezzetli büyük bir balık (Conger conger)
-
[isim]
Yılan balığıgillerden, Avrupa kıyılarında yaşayan, eti lezzetli büyük bir balık (Conger conger)
- TİRİL
- ...
- EVRİM
-
-
[isim]
Zaman içinde birdenbire olmayan, kesintisiz, niteliksel ve niceliksel gelişme süreci
-
Bir canlıyı ötekilerden ayırt eden biçimsel ve yapısal karakterlerin gelişmesi yolunda geçirilen bir dizi değişme olayı, tekâmül
-
[isim]
Zaman içinde birdenbire olmayan, kesintisiz, niteliksel ve niceliksel gelişme süreci
- TEŞRİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yasama
-
[isim]
Yasama
- RİCAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Erkekler
-
Yüksek makamlardaki devlet adamları
- "Kendisi II. Abdülhamit devri ricalinden olmakla beraber bu servete hiçbir şey ilave etmedi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Erkekler
- ÇİRİŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Çiriş otunun kökünün öğütülmesiyle yapılan ve su ile karılarak tutkal gibi kullanılan esmer, sarı bir toz
-
[isim]
Çiriş otunun kökünün öğütülmesiyle yapılan ve su ile karılarak tutkal gibi kullanılan esmer, sarı bir toz
- CİRİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
At koşturup birbirine değnek atarak takım hâlinde oynanan oyun, cirit oyunu
- "Fareler evde cirit atıyor."
- "Bu dallardan kendimize atlar yapar, cirit oynar, yarışa çıkardık." (Ömer Seyfettin)
-
Bu oyunda atılan değnek
-
[isim]
At koşturup birbirine değnek atarak takım hâlinde oynanan oyun, cirit oyunu
- BİRİM
-
-
[isim]
Bir kümenin her elemanı
-
Bir çokluğu oluşturan varlıkların her biri, ünite
-
Bir niceliği ölçmek için kendi cinsinden örnek seçilen değişmez parça, vahit
- "Uzunluk birimi metredir."
-
Herhangi bir kuruluştaki alt bölümlerden her biri
-
Dilin, oluşturduğu yapı içinde, belli bir düzlemde yer alan öbür ögelerle kurduğu bağıntılarla tanımlanan ayrı nitelikli öge, ünite
-
[isim]
Bir kümenin her elemanı
- BARİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Açık, göze çarpan, belirgin
- "Halk arasında da keder ve sevinç diye iki bariz heyecan olduğuna inanmıştı." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Açık, göze çarpan, belirgin
- MURİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Miras bırakan
-
[sıfat]
Miras bırakan
- AZERİ
- ...
- KERİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Tiksindirici, iğrenç
-
[sıfat]
Tiksindirici, iğrenç