İçinde ri olan 4 harfli 53 kelime var. İçerisinde Rİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ri olan kelimeler listesine ya da Sonu ri ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BRİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Düğmeyi iliklemek için kumaş veya iplikten yapılmış özel bir tür ilik
  2. Nakış veya dantelde motifleri birleştiren bağ
  3. Giysiyi çengele asmak için kullanılan, giysinin enseye yakın bölümünde yer alan ince şerit

DİRİ

  1. [sıfat] Yaşamakta olan, yaşayan, canlı, ölü karşıtı
    • "Senin ölün değil, bana dirin lazım." (Ömer Seyfettin)
  2. Güçlü, zinde
    • "Diri bir adam."
    • "Pirinçler biraz diri kalmış."
  3. Solmamış, pörsümemiş
    • "Diri çiçek. Diri yaprak."
  4. Gereği kadar pişmemiş

TRİO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [sıfat] Üçlü

GRİP

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yorgunluk, kırıklık, kas ağrıları, ateş vb. belirtileri olan, bulaşıcı, salgın hastalık, paçavra hastalığı, enflüanza

SERİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Herhangi bir bakımdan bir bütün oluşturan şeylerin tümü, dizi
    • "Bu, seri hâlinde yazılmış bir yazı değildir." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Bir fabrika veya atölyenin uzun bir süre aynı iş üzerinde çalıştığı üretim tipi
    • "Fabrika seri imalata başlayınca fiyatlar düştü."

BİRİ

  1. [zamir] Bir tanesi
    • "Vagonun birine binip bölmelerden birine yerleşti." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Bilinmeyen bir kimse
    • "İhtimal hırsız Eşref'in hayranlarından biriydi." (Orhan Seyfi Orhon)
  3. Yüklem durumunda olan bir ad tamlamasının belirtileni olarak kullanıldığında belirtenin hor görüldüğünü anlatan bir söz
    • "Kendisi vaktiyle arabacının biri idi."

RİZE
...
EĞRİ

  1. [sıfat] Doğru veya düz olmayan, bir noktasında yön değiştiren, çarpık, münhani, doğru karşıtı
    • "Eğri bir yol."
  2. Yay gibi kavislenmiş, eğmeçli, mukavves
    • "Eğri kılıç."
  3. Yatay veya düşey olmayan, bütünüyle bir yana eğilmiş bulunan, eğik, mail
    • "Eğri bir masa."
  4. [zarf] Yanlış bir biçimde
    • "Gazetecilik bu oğlum, eğri, doğru yazılıp çıkmalı." (Memduh Şevket Esendal)
  5. [isim] Bir olayın şiddetindeki azalış ve çoğalışları gösteren çizgi
    • "Sıcaklık eğrisi. Hava nemi eğrisi."
  6. [isim] Doğru veya düz olmayan çizgi, yüzey

JÜRİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Seçiciler kurulu
  2. Hakem heyeti

BRİZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Meltem

BERİ

  1. [isim] Konuşanın önündeki iki uzaklıktan kendisine daha yakın olanı
    • "Biraz beriye geliniz."
  2. [sıfat] Bu uzaklıkta bulunan
    • "Ağaçlardan, karanlığın beri tarafına doğru bir nehir akışı var." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. [edat] -den bu yana
    • "Kar sabahtan beri yağmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)

KRİZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir organda birdenbire ortaya çıkan fizyolojik bozukluk, akse
    • "Krizler sıkıştırdığı zaman özel kliniklerde yatmaya gidiyordu." (Çetin Altan)
    • "Bir kalp krizi geçirdi."
  2. Bir kimsenin yaşamında görülen ruhsal bunalım
  3. Bir şeyin çok kıt bulunması durumu
  4. Bir şeye duyulan ani ve aşırı istek
  5. Bir toplumun, bir kuruluşun veya bir kimsenin yaşamında görülen güç dönem, bunalım, buhran
    • "Krizin ne kadar sürdüğünü bilmiyorum." (Falih Rıfkı Atay)

RİNT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Gönül eri
  2. Sarhoş, ayyaş kimse

ERİŞ

  1. [isim] Erme işi ve durumu
    • "Bu makama eriş, ona, bir devlet reisinin tahtına veya koltuğuna kurulmuş gibi bir his verir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

ITRİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Itırlı, kokulu

ERİK

  1. [isim] Gülgillerden, beyaz çiçekli bir ağaç (Prunus domestica)
  2. Bu ağacın kabuğu ince, çeşitli renklerde, mayhoş veya tatlı, eti sulu, tek ve sert çekirdekli yemişi

KARİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Okuyucu, okur
    • "Gözümle görür, kulağımla işitir, karilerime doğrusunu bildirirdim." (Refik Halit Karay)
  2. Kur'an'ı kurallarına uygun bir biçimde okuyan kimse

RİSK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Zarara uğrama tehlikesi, riziko

HURİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Cennette yaşadığına inanılan kız
    • "Aydan arıdır yüzleri / Misk amberdir sözleri / Cennette huri kızları." (Yunus Emre)

ERİM

  1. [isim] Bir şeyin erebileceği uzaklık, menzil
    • "El erimi. Göz erimi."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü