İçinde ren olan 7 harfli 46 kelime var. İçerisinde REN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ren olan kelimeler listesine ya da Sonu ren ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E N R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
REN
2 Harfli Kelimeler
EN, ER, NE, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- RENKSER
-
-
[sıfat]
Renklerle ilgili olan, kromatik
-
[sıfat]
Renklerle ilgili olan, kromatik
- ÖĞRENCİ
-
-
[isim]
Öğrenim görmek amacıyla ders alan kimse, talebe, şakirt
-
Bir bilim veya sanat yetkilisinin gözetimi ve yol göstericiliği altında belli bir konuda çalışan kimse
- "Kant'ın öğrencisi."
-
Özel ders alan kimse
-
[isim]
Öğrenim görmek amacıyla ders alan kimse, talebe, şakirt
- PRENSİP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İlke
- "Bunlar için esaslı bir prensip kararı alınmalıdır." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
İlke
- RENDELİ
-
-
[sıfat]
Rendesi olan, rendelenmiş
- "Rendeli tahta."
-
[sıfat]
Rendesi olan, rendelenmiş
- ÖRENLİK
-
-
Ören durumuna gelmiş yer, harabelik
-
Ören durumuna gelmiş yer, harabelik
- DARENDE
- ...
- YARENCE
- ...
- ÖĞRENİM
-
-
[isim]
Herhangi bir meslek, sanat veya iş için gerekli bilgi, beceri ve alışkanlıkların elde edilmesi amacıyla yapılan çalışma, tahsil
- "Öğrenimini bitirmeye bir yıl kala Türkiye'deki büyük fabrika sahiplerinden çağrılar alıyormuş." (Melih Cevdet Anday)
-
[isim]
Herhangi bir meslek, sanat veya iş için gerekli bilgi, beceri ve alışkanlıkların elde edilmesi amacıyla yapılan çalışma, tahsil
- GRENADA
- ...
- SERENAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sesli olarak söylenen veya müzik aracılığıyla çalınan serbest biçimli müzik parçası
-
Geceleyin, açık havada sevgi duyulan biri için bir müzik aracıyla verilen küçük konser
-
[isim]
Sesli olarak söylenen veya müzik aracılığıyla çalınan serbest biçimli müzik parçası
- TÜRENTİ
-
-
[isim]
Söz türetmecilik ve uydurmacılık, neolojizm
-
[isim]
Söz türetmecilik ve uydurmacılık, neolojizm
- GÖRENEK
-
-
[isim]
Bir şeyi eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı, âdet, alışkı
- "Muhitin ve göreneğin şımarttığı bu kız beni de tahrik ederse ne yapacaktım?" (Aka Gündüz)
-
[isim]
Bir şeyi eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı, âdet, alışkı
- ÖZVEREN
-
-
[sıfat]
Özverili
-
[sıfat]
Özverili
- RENKTAŞ
-
-
[sıfat]
Aynı renkte olan
-
[sıfat]
Aynı renkte olan
- İĞRENME
-
-
[isim]
İğrenmek işi
- "Güzelliği görmekten, çirkinliğe bakıp da iğrenmeye vakit bulamaz." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
İğrenmek işi
- ÖĞRENME
-
-
[isim]
Öğrenmek işi
- "Benim kafam böyle bir öğrenme usulüne de yaratılıştan müsait değildi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Öğrenmek işi
- PÖHRENK
-
Kelime Kökeni : Ermenice
-
[isim]
Künk
-
[isim]
Künk
- RENCİDE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
İncinmiş, kalbi kırılmış
- "Seni rencide ettiysem özür dilerim, ben sadece bizim hassasiyetimizi anlamanı istedim." (Ahmet Ümit)
- "Bir dostluk havası içinde bile olsa ferdin şahsi hürriyeti ve şahsi vakarı bundan rencide oluyor." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
İncinmiş, kalbi kırılmış
- İMRENTİ
-
-
[isim]
İmrenme, gıpta
- "Döndü, bir kenardan imrentiyle kendisine bakmakta olan Berbat'ı gördü." (Orhan Kemal)
-
[isim]
İmrenme, gıpta
- İMRENME
-
-
[isim]
İmrenmek işi, gıpta
- "Bütün bu saf sözleri, bir kısmı gerçek bir imrenme ile, bir kısmı içten gelen bir alayla dinliyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
İmrenmek işi, gıpta