İçinde ren olan 7 harfli 46 kelime var. İçerisinde REN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ren olan kelimeler listesine ya da Sonu ren ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E N R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
REN
2 Harfli Kelimeler
EN, ER, NE, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- RENKSER
-
-
[sıfat]
Renklerle ilgili olan, kromatik
-
[sıfat]
Renklerle ilgili olan, kromatik
- DİRENME
-
-
[isim]
Direnmek işi, karşı koyma, dayanma, inat etme, ısrar etme, mukavemet etme
-
[isim]
Direnmek işi, karşı koyma, dayanma, inat etme, ısrar etme, mukavemet etme
- TÖRENLİ
-
-
[sıfat]
Törenle yapılan
-
[sıfat]
Törenle yapılan
- RENDELİ
-
-
[sıfat]
Rendesi olan, rendelenmiş
- "Rendeli tahta."
-
[sıfat]
Rendesi olan, rendelenmiş
- SERENAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sesli olarak söylenen veya müzik aracılığıyla çalınan serbest biçimli müzik parçası
-
Geceleyin, açık havada sevgi duyulan biri için bir müzik aracıyla verilen küçük konser
-
[isim]
Sesli olarak söylenen veya müzik aracılığıyla çalınan serbest biçimli müzik parçası
- GRENADA
- ...
- PERENDE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Havada çark gibi dönerek atılan takla
- "Ali çocuk gibi perendeler atarak otlarla, yamaçlarla sarmaş dolaş oluyordu." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[isim]
Havada çark gibi dönerek atılan takla
- RENKTAŞ
-
-
[sıfat]
Aynı renkte olan
-
[sıfat]
Aynı renkte olan
- RENÇPER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tarla, bağ, bahçe, yapı ve toprak işlerinde ağır işleri gören gündelikçi, ırgat
- "Kan tere batmış, rençper gibi çalışırdı." (Refik Halit Karay)
-
Çiftçi
- "Ben dünyada balıkçıları, toprakla uğraşan rençperleri severim." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Tarla, bağ, bahçe, yapı ve toprak işlerinde ağır işleri gören gündelikçi, ırgat
- ÖĞRENCİ
-
-
[isim]
Öğrenim görmek amacıyla ders alan kimse, talebe, şakirt
-
Bir bilim veya sanat yetkilisinin gözetimi ve yol göstericiliği altında belli bir konuda çalışan kimse
- "Kant'ın öğrencisi."
-
Özel ders alan kimse
-
[isim]
Öğrenim görmek amacıyla ders alan kimse, talebe, şakirt
- ALPEREN
-
-
[isim]
Derviş
-
Mücahit
-
[isim]
Derviş
- DİRENİŞ
-
-
[isim]
Direnme işi veya biçimi, karşı koyma, dayanma, mukavemet
- "Bu direniş çetin değil, haşin değil, yürek burkucuydu." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Direnme işi veya biçimi, karşı koyma, dayanma, mukavemet
- SERENDİ
-
-
[isim]
Dört, altı veya sekiz direk üstüne yapılmış tahıl, meyve ve sebze kurusunu saklamak için kullanılan kiler
-
[isim]
Dört, altı veya sekiz direk üstüne yapılmış tahıl, meyve ve sebze kurusunu saklamak için kullanılan kiler
- HEZAREN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Saray çiçeği (Delphinium)
-
[isim]
Saray çiçeği (Delphinium)
- ÖĞRENCE
- ...
- ERENLER
- ...
- ÖRENLİK
-
-
Ören durumuna gelmiş yer, harabelik
-
Ören durumuna gelmiş yer, harabelik
- ÖĞRENME
-
-
[isim]
Öğrenmek işi
- "Benim kafam böyle bir öğrenme usulüne de yaratılıştan müsait değildi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Öğrenmek işi
- YARENCE
- ...
- İĞRENME
-
-
[isim]
İğrenmek işi
- "Güzelliği görmekten, çirkinliğe bakıp da iğrenmeye vakit bulamaz." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
İğrenmek işi