İçinde REK geçen 8 harfli kelimeler

İçinde rek olan 8 harfli 35 kelime var. İçerisinde REK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında rek olan kelimeler listesine ya da Sonu rek ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

E K R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ERK, KER

2 Harfli Kelimeler

EK, ER, KE, RE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.

Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TEREKKÜP

Kelime Kökeni : Arapça

1. [isim] Birkaç şeyin bileşmesinden oluşma, bileşme

SEYREKÇE

1. Biraz seyrek, seyrek bir biçimde

MÜTAREKE

Kelime Kökeni : Arapça

1. [isim] Ateşkes

ENDİREKT

Kelime Kökeni : Fransızca

1. [sıfat] Doğrudan olmayan, dolaylı

ÜÇÇEYREK

1. [isim] Çocuklar için yapılan keman

MENDİREK

Kelime Kökeni : Rumca

1. [isim] Kıyılarda dalgakıranla yapılmış liman
   • "Bir mendirek inşa edip denizle sahilin alakasını kestiler." (Haldun Taner)

BÖREKLİK

1. [sıfat] Börek yapmaya elverişli olan, börek için ayrılmış olan
   • "Böreklik un."

BÖBREKSİ

1. [sıfat] Böbrek biçiminde olan

SÜREKSİZ

1. [sıfat] Az süren, devamsız
   • "Süreksiz bir mutluluk."
2. Ötümsüz

MUMDİREK

1. [sıfat] Çok uslu, yaramazlık yapmayan

METREKÜP

1. [isim] Kenarı 1 m olan bir küpün hacmine eşit hacim ölçüsü birimi
   • "Beş metreküp kum."

DİREKSİZ

1. [sıfat] Direği olmayan

REKLAMCI

1. [isim] Reklam işi ile uğraşan kimse

KÜREKSİZ

1. [sıfat] Küreği olmayan

HAREKELİ

1. [sıfat] Hareke konulmuş

YÜREKSİZ

1. [sıfat] Yürekli olmayan, cesaretsiz, tabansız

MÜREKKEP

Kelime Kökeni : Arapça

1. [isim] Yazı yazmak, desen çizmek veya basmak için kullanılan, türlü renklerde sıvı madde
   • "Delikanlının elinden yere kocaman bir mürekkep şişesi düşüp patladı." (Reşat Nuri Güntekin)
   • "Herhâlde aile terbiyemin, görgümün ve az buçuk mürekkep yalamış olmamın da bu Tanrı vergisini beslemekte tesiri olacaktır." (Reşat Nuri Güntekin)
   • "Şöyle az buçuk mürekkep yalamış bir insanı böylesine üç nutuk çılgına döndürür." (Sait Faik Abasıyanık)

YÜREKTEN

1. Temiz duygularla, saygı ile, içten, içtenlikle
   • "İlk zamanlarda olduğu gibi şöyle içten ve yürekten konuştukları bir anları olmuyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

GEREKSİZ

1. [sıfat] Gereği olmayan, yararsız, lüzumsuz
2. Yararsız, lüzumsuz bir biçimde
   • "Ona danışmayı gereksiz görerek Sevim'e yöneldi." (Necati Cumalı)

GEREKMEK

1. [nsz] Bir şeyin yapılabilmesi veya gerçekleşmesi bazı nesne, fiil vb.ne bağlı olmak, gerek olmak, lazım olmak, icap etmek, iktiza etmek
   • "Tepeören denilen köye şafak sökmeden varmamız gerekiyordu." (Halide Edip Adıvar)