İçinde re olan 5 harfli 175 kelime var. İçerisinde RE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında re olan kelimeler listesine ya da Sonu re ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ER, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BİREY
-
-
[isim]
Kendine özgü nitelikleri yitirmeden bölünemeyen tek varlık, fert
-
Doğa bilgisinde türü oluşturan tek varlıklardan her biri
-
Bir türün kapsamı içine giren somut varlık
-
İnsan topluluklarını oluşturan, insanların benzer yanlarını kendinde taşımakla birlikte, kendine özgü ayırıcı özellikleri de bulunan tek can, fert
-
Toplumları oluşturan ve düşünsel, duygusal, iradeyle ilgili nitelikleri toplum içinde belirlenen insanların her biri, fert
-
[isim]
Kendine özgü nitelikleri yitirmeden bölünemeyen tek varlık, fert
- GEREK
-
-
[sıfat]
Bir şeyin yapılabilmesi veya olabilmesi ona bağlı olan, lazım
- "Mecnunlara Leyla gerek, bana seni gerek seni." (Yunus Emre)
- "Gereği gibi davranmak."
- "Meclis ... gerek gördüğü takdirde ilgilinin Yüce Divana sevkine karar verir." (Anayasa)
- "Bunların bir bildikleri olsa gerek." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
İcap
- "... millî güvenlik gereklerinin ihlal edilmesi ... hâlinde belirli bir toplantı ve gösteri yürüyüşünü yasaklayabilir." (Anayasa)
-
[sıfat]
Bir şeyin yapılabilmesi veya olabilmesi ona bağlı olan, lazım
- KÜREK
-
-
[isim]
Toprak, kömür vb.ni bir yerden bir yere alıp atmaya, taşımaya yarayan ve yayvan bir bölümü, buna bağlı uzun bir sapı bulunan araç
- "Ölünün cesedi üstüne atılan birkaç kürek toprak gibi hatırası üzerine kapanan birkaç satır yazı!" (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "Sandalın içine hızla atıldıktan sonra kürekleri var kuvvetiyle çekerek meskûn adanın kömür iskelesine yanaştı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Küçük deniz teknelerini yürütmeye yarayan, bir ucu yassı, uzun ağaç
-
Kürek cezası
-
[isim]
Toprak, kömür vb.ni bir yerden bir yere alıp atmaya, taşımaya yarayan ve yayvan bir bölümü, buna bağlı uzun bir sapı bulunan araç
- RETRO
- ...
- FİTRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ramazan ayı içinde verilen, miktarı belirli sadaka, fıtır sadakası
-
[isim]
Ramazan ayı içinde verilen, miktarı belirli sadaka, fıtır sadakası
- GOFRE
- ...
- TÖREN
-
-
[isim]
Bir toplulukta, üyelerin belli bir olayı, kişiyi veya değeri ayırt edip sembolleştirmesi, bunların anlam ve öneminin güçlendirilmesi amaçlarıyla düzenlenen hareket dizisi, merasim
- "Töreni daha uzaktan izleyen annelerle babalar da sevinçle el çırpıyorlardı." (Çetin Altan)
-
Anma, kutlama, nişan, evlenme, ölüm gibi sebeplerle yapılan toplantı, merasim, seremoni
-
[isim]
Bir toplulukta, üyelerin belli bir olayı, kişiyi veya değeri ayırt edip sembolleştirmesi, bunların anlam ve öneminin güçlendirilmesi amaçlarıyla düzenlenen hareket dizisi, merasim
- FLÖRE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dürtücü kılıç
-
Bu kılıç kullanılarak oynanan bir tür kılıç oyunu
-
[isim]
Dürtücü kılıç
- ŞİFRE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gizli haberleşmeye yarayan işaretlerin tümü
- "İstanbul mümessilliği şifresiyle Mustafa Kemal Paşa'ya bekledikleri malumatı iletmiştim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Gizliliği olan kasa, kapı, çanta vb. şeylerin açılması için gereken rakam
-
[isim]
Gizli haberleşmeye yarayan işaretlerin tümü
- TARET
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Gemilerde veya kalelerde, topçu mevzilerinde topun makine bölümünü ve topçuları koruyacak biçimde yapılmış zırhlı kule
- "Payitahtın göbeğinde demirletip taretlerini saraylara çevirmiş olduklarını görünce cinleri tepesinde toplanıyordu." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Gemilerde veya kalelerde, topçu mevzilerinde topun makine bölümünü ve topçuları koruyacak biçimde yapılmış zırhlı kule
- VEREV
-
-
[sıfat]
Bir köşeden karşı köşeye doğru kesilmiş, katlanmış veya konulmuş olan
- "Verev etek."
-
[sıfat]
Bir köşeden karşı köşeye doğru kesilmiş, katlanmış veya konulmuş olan
- SİREN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İtfaiye, cankurtaran ve polis araçlarında bulunan, tiz ses çıkaran uyarıcı alet, canavar düdüğü
-
[isim]
İtfaiye, cankurtaran ve polis araçlarında bulunan, tiz ses çıkaran uyarıcı alet, canavar düdüğü
- YAREN
- ...
- AKREP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Saatin iki ibresinden küçüğü
- "Rengi kararmış bir saat; ne yelkovanı var ne akrebi." (Sermet Muhtar Alus)
-
[isim]
Saatin iki ibresinden küçüğü
- MEREK
-
-
[isim]
Samanlık, odunluk, hayvan yemi deposu veya ahır
-
[isim]
Samanlık, odunluk, hayvan yemi deposu veya ahır
- DEMRE
- ...
- ÖREKE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Eğrilmekte olan yün, keten vb. şeylerin tutturulduğu, bir ucu çatal değnek
-
[isim]
Eğrilmekte olan yün, keten vb. şeylerin tutturulduğu, bir ucu çatal değnek
- ZERRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çok küçük parçacık
- "Kendi servetinden bir zerresini vatan namına feda etmemişti." (Ömer Seyfettin)
- "Bazen o muammalı hâl tamamen üstünden kalkıyor, zerre kadar eseri kalmıyor." (Sermet Muhtar Alus)
-
0,00156 g olan ağırlık ölçü birimi
- "Kadın, içinde zerre kadar şefkat bulunmayan bir sesle..." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Çok küçük parçacık
- GEBRE
-
-
[isim]
Atı tımar etmekte kullanılan kıldan kese
-
[isim]
Atı tımar etmekte kullanılan kıldan kese
- ŞAİRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kadın şair
-
[isim]
Kadın şair