İçinde re olan 5 harfli 175 kelime var. İçerisinde RE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında re olan kelimeler listesine ya da Sonu re ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ER, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- LİTRE
-
Kelime Kökeni : Yunanca
-
[isim]
Sıvıları ölçmede kullanılan, bir desimetreküp hacminde ölçü birimi
-
[sıfat]
Bu birimde bir kabın alabileceği miktarda olan
- "Şimdi yedek iki litre kan var elimizde." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Sıvıları ölçmede kullanılan, bir desimetreküp hacminde ölçü birimi
- MUARE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dalgalı parıltılar verilmiş olan bir tür kumaş, kareli kumaş
-
[sıfat]
Bu kumaştan yapılmış olan
-
[isim]
Dalgalı parıltılar verilmiş olan bir tür kumaş, kareli kumaş
- REÇEL
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Meyvelerin şekerle kaynatılmasıyla hazırlanan tatlı
- "Onlar kahve, süt hatta kışın salep içmeyi, zeytin, peynir, reçel ve ekmek yemeyi tercih ederler." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Meyvelerin şekerle kaynatılmasıyla hazırlanan tatlı
- REFİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Arkadaş, dost
- "Bey oğlum, bu zat benim en aziz, en eski refikimdir." (Ömer Seyfettin)
-
Koca, eş, zevç
-
[isim]
Arkadaş, dost
- REJİM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yönetme, düzenleme biçimi, düzen
- "Hiç kimse Türkiye'de normal, sürekli ve dengeli bir basın rejimi yaşamış olduğunu iddia edemez." (Burhan Felek)
-
Diyet
- "Sıkı bir rejim takip etmelidir." (Refik Halit Karay)
-
Bir devletin yönetim biçimi
- "Birinci Dünya Harbi'nden beri dünyanın temellerini sarsan totaliter rejimlerin hiçbiri lehinde beyanatta bulunmuş değildir." (Halide Edip Adıvar)
-
Akarsu debisinin yıl boyunca gösterdiği değişikliklerin tümü
-
[isim]
Yönetme, düzenleme biçimi, düzen
- BÖREK
-
-
[isim]
Açılmış hamurun veya yufkanın arasına, peynir, kıyma, ıspanak vb. konularak çeşitli biçimlerde pişirilen hamur işi
- "Puf böreği. Kol böreği. Nemse böreği."
- "Acaba annen bize bir börek açar mı?" (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Açılmış hamurun veya yufkanın arasına, peynir, kıyma, ıspanak vb. konularak çeşitli biçimlerde pişirilen hamur işi
- SPREY
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Bir püskürtücü yardımıyla çok ince damlacıklar durumunda püskürtülen sıvı
-
Püskürtücü
-
[isim]
Bir püskürtücü yardımıyla çok ince damlacıklar durumunda püskürtülen sıvı
- CİZRE
- ...
- ÇÖREK
-
-
[isim]
Az yağlı, bazen şekerli ve yumurtalı, gevrekçe bir hamur işi
- "Kahve ile çörek yiyerek çok iştahlı bir kahvaltı yapmıştır." (Salâh Birsel)
-
Kurs (I)
-
[isim]
Az yağlı, bazen şekerli ve yumurtalı, gevrekçe bir hamur işi
- ZERRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çok küçük parçacık
- "Kendi servetinden bir zerresini vatan namına feda etmemişti." (Ömer Seyfettin)
- "Bazen o muammalı hâl tamamen üstünden kalkıyor, zerre kadar eseri kalmıyor." (Sermet Muhtar Alus)
-
0,00156 g olan ağırlık ölçü birimi
- "Kadın, içinde zerre kadar şefkat bulunmayan bir sesle..." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Çok küçük parçacık
- VEREM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Herhangi bir organa ve en çok akciğerlere yerleşen Koh basilinin yol açtığı ateşli ve bulaşıcı bir hastalık, tüberküloz
- "Annemin, genç yaşta veremden ölen rahmetli amcasını görmedim." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Bu hastalığa tutulmuş, veremli
- "Verem bir kadının duyguları."
-
[isim]
Herhangi bir organa ve en çok akciğerlere yerleşen Koh basilinin yol açtığı ateşli ve bulaşıcı bir hastalık, tüberküloz
- GAREZ
- ...
- TÜREV
-
-
[isim]
Türemiş veya üretilmiş şey
-
Yapım ekiyle kurulmuş kelime, müştak: Sev-gi, sev-in-mek, göz-lük gibi
-
Bir madde üzerinde yapılan kimyasal işlemler sonucu elde edilen bir başka madde
-
Değişken artması sıfıra giderken, fonksiyonun artmasının değişken artmasına oranının limiti
-
[isim]
Türemiş veya üretilmiş şey
- GÜREŞ
-
-
[isim]
Belli kurallar içinde, güç kullanarak iki kişinin türlü oyunlarla birbirinin sırtını yere getirmeye çalışması
- "Daha bir hafta evvel koruda güreş ederek onu, yere yıkmıştı." (Peyami Safa)
-
[isim]
Belli kurallar içinde, güç kullanarak iki kişinin türlü oyunlarla birbirinin sırtını yere getirmeye çalışması
- KİTRE
-
-
[isim]
Gevenden çıkarılan bir tür zamk, kestere
-
[isim]
Gevenden çıkarılan bir tür zamk, kestere
- TREND
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Bakınız eğilim
-
[isim]
Bakınız eğilim
- REZİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Alçak, aşağılık
- "Sadece rezil etmekle kalmayacağım, hapse de tıktıracağım." (Peyami Safa)
- "Parmaklarının bileğime yapışacağından ve daha fazla rezil olacağımdan şüphe etmiyordum." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Hasan, bu dediğini yapsaydı, dört başı mamur bir dayak yiyip âleme rezil rüsva olacaktı." (Osman Cemal Kaygılı)
- "Şu gömleğe bak, rezili çıkmış!" (Çetin Altan)
-
[sıfat]
Alçak, aşağılık
- GEREK
-
-
[sıfat]
Bir şeyin yapılabilmesi veya olabilmesi ona bağlı olan, lazım
- "Mecnunlara Leyla gerek, bana seni gerek seni." (Yunus Emre)
- "Gereği gibi davranmak."
- "Meclis ... gerek gördüğü takdirde ilgilinin Yüce Divana sevkine karar verir." (Anayasa)
- "Bunların bir bildikleri olsa gerek." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
İcap
- "... millî güvenlik gereklerinin ihlal edilmesi ... hâlinde belirli bir toplantı ve gösteri yürüyüşünü yasaklayabilir." (Anayasa)
-
[sıfat]
Bir şeyin yapılabilmesi veya olabilmesi ona bağlı olan, lazım
- TEREK
-
-
[isim]
Evlerde veya dükkânlarda yüksekçe yerde yapılan raf
-
[isim]
Evlerde veya dükkânlarda yüksekçe yerde yapılan raf
- USARE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Öz su
-
[isim]
Öz su