İçinde re olan 4 harfli 70 kelime var. İçerisinde RE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında re olan kelimeler listesine ya da Sonu re ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

ER, RE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

NERE

  1. [isim] Hangi yer?
    • "Buranın nere olduğunu biliyor musunuz? Bu, nerenin resmi?"
    • "Konya nere Ankara nere."
  2. Hangi taraf?
  3. Hangi organ?
    • "Nereniz ağrıyor?"
  4. Tekrarlandığında karşılaştırılan şeylerin uzaklığını belirten bir söz
    • "İzmir nere, Ankara nere?"

DERE

  1. [isim] Genellikle yazın kuruyan küçük akarsu
  2. Bu akarsuyun yatağı
  3. İki dağ arasındaki uzun çukur
  4. Damlarda yağmur sularını toplayarak oluğa veren çinko veya kiremit yol

DREÇ

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Ağlı kepçe, tarama ağı
    • "Dreçlerle, algarnalarla, manyetolarla avlanmak."

FRER

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yabancılara ait okullarda görevli papaz
    • "Mektepte arkadaşlarına hükmeden frerlerden hiç korkmadı." (Ömer Seyfettin)

GÖRE

  1. [zarf] Bir şeye uygun olarak, bir şey uyarınca, gereğince
    • "... günün modasına göre taranmış saçlarıyla güzel bir kadın başı uzandı bahçeye." (Necati Cumalı)
  2. Bakılırsa, hesaba katılırsa, göz önünde tutulunca, bakarak, nazaran
    • "Bilginlerin dediğine göre on milyona yakın Türk yurt değiştirdi." (Nezihe Araz)

KÖRE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Karınca yuvası
  2. Demirci körüğünün, kömürlerin yandığı bölüme açılan deliği

BREŞ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Doğal çimento ile lavlı, kavkılı, kabuklu, kemikli kırıntıların kaynaşmasıyla oluşmuş kütle
  2. Bir tür yapay mermer

FREN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir makinenin, herhangi bir taşıtın hızını kesmeye veya onu durdurmaya yarayan mekanizma

GÜRE

  1. [isim] Çiftleşmek isteyen kısrak veya dişi eşek
  2. Bir yaşından üç yaşına kadar olan tay
  3. [sıfat] Kuvvetli, dinç
  4. [sıfat] Çekingen, korkak, ürkek

VİRE
...
ÇARE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bir sonuca varmak, ortadaki engelleri kaldırmak için tutulması gereken yol, çıkar yol, çözüm yolu
    • "Sonra aklına daha emin bir çare gelmiş gibi ters yüzü geri döndü." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Sıkboğaz etme çocuğum. Bir çaresine bakacağız. Ben annenle konuşurum.." (Mahmut Yesari)
  2. Tedavi yolu, deva

TERE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Turpgillerden, yaprakları salata olarak yenen baharlı bir bitki (Lepidium)

TİRE

  1. [isim] Dikişte kullanılan pamuk ipliği
    • "Parmak uçlarında ince ince delik çorapları renkli tire ile iliştiriyordu." (Mahmut Yesari)
  2. [sıfat] Pamuk ipliğinden yapılmış

ESRE

  1. [isim] Arap harfli metinlerde bir ünsüzün ı, i seslerinden biriyle okunacağını gösteren işaret, kesre

FİRE

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Her tür ticari malda kuruma, dökülme, bozulma vb. sebeplerle eksilme, ağırlık yitimi
    • "Sabun kuruyunca çok fire verir."
  2. Bir iş yapılırken çıkan artık parça

GREN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kâğıdın yüzeyinin pürüzlülük derece ve tipinin bir izlenimi

FARE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sıçangillerden, küçük vücutlu, kemirgen, memeli hayvan (Mus)
    • "Tarla faresi. Fındık faresi."

REVA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Yakışır, yerinde, uygun
    • "Reva mı hiddetin, reva mı şiddetin / Zulmeden sen misin, bilmem ki ben miyim?" (Şarkı)
    • "İstanbul'da işgal kuvvetleri fertlerinin halka reva görmediği cefa ve zulüm kalmamıştır." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

REJİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sinema, tiyatro, radyo ve televizyon oyunlarında oyunu yönetme
    • "Schweikart'ın rejisindeki temsilî bir defter dolduracak kadar notlar alarak izlemiştim." (Haldun Taner)
  2. Tekel idaresi
    • "Daha edeceğiniz nice iyilikleri bekleyen reji hademesi sizi evliya bilir." (Abdülhak Şinasi Hisar)

REZE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Menteşe
    • "Kapının reze tarafına yakın yerinde bir parmak kalınlığında bir çatlak gözüme ilişti." (Peyami Safa)
  2. Kapıyı içeriden ve dışarıdan açıp kapamaya yarayan ve başparmakla basılarak işletilen düzen
    • "Gece yağan yağmurdan rezeler şişmiş mi şişmiştir." (Salâh Birsel)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü