İçinde rd olan 6 harfli 53 kelime var. İçerisinde RD bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında rd olan kelimeler listesine ya da Sonu rd ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BERDUŞ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Başıboş, serseri kimse
    • "Serseriler, berduşlar, kopuklar başlarını masalara dayayarak sabahlar burada." (Salâh Birsel)
  2. [sıfat] Pis, bozuk, bakımsız
    • "Bir büyük mü büyük hangar, bir dağınık berduş yatak..." (Çetin Altan)

BARDAK

  1. [isim] Su vb. şeyleri içmek için kullanılan, genellikle camdan yapılan kap
    • "Elim titredi, bardağı dudağımda güç tuttum." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Son tartışmamızın bardağı taşıran damla olduğu belli oluyordu." (Erhan Bener)
    • "Son davranışı bardağı taşırmaya yetti."
    • "Sabahleyin yağmur bardaktan boşanırcasına yağıyordu." (Ömer Seyfettin)
  2. [sıfat] Bu kabın alacağı miktarda olan
    • "Bana sadece bir büyük bardak çay getirdiler." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. Boduç, çamçak
  4. Toprak testi

URDUCA
...
GERDAN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Vücudun omuzlarla baş arasında kalan ön bölümü
    • "Başını geri atıp gerdanını olanca beyazlığıyla göstererek sarsıla sarsıla güldü." (Haldun Taner)
    • "Avrupa tiyatrosunda işveli gerdan kırışları, meşhur kantolarıyla, ortalığı kırıp geçirdiği zamanlar!" (Atilla İlhan)
  2. Şişmanlarda çenenin altındaki tombulluk
    • "Sivri çenenin altında iki kat bir gerdan." (Aka Gündüz)
  3. Kesim hayvanlarında boyun

BERDEL

  1. [isim] Ailenin kız ve erkek çocuğunun diğer ailenin kız ve erkek çocuğuyla karşılıklı olarak aynı zamanda evlendirilmesi

ÇARDAŞ

Kelime Kökeni : Macarca

  1. [isim] İki veya dört zamanlı Macar halk dansı

HARDAL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Turpgillerden, 100-150 cm yükseklikte, sarı çiçekli, deriyi yakıcı nitelikte olan ve tohumu hekimlikte kullanılan, tadı acı ve bir yıllık bir bitki (Brassica nigra)
  2. Bu tohumun toz durumuna getirilmiş veya sirke ile karıştırılarak yapılmış macunu
    • "Sofra hardalı."

GÖRDES
...
ORDÖVR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yemekten önce sofraya getirilen soğuk yiyecekler, çerez, meze

BORDÜR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kaldırımların kenarlarında bulunan taşlar
  2. Genellikle giyim kuşam malzemesindeki kenar süsü
  3. Cilt kapağındaki kalın çizgiler
  4. Banyo, tuvalet, mutfak vb. ıslak zeminlerde duvar döşemeleri arasına konan motifli bir tür fayans

NARDİN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Maydanozgillerden, çayırlarda yetişen ve hayvanlara yem olarak verilen, başakçıkları tek çiçekli küçük bir bitki (Eryngium campestre)

ORDUCU

  1. [isim] Savaş alanına gitmek için yola çıkan Osmanlı ordusunun her türlü gereksinimini sağlamak için birlikte giden zanaatçılar ve esnaf

DÖRDER

  1. [sıfat] Dört sayısının üleştirme sayı sıfatı, her birine dört, her defasında dördü bir arada olan

MARDİN
...
KORDON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Genellikle ipekten yapılmış kalın ip
    • "Yaver kordonu."
  2. Saat, madalyon vb.ni asmaya yarayan ince zincir
    • "Bize defineden pay çıkaracak derken bütün urbamızı, saat kordonumuzu, para cüzdanımızı, yeni potinlerimizi üste verdik." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  3. İnce tellerden örülen ve özellikle ütü, ızgara vb. ev araçlarında kullanılan elektrik kablosu
  4. İnce uzun sıralar durumunda yapılmış oymalı duvar veya mobilya süsü
  5. Teneke ve çinkodan yapılan eşyaların üstüne süs yapmak için kullanılan araç
  6. Bir yere girip çıkmayı denetim altına almak için görevlilerden oluşturulan dizi
    • "Polis kordonu. Kordonu kaldırmak."
  7. Kıyı şeridi
  8. Hamilelik döneminde anne ile bebeği arasında beslenmeyi sağlayan ince boru
  9. Kabaran denizin kumsalda bıraktığı döküntü katmanı

YERDEŞ
...
MORDUT
...
ABORDA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Bir deniz teknesinin başka bir tekneye, bir iskeleye veya bir rıhtıma yanını vererek yanaşması
    • "Gemi rıhtıma aborda etmişti."

DIRDIR

  1. [isim] Bezginlik verecek biçimde söylenen söz

GERDEK

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Gelin ve damadın düğün gecesi baş başa kalmaları ve ilk kez birlikte olmaları
  2. Zifaf
    • "İki yüz yaşına bastıktan sonra mı gerdek sefası süreceğiz acaba?" (Falih Rıfkı Atay)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü