İçinde ran olan 9 harfli 48 kelime var. İçerisinde RAN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ran olan kelimeler listesine ya da Sonu ran ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A N R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
NAR
2 Harfli Kelimeler
AN, AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KAVRANMAK
-
-
[nsz]
Kavrama işi yapılmak
-
[nsz]
Kavrama işi yapılmak
- ORANLAMAK
-
-
[-i]
Ölçmek, hesaplamak, hesap etmek
-
Akıl yoluyla gerçeğe yakın olduğuna inanılarak hüküm vermek, tahmin etmek
-
Karşılaştırmak, kıyaslamak
-
[-i]
Eşit tutmak
-
[-i]
Ölçmek, hesaplamak, hesap etmek
- SÜREDURAN
-
-
[sıfat]
Süredurum durumunda olan, atıl
-
[sıfat]
Süredurum durumunda olan, atıl
- SATRANÇÇI
-
-
[isim]
Satranç oynayan kimse
-
[isim]
Satranç oynayan kimse
- BUHRANSIZ
- ...
- SATRANÇLI
-
-
[sıfat]
Satranç tahtası gibi karelere ayrılmış bir biçimde çizilmiş veya basılmış olan, kareli
- "Satrançlı kumaş."
- "Şalvar her vakitki, lacivert beyaz karışık satrançlı şalvardı." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[sıfat]
Satranç tahtası gibi karelere ayrılmış bir biçimde çizilmiş veya basılmış olan, kareli
- TRANSPORT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir yerden başka bir yere taşıma, iletme, nakil
-
Taşımacılık, nakliyat
-
[isim]
Bir yerden başka bir yere taşıma, iletme, nakil
- PARANKİMA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Özek doku
-
[isim]
Özek doku
- HAYRANLIK
-
-
[isim]
Hayran olma durumu
- "İnsan öğrenciyken bazı hocalarına büyük hayranlık duyar." (Haldun Taner)
-
Tutku, aşırı istek
- "Gençliğin, hiç olmazsa gençliğin ruhundan bu mal, bu süs, bu lüks hayranlığını sökelim." (Peyami Safa)
-
[isim]
Hayran olma durumu
- REASÜRANS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir sigorta ortaklığının sigorta ettiği paranın bir bölümünü, olabilecek zarara karşı, başka bir ortaklığa yeniden sigorta ettirmesi işi
-
[isim]
Bir sigorta ortaklığının sigorta ettiği paranın bir bölümünü, olabilecek zarara karşı, başka bir ortaklığa yeniden sigorta ettirmesi işi
- ORANTISIZ
-
-
[sıfat]
Orantısı olmayan
-
[sıfat]
Orantısı olmayan
- RANTÇILIK
-
-
[isim]
Rantçının yaptığı iş, rantiyecilik
-
[isim]
Rantçının yaptığı iş, rantiyecilik
- PRANGASIZ
-
-
[sıfat]
Prangası olmayan
-
[sıfat]
Prangası olmayan
- NOBRANLIK
-
-
[isim]
Nobran olma durumu veya nobranca davranış
-
[isim]
Nobran olma durumu veya nobranca davranış
- PİREKIRAN
-
-
[isim]
Pireyi yok etmeye ve öldürmeye yarayan ilaç
-
[isim]
Pireyi yok etmeye ve öldürmeye yarayan ilaç
- SEYRANLIK
-
-
[isim]
Gezinti yeri
- "Bu Osmanlı prensini de 1910 sularında İstanbul'un bir seyranlığında görmüştüm." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Gezinti yeri
- DEODORANT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Vücudun belli bölgelerinden hoş olmayan kokuların çıkmaması için sıkılarak kullanılan güzel kokulu madde
-
[isim]
Vücudun belli bölgelerinden hoş olmayan kokuların çıkmaması için sıkılarak kullanılan güzel kokulu madde
- NURANİLİK
- ...
- ORANLILIK
- ...
- GİRANBAHA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
Pahada ağır, değerli
- "İçi ve dışı nice giranbaha avizelerle süslendi ve aydınlatıldı." (Salâh Birsel)
-
Pahada ağır, değerli